AÖF DERS NOTLARINA HOŞ GELDİN!

Ders notlarına erişmek için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Ücretsiz Kayıt ol!

Girişimcilik ve İş Kurma - 2. Ünite - Notları

Moderator
Mesajlar
419
Tepkime puanı
28
Puanları
18
GİRİŞİMCİLİĞİN EKONOMİK TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL TEMELLERİ
GİRİŞİMCİLERİN EKONOMİDEKİ ROLÜ

Girişimciler rekabet ortamını canlandırırken yeni ürün ve hizmetleri pazara sunar ve bu durumda yeni pazarlar oluşturarak istihdam olanaklarını artırır.
Türkiye ekonomisinde küçük ve orta boy işletmeler tüm işletmelerin % 99,3 ünü oluşturmaktadır.
Ülkelerin ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyleri ile girişimcilik performansı arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır.
GİRİŞİMCİLİK OLGUSUNUN YÜKSELİŞİ
1980 VE 1990 lar küçük ve orta ölçekli firmaların ekonomideki rollerin yeniden değerlendirildiği ve girişimciliğe yönelen yeni bir ilginin ortaya çıktığı dönemlerdir.
Girişimci ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür. Çünkü girişimci kendisinin veya başkasının yarattığı yenilikleri ekonomiye kazandırır.
Girişimcinin üretime katkısı 3 yönde olabilir
1-Üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar
2-Kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi arttırır
3-Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması yayılması ve uygulanmasını hızlandırır.
Bir girişimcinin yaptıkları sonucu elde edilen başarı yada başarısızlıklar diğer girişimcilere örnek olur, yol gösterir.
Risk üstlenme ve yenilikçi olması nedeniyle girişimciler tüm toplumun değişim ve gelişimi sürecine öncülük yaparlar.
Girişimciliğin popüler olmasının başlıca nedenleri
1-İstihdam sorununun artması
2-Yeni ekonominin gittikçe güçlenmesiyle değişen ekonomik yapı
3-Ekonomi ve işletme alanlarında teorik gelişmeler ve girişimciliğin genel kabulü
GİRİŞİMCİLİK OLGUSUNUN TARİHSEL GELİŞİMİ
19. YY VE ÖNCESİ

Bu dönemde girişimcilikle ilgili ilk örnek uzak doğu ile ticaret yolları geliştirmeye çalışan Marco Polo’dur. Marco Polo parası olan insanların mallarını satmak üzere anlaşmalar yapmıştır. Günümüzdeki RİSK SERMAYESİ’nin ilk örneğidir.
Orta çağlarda girişimci hem yönetici hem de çalışan olarak büyük ölçekli üretim projelerini yöneten kişi için kullanılırdı. Orta çağlardaki girişimciler kamu kaynaklarını kullanan ve risk üstlenmeyen genellikle devletin kaynaklarıyla projeyi yürütmekteydiler. Orta çağdaki tipik girişimci örneği din görevlileri idi. Bu kişiler kale,sur,kamu binaları katedral gibi binaları yapmakla sorumlu kişilerdi.
18.yy’da sermayesi olan insan sermayeye ihtiyaç duyan insandan ayrılmaktaydı. Bu farklılaşmanın nedeni dünyada ortaya çıkan sanayileşmedir.
20.YY
Bu dönemde girişimciler genellikle ayrılmamaktadır. Bu dönemde girişimci kişisel çıkarları için bir işletmeyi yöneten ve çalıştıran kişi olarak tanımlanmaya başlamıştır. 20.yy ortalarında girişimcinin yenilikçi fonksiyonu ön plana çıkmıştır.
EKONOMİK YAKLAŞIMLA GİRİŞİMCİLİK
İktisat teorisi toplumların 2 temel sorunuyla ilgilenir
1-Toplumlar refah düzeylerini nasıl yükselteceklerdir
2-Toplumlar üyeler arasından refahı nasıl dağıtacaklardır.
Özellikle çağımızda girişimcilik olgusu bu soruların cevaplanmasında önemli bir kaynak oluşturur.
Girişimciliğe ilk ve temel ekonomik teorik katkılar Fransız düşünürler tarafından yapılmıştır. En önemli teorisyen ve yazarları CANTİLLON, J.B SAY, TURGOT, QUESNAY ve BEAUDEU’ dur.
Girişimciliğin ekonomi içerisindeki rolünün ne olduğu konusunda ilk düşünceleri ortaya atan CANTİLLON’ dur.
Cantillon ekonomiye etki eden ve onları biçimlendiren unsurları 3 grupta toplamıştır.
1-Kaynaklara sahip olanlar (o dönemin arazi sahipleri )
2-Bu kaynaklarla çalışanları bir araya getiren girişimciler
3-İstihdam edilerek iş yapan profesyoneller.
Üretim araçlarının özel mülkiyete konu olduğu kapitalist sitemde mülk sahipleri başlıca 3 işlevi yerine getirir
1-Mali sermayenin devreye sokulması
2-Üretim araçlarının koordinasyonu,işