AÖF DERS NOTLARINA HOŞ GELDİN!

Ders notlarına erişmek için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Ücretsiz Kayıt ol!

VİZE İnkılap Tarihi 1 Dersi 1. Ünite Ders Notları

Moderator
Mesajlar
419
Tepkime puanı
28
Puanları
18
GİRİŞ ÜNİTE-1

OSMANLI DEVLETİNDE YENİLEŞME ÇABALARI

Osmanlı Devleti’nin Duraklama Devrine Genel Bir Bakış

17. yüzyıldan 18. yüzyılın başına kadar olan dönem Osmanlı devletinin duraklama devridir. Bazıları duraklama dönemini Kanuni Sultan Süleyman’a kadar götürse de aslında öyle değildir. Çünkü 16. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı sınırları içinde devlet teşkilatı ve sosyal hayatta bazı aksaklıklar baş gösterse de bu dönemde fetihler ve toprak genişlemesi devam etmiş, aynı dönemde Osmanlı ordusu safevi üzerine giderek 12 yıllık savaşı başlatmış sonunda sınırlarını Hazar Denizine kadar genişletmiş. Sonrasında Şah Abbas Osmanlı üzerine giderek 16 yıllık savaş başlatmış ve savaş sonunda Kasrı Şirin antlaşması ile bugünkü İran sınırı çizilmiş, sadece iç dış nedenden askeri, idari, sosyal ve iktisadi işlerde aksama olmuş. Bu nedenle 17. Yüzyılın sonuna doğru yüzyıllık bu sürece duraklama değil buhran dönemi demek daha doğrudur.
Bu dönemde Osmanlı Devleti kuzey siyaseti de göstermiş buna sebepte Kossakların İstanbul yağmalamasıdır. 1649’ da bağımsız bir devlet kurup Rus Çarlığına bağlanan Kossaklar büyük tehlike olmuş bunun üzerine Osmanlı ordusu 1672 de Lehistan seferine çıkmış 1976 da Zoravna Antlaşması imzalanmış Kossaklar Osmanlı ya tabi olmuş. 1593 ten itibaren başlayan Osmanlı Avusturya savaşları 1606 yılında imzalanan Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı lehine bitti. 1618 yılında başlayan otuz yıl savaşları Vestfalya Antlaşması (1648) ile sona erdi. Osmanlı Devleti, Doğu Akdeniz’de hâkimiyetini sağlamak için 1669’da Girit’i fethetti. 1656’da Köprülü Mehmet Paşa kumandasında Limni ve Bozcaada alındı. 1662’de Osmanlı ordusu Erdel’e (Romanya) girdi. 1663’te Uyvar’ın (Slovakya) fethiyle batıdaki en geniş sınırlara ulaştı. 17. yüzyılın son çeyreğinde Protestan Macarların yardım isteğini kabul eden Merzifonlu Kara Mustafa Paşa yardıma gittiği Viyana da bozguna uğradı bunun üzerine Belgrat ta idam edildi. Osmanlıların Viyana’da bozguna uğratılması sonucu Avusturya, Lehistan ve Venedik arasında Kutsal ittifak kuruldu bu ittifaka 1686’da Ruslar da katıldı ve Osmanlılar, 1697’de Zenta Bozgunu’ndan sonra barış yapmak zorunda kaldı. 1699’da imzalanan Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti Macaristan’dan çekildi. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti Balkanlar’da ve Ukrayna’da geniş çapta toprak kaybına uğradı.
XVII. Yüzyıl Buhranı’nın Sebepleri
Duraklama adı verilen bu dönemde yukarıda da bahsedildiği gibi Osmanlı birçok başarı yanında bazı başarısızlıklar da alsa asıl problem şudur: Uzun süren bir savaşlar döneminde Osmanlı devleti tüm ekonomik değer ve kaynaklarını hep bu savaşlara yönlendirmiş buna karşın Avrupa da ekonomik büyüme devam ediyordu. Osmanlı devleti ekonomik kıtlığa giderken Avrupa ekonomik büyümeye gidiyordu. Böylece savaş ve ekonomik sıkıntılar beraberinde 17. Yüzyılda buhranı da getirdi.
Dönemin Alimleri Tarafından Kaleme Alınan Buhran
16. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren buhranı fark eden bazı alim ve devlet adamları iyileştirme adına tedbirler almaya çalışmış. Dönemin aydınları tarafından bu dönem “tereddî ve tagayyür (yozlaşma ve bozulma)” olarak adlandırılmış.
Halep Defterdarı Gelibolulu Mustafa Âli Efendi ye göre devlet adamlarının niteliksizliği,
Bosnalı Bilgin Hasan Kâfi ye göre eski kuralları terk ediş, askeri alanda teknolojik gerileme,
Manisalı Defter Emini Aynî Ali ye göre tımarın bozulması, makamdakilerin çıkarı, askeri teşkilatın bozulması, rüşvet, hazinenin boşalması, devletin devamlılığı için şart olan kurumların (reaya, hazine ve asker) bozulması,
17. yüzyılın ilk yarısında da âlimler buhranın nedenini ve çözümünü aramaya devam etmiştir. Koçi Bey IV. Murat’a (1623-1640) sunduğu risalesinde, “reaya, memleket ve hazine kaybına rüşvetçiliğin sebep olduğunu” rüşvetçiliğin artmasını ise niteliksiz devlet adamları ve yöneticilerin varlığına bağlamıştır.
Kâtip Çelebi ise Osmanlı medreselerinin bozulmuş olmasını sebep olarak gösterir. Ona göre medreseler taassup içine düşmüştür oysa âlimler pozitif bilimler ve felsefeye yönelmelidir.
Buhranın Sebepleri
*Avrupa’nın 14. Yüzyılda hızla merkezileşmesi,
* Osmanlının asla benimsemediği Avrupa’nın ise zengin olmasını sağlayan sömürgecilik,
* Reform ve Rönesans devrimleri, kilisenin birliğinin bozulması,
* Aydınlanma çağı (bilim-teknoloji-felsefe-kültür gelişmesi)
* Tüm bunlara karşın Osmanlı Devletinin askeri (yeniçeri ocağının bozulması), ekonomik, devlet ve sosyal alanda gerilemesi,
* Coğrafi keşifler,
* Osmanlıda hanedan ve devlet adamlarının niteliksiz olması,
* Osmanlıda merkezi otorite zayıflığı ve fakirler üstündeki vergi baskısı sonuçta çıkan isyanlar celali isyanı gibi.
Not: Edirne Vakası, Osmanlı devlet adamlarına iç meselelere eğilmenin artık kaçınılmazlığını ve yapılacak ilk işin de merkezî otoriteyi güçlendirmek olduğunu açıkça göstermişti.
OSMANLI DEVLETİ’NDE BUHRAN, YENİLEŞME VE EKONOMİK BAĞIMLILIK SÜRECİ (1700-1838)
1711 Baharında başlayan Prut savaşıyla Rus ordusu bozguna uğratılarak Azak Kalesi, 1715’te Venedik ile yapılan savaştan sonra da Mora geri allınmış. Bu başarılara rağmen diplomatik görüşmelerde aynı başarı gösterilemedi. 1715-1718 yılları arasında süren Avusturya savaşında ise Osmanlı Devleti mağlup olarak 1718’de Pasarofça Antlaşması’nı imzalamış ve Sırbistan’-ın önemli bir kısmını kaybetmişti.

LALE DEVRİ (1703-1730)
Bu dönemde İstanbul’da yoğun olarak lale yetiştirilip dünyaya yayıldığı için bu ismi almış. Pasarofça yenilgisinden sonra 3. Ahmet döneminde devlet erkanı Osmanlının Avrupa tarzı ilk yenileşme hareketini başlattı: Damat İbrahim Paşa döneminde elçi sayısı arttırıldı. Diplomatik ilişkiler yanında Avrupa’nın kültür, sanat, sanayi, tarım ve askeriyesi hakkında incelemeler de yaparak Saray’a raporlar sunmaya başladılar. En dikkat çekici olan rapor ise Paris’te bulunan 28 Mehmet Çelebi raporu. Lale Devrinde yapılan yenilikler:
* Bu dönemde imalathaneler açılmış yünün yerini pamuk almış.
* İstanbul’da kaliteli kumaş yetiştirilmiş.
* 1709’ da yelken bezi üretimi.
* 1720’ de pahalı ipek kumaş üretimi (başarısız olundu)
* Eserlerin tercümesi.
* Macar asıllı Türk İbrahim müteferrika Müslümanlar arasında matbaayı kurdu.
* Avrupa mimari etkisi köşkler, çeşmeler yapıldı.
Bu dönem yenilikler işe yaramamış daha çok Avrupa saray alışkanlıklarının taklidi olmuş ve Osmanlı halkının daha da yoksullaşmasına sebep olmuş. Bunun üzerine parçalanmak üzere olan İran’a bir Damat İbrahim Paşa sefer yapıp çoğu yerleri ele geçirmiş halkın morali yükselmiş ama yapılan 2. Tahmasb seferi ile çoğu yerleri İran geri almış. İran seferinin son aşaması İstanbul’da Lale devrini bitiren Patrona Halil İsyanına sebep oldu. Bunun üzerine 3. Ahmet tahttan feragat etti yerine 1. Mahmut geçti.
I. MAHMUT DÖNEMİ (1730-1754)
*Askeri alanda yenilikleri uygulamak için Avrupalı uzmanlar getirildi.(planlı programlı) Bu uzmanların ilki Fransız asıllı sonradan Müslüman olan Humbaracı Ahmet Paşadır. Bir-çok çözüm önerisine rağmen faaliyetleri yalnızca Humbaracı Ocağı’nın ıslah edilmesiyle sınırlı kalmış. Avrupa tarzı kurulan ilk kurum Humbaracı Ocağıdır. Humbaracı Ahmet Paşa, döneminin çok önemli bir yeniliğine daha öncülük ederek 1736’da topçu askerlerinin eğitimi için Hendesehane’yi (Kara Mühendishanesi) kurmuş.
*Görüldüğü gibi birçok yenilik askeri alanda olmuş 1. Mahmut Döneminde ama bunun yanında kültürel gelişmelerde olmuş: İbrahim Müteferrika’nın matbaasına destek, yazar ve sanatçılara çeşitli yardım, Ayasofya, Fatih, Süleymaniye Camilerine ve Topkapı Sarayına kütüphaneler açma, ülkenin 4 bir yanından kitap ve el yazmalarını toplamış, 1746’da Yalova’da ilk kağıt fabrikası, İstanbul’un su meselesinin kökten çözülmesi. 2. Mahmut’un ölümünden sonra kardeşi 3. Osman onunda 3 yıl sonra ölmesiyle yerine 3. Mustafa geçti tahta
III. MUSTAFA DÖNEMİ (1757-1774)
Dönemin Sadrazamı Mehmet Ragıp Paşa ile birlikte izlemiş olduğu barışçıl, dengeli ve tutarlı politika neticesinde hazine gelirleri artırıldı, vakıflara, tımarlara ve iltizamlara sıkı denetim getirildi; ticaretin geliştirilmesi yoluna gidildi; Saray masrafları kısıldı ve askerî alanda bazı yenilikler yapıldı. 1763’te Ragıp Paşanın ölümünden sonra Ruslar Lehistan’a saldırmış Osmanlı-Rus savaşları ile barışçıl ortam bozulmuş, Karlofça Antlaşmasından sonraki en ağır ikinci antlaşma olan Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) ile Osmanlı savaşı kaybetmiş. Antlaşma toprak kaybından ziyade hukuk, ticaret ve diplomasi alanında aldığı en büyük yenilgidir. Bu antlaşma ile Ruslar:
* Karadeniz’e yerleşmiş,
* Osmanlı tebaası Ortodoksları koruyucu rol üstlenmiş,
* İstanbul’da Ortodoks kilisesi kurma hakkı, daimi elçilik bulundurma,
* İstedikleri şehirlerde konsolosluk açma hakkı kazanmış.
* Rus ticaret gemilerinin boğazdan geçişi serbest olmuş,
* Osmanlılar Rusya’ya 3 yılda 4 milyon ruble (15 bin kese altın) vermeye mahkum olmuş.
I. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ (1774-1789)
* Baron François de Tott Sürat Topçuları Ocağı’nı kurmuş, toplar döktürmüş, boğazda kaleler inşa etmiş, mühendishaneyi kurmuş (1977).
* Hendesehane önce Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adını almış sonra askeri okula dönüştürülmüştür. Askeri ders kitaplarının tercümesi devam ettirilmiş, ilim ve sanatsever olan 1. Abdülhamit döneminde kütüphaneler açılmaya devam etmiş Medine’de yazma eserlerden oluşan kütüphane yaptırılmış. Yerli malı kullanımı zorunlu tutulmuştur bu dönemde.
XVIII. Yüzyıl Yenileşme Hareketinin Özellikleri
18. Yüzyıl ıslahatları yapan kişiyle sınırlı kalmış ve kişinin gitmesiyle yeniliklerde yerinde durmuş onun için bu dönem yenilikleri Osmanlı’yı ileriye taşıyamamıştır.
OSMANLI YENİLEŞMESİNDE DÖNÜM NOKTASI III. SELİM VE NİZAM-I CEDİT
*3. Selim Prusya ile ittifak ederek öncelikle Osmanlı’ya saldıran Rusya ile ittifak olan Avusturya’yı zor duruma soktu. 1791 yılında yapılan Ziştovi Antlaşması ile Osmanlı-Avusturya savaşı sona erdi. Bu antlaşma ile Osmanlılar Belgrat dâhil savaş öncesindeki sınırlarına döndü. Ama Osmanlı devleti Rusya karşısında Maçin’de yenilgi alarak kırımı ele geçirme umudunu tamamen yitirdi ve Yaş Antlaşması’nı imzalayarak Kafkasya bölgesinde de gerilemiştir.
*3. Selim Avusturya’ya elçiler gönderdi. Bunlardan biri olan Ebubekir Ratıp Efendi Viyana dönüşü 500 sayfalık Sefaretnamesini sultana sundu. Çeşitli kesimlerden seçilmiş 22 kişi layihalar (raporlar) padişaha sundu. İkisinin ortak sonucu “devletin askeri alanda yenileşmesi zarureti” idi. Bunun üzerine 3. Selim Nizam-ı Cedit adı verilen ıslahat hareketine başladı.
*Bu hareket askeri, siyasi, sosyal ve iktisadi yönde bir hareketti. Bu hareketin diğer bir amacı yeniçeri ocağının kaldırılması, şeyhülislamın siyaseti yönlendiren fetvaları, ulemanın nüfuzu-nun kırılması, Avrupa’nın ziraat, ticaret, ilim, kültür alanındaki yeniliklerin Osmanlı’da da uygulanması idi.

Askerî Alanda Yenilikler
-İdari ve askeri işler birbirinden ayrıldı, askerlikle ilgisi olmayanlar yeniçeri ocağından çıka-rıldı, askere sürekli talim yapma zorunluluğu getirildi. Askerlerin ücretleri arttırıldı dirlikler askerlere verilmeye başlandı.
- Topçu, humbaracı, lağımcı, top arabacı ocaklarındaki askerlerin evlenmesi yasaklandı bu askerlere kışlada kalma zorunluluğu getirildi.
-Yeniçeri esamilerinin ulufe alım satımı yasaklandı.
- Avrupa tarzındaki yeni ordu ise Nizam-ı Cedit adıyla 24 şubat 1793’te kuruldu. Başına da Mustafa Reşit Efendi getirildi. Nizam-ı Cedit ordusunun masraflarının karşılanması için İrad-ı Cedit Defterdarlığı kurulmuştu.
-Nitelikli askerler yetiştirmek için 1795’te Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) kuruldu. Zorunlu dilde Fransızcaydı. Kütüphanede Fransızca kitaplarla donatıldı.
- 1773’te inşa edilmiş olan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’un (Deniz Mühendishanesi) ıslahına başlandı.
- Bahriye için bir sağlık teşkilatı kuruldu.
Not: Bulaşıcı hastalıklar için karantina uygulamasına da ilk kez bu dönemde geçildi.

İdari Alanda Yenilikler
* Osmanlı aydınlarının yetişmesi, yabancı dil öğrenme, Avrupa fikir akımlarını öğrenme gibi durumları sağlamak için Avrupa’da daimi elçilikler açıldı.
* III. Selim, eyalet idari teşkilatını yeniden düzenlemek yoluyla yerel otorite yerine merkezî otoriteyi güçlendirdi. Eyaletlere tecrübeli ve güvenilir idareciler atadı. Böylece kadıların görevlerini yapmaları sağlandı ve rüşvet almaları büyük oranda engellendi.

Ticari ve İktisadi Alanda Yenilikler
* Gedik (tekel, imtiyaz) usulü kaldırıldı.

OSMANLI - FRANSIZ SAVAŞI
* Napolyon önderliğinde Fransız ordusu 1798 yılında Osmanlının önemli vilayeti Mısırı ele geçirdi. Bu maksatla Fransa’ya karşı Rusya ve İngiltere ile ittifaka gitti. Böylece yıllarca savaş halinde olduğu Rusya ile tarihte ilk kez yan yana savaşa girecekti. İngiltere ve Rusya ile antlaşma yapıp Mısırdan çıktı Fransızlar ama Osmanlı bu seferde İngiliz ve Rusların ağır istekleriyle karşı karşıya kaldı. İngilizler Mısır’a yerleşmek, Ruslarda Ege ve Mora’yı ele geçirmek boğazlardan kalıcı olarak geçiş hakkı istiyordu. Bunun üzerine tekrar Fransa ile anlaşarak Paris Antlaşmasını imzaladı Osmanlı.
OSMANLI-RUS-İNGİLİZ SAVAŞI
Rusların boğazdan geçişinin kapatılması, Osmanlının Fransa ile yakınlaşmasının, Fransızların Osmanlı üzerindeki nüfuzunun İngilizleri rahatsız etmesi, 3. Selimin Napolyo’nun Prusya’daki zaferi üzerine İngiliz ve Rusların isteklerini ret etmesi sonucu Rusya İngiliz desteğiyle Memleketeyn’i (Hotin ve Bender kaleleri) işgal etti.
Kabakçı Mustafa İsyanı ve III. Selim Devri’nin Sonu
Nizamı Cedit ordusu Osmanlı da neredeyse her kesimin çıkarına ters düşmüş hale gelmişti. En basitinden ordu kıyafetleri Avrupa’dan satın alınıp getirilmesi esnafı zarara uğrattığı için esnafta Nizamı Cedit ordusuna karşıydı. Ordunun ters düştüğü çıkar sahipleri Karadeniz Boğazı kalelerinde topçu olan Kastamonulu Kabakçı Mustafa önderliğinde Mayıs 1807’de isyan ederek İstanbul’a doğru yürüdüler. İstanbul halkı da isyancıları İstanbul’a geldiklerinde tam desteklediler. İsyancılar 3. Selimden 11 kişinin idamını ordunun kaldırılmasını istedi. 29 Mayısta 3. Selim tahttan indirilip yerine 4. Mustafa geçirildi 1808 de Nizamı Cedit ordusu lağvedildi.
II. MAHMUT DÖNEMİ GELİŞMELERİ VE YENİLİKLERİ (1808-1839)
Dönemin sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’dır.
Sened-i İttifak (7 Ekim 1808)
*Padişah ile ayanlar arasında imzalandı.
*Amaç merkezi otoriteyi güçlendirmek, iktidarı zayıflatan ayanları kontrol altına almaktı.
*Bu imza ile ayanlar padişaha bağlılık, padişahta ayanları koruma sözü verdiler.
*Ayrıca ayanlar sarayın isteği doğrultusunda vergi toplayacak, kendi bölgeleri dışında kalan yerlere el uzatmayacaktı.
*Bu da ayanların mal varlığının babadan oğula geçmesini sarayında ilan ve kabul ettiğinin göstergesiydi.
* Vergilerin haksız ve ezici olmaması, reayaya zulmün yasaklanması, bir suç işlenmesi durumunda soruşturma yapılmadan ceza verilmemesi gibi kişi haklarını korumaya yönelik hükümlerde halkın genelini kapsayan maddelerdir.
*İmzalanan bu senetten 5 hafta sonra Alemdar Mustafa Paşa’nın öldürülmesiyle senedi ittifak uygulanamamış ve unutulmuştur.
NOT: Bu belge Osmanlı da anayasallaşmanın ilki olma özelliğine de sahip.
NOT: Her ne kadar uygulanma fırsatı bulamasa da Osmanlı da merkezi otoritenin kısıtlandığı ilk belge olma özelliği de vardır.
İngiltere ve Rusya ile İlişkiler
*
Napolyon karşısında yalnız kalan İngilizler Osmanlı ile anlaşma yoluna girmiş, boğazlardan Rusların geçiş yasağı maddesini de kabul ettiğini içeren antlaşma olan Kalay-ı Sultan Ant-laşmasını Osmanlı ile imzalamıştır. (1809)
*1806 dan beri süren Osmanlı-Rus savaşı ise Osmanlı yenilgisi ile sonuçlanmış ve 1812 de Bükreş Antlaşması ile Prut Nehri-Tuna ağzı Osmanlı-Rus sınırı olarak kabul edilirken Os-manlı Devleti Sırplara imtiyaz verilmesini de kabul etmek zorunda kaldı.
Sırp ve Rum İsyanları
*
Balkanlarda ilk milliyetçi isyanları Sırplar çıkardı.
*Osmanlı isyanları başarıyla bastırsa da sonradan Rusya’nın desteğiyle tekrar isyan eden Sırplara özerk bir prenslik statüsü verdi ve Akkerman ile Edirne Antlaşmalarıyla da bunu onayladı Osmanlı. Daha sonra ise resmen özerk Sırbistan kurulmuş oldu.
*Ruslar ayrıca Rumlarında Osmanlı ya karşı kışkırttı. 1821 de Rus çarının Rum yeğeni İpsilanti tarafından ilk isyan Eflak ta çıkarıldı. 2. İsyan bir ay sonra mart ayında Mora da patlak verdi. Mora isyanını Osmanlı bastıramayınca kısa sürede geniş alana yayıldı bunun üzerine Avrupalı devletler Osmanlı karşıtı propagandalar yaptı. İsyanı bastırmak için Mısır valisi Mehmet Ali Paşa yardım etti başarılı olduğu anda Ruslar savaş tehdidinde bulundu Osmanlı Devleti bunun üzerine 2. Akkerman Antlaşmasını imzaladı. İngiltere Rusya ve Fransa’nın ittifak olup Osmanlı üzerine gitmesi üzerine de 2. Edirne Antlaşması da imzalanıp Osmanlı Devleti Yunanlıların bağımsızlığını da kabul etmiş.
Mısır’daki Yenilik Hareketleri ve Mehmet Ali Paşa İsyanı
* Kavalalı Mehmet Ali Paşa (Osmanlının mora isyanı için yardım aldığı mısır valisi) padişaha bağlı olarak yürüttüğü Mısır idaresinde neredeyse bağımsız iktidar odağı haline geldi: Kölemen beyini ortadan kaldırıp tüm Mısır’a hakim oldu. Vahhabi İsyanını bastırıp Basra Körfezini ele geçirdi. Tüm bu başarıları sağlayan Avrupa tarzı kurmuş olduğu Nizam ordusuydu (nizamı ceditten etkilenmiş) Aldığı ağır vergiler, arazileri devlet malı yapma, birtakım yenilikler, pamuk ekimiyle mısır tarımını canlandırma buna karşılık pamuk üreten fabrikaları kurma gibi birçok faaliyeti gerçekleştirmesiyle 4 yıl gibi kısa sürede devletin hazinesi 2 kat arttı. Ayrıca 1829’da Vekayi-i Mısriyye adlı ilk gazeteyi çıkardı, Avrupa’ya birçok öğrenci göndererek tıp okulu da açtı.
*Kavalalı Mehmet Ali Paşa böylece Mısırda ekonomiyi canlandırmış, modern güçlü orduyu kurmuş donanmayı güçlendirmişti.
*Kavalalı mora isyanında başarı gösterince Osmanlı’dan Suriye’yi istemiş Osmanlı da Girit’i vermişti.
Hünkar İskelesi Antlaşması
*
İstanbul ile anlaşmaya yanaşmayan Kavalalı ve oğlu İbrahim Paşa Suriye ye ordan da Kütahya ya kadar Anadolu üzerine gitti. 2. Mahmut’tan Adana’yı isteyen İbrahim Paşa teklifi ret edilince savaş hazırlığı yapıp İstanbul’a doğru yol aldı. O sıralar İngilizler iç meseleleri ve Avrupa ile ilgileniyor, Fransa Kavalalı ve oğlunu destekliyor idi. Rusya ise yardım istenilecek tek devlet konumundaydı. Rus filosu Kavalalı ya karşı beykoza asker çıkarınca Fansa ve İngiltere Rusya’nın daha da güçlenmesi ihtimaline karşı Kavalalı tarafına geçti. Böylece taraflar arasında yeni bir antlaşma imzalandı ve Kavalalı ya Mısır valiliğine ek olarak Girit valiliği, oğlu ibo paşaya ise Cidde, Şam, Halep valiliği ve Adana muhassıllığı verildi.
*İbrahim Paşa ile antlaşmaya varılsa da yakın gelecekte Mısırın tehlike olabilme ihtimaline karşı 8 yıl geçerli olacak Rusya ile yardım ve ittifak desteği almasını sağlayacak Hünkar İskelesi Antlaşmasına imzayı attı. Böylece Ruslar boğaz geçişinden faydalanacaktı bunu İngiliz ve Fransızlar kabul etmeyip yeni kriz yaratınca Rusya elde ettiği hakları Avusturya ile paylaşınca kriz sona erdi.
*2. Mahmut Mısır engelini kökten kapatmayı düşünerek İngiltere ile Ticaret Antlaşması Balta Liman Antlaşmasını imzaladı. Bu antlaşma kapitülasyonu bile aşan maddeyle doluydu. Öyle ki Osmanlı Dış devletler için açık Pazar haline gelmişti ve bu devletlere bağımlı hale gelmişti.
II. Mahmut Devri Yenilikleri
Askeri Alanda

*Yenilikler konusunda 2. Mahmut ta 3. Selim yolunda gitmiş önceliği askeri alana vermiş ve Sekban-ı Cedit Ocağı’n kurmuş. Ancak yeniçeriler yeniden ayaklanarak isyan etmiş (Alemdar Mustafa Paşa’yı öldürmüşler) padişahta bu ocağı dağıtmış. Tüm askeri başarısızlıklarına rağmen her seferinde birde yeniliklere başkaldırıp isyan eden yeniçeriler ıslah çalışmalarına karşı koyunca artık bu ocağın (yeniçeri ocağı) kaldırılması farz olmuş. Son kez isyan eden ocak 2 gün sonra kökten yok olacak şekilde ortadan kaldırıldı ve yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu kuruldu. Yeniçeri ocağının kaldırılması olayı da tarihte Vakay-i Hayriye olarak adlandırıldı.

İdari ve Mali Alanda
*
Vilayet vergilerinin merkeze aktarılması sağlandı. Evkaf Vekâleti kurularak vakıf gelirleri merkeze aktarılmış devletin tüm gelirlerinin yüzde 70’i modern orduya aktarılmış.
*İdari alanda da birçok değişiklik yapıldı: Sadrazamlık kurumu başvekalet adını aldı. Adli işler için Meclis-i Ahkâm-ı Adliye, idari işler için Dar-ı Şura-yı Bab-ı Ali, askeri işler için Dar-ı Şura-yı Askeri kuruldu.
Eğitim ve Sosyal Alanda
*
II. Mahmut askerî ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim alanında da pek çok yenilik yaptı. İlk kez öğrenciler eğitim almak için Avrupa’ya gönderildi. Açılan tıp okuluyla ordu için doktor ve cerrah yetiştirildi. Avrupalı eserlerin Türkçeye tercümesi bu dönemde de devam etti. Muzika-i Hümâyûn(1831) ve Mekteb-i Ulûm-ı Harbiye (1834)adında Fransız okulları açıldı. Memur yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adli ve Mekteb-i Ulum-ı Edebi açıldı. İstanbul ile sınırlı kalacak şekilde ilköğretim zorunlu hale getirildi.
*Sosyal alanda ise şunlar yapıldı: Saray Topkapı’dan Dolmabahçe’ye taşındı. Padişah Avrupa tarzı pantolon giymeye, yurt içinde inceleme gezilerine çıkmaya başlamış. Ulema dışında herkese fes giyme zorunluluğu getirilmiş. (kıyafet nizamnamesi) İlk Türkçe Osmanlı gazetesi olan Takvim-i Vekayi haftalık yayına başladı. (1831) İlk nüfus sayımı, ilk karantina, posta teşkilatı yenilikleri de 2. Mahmut devrinde yapıldı.
NOT: Osmanlı yenileşme hareketi tarihinde, en büyük başarılar II. Mahmut dönemin- de elde edilmiştir. Ancak buna rağmen II. Mahmut devrinde Osmanlı Devleti büyük oranda toprak kaybetmiştir.
 
Üst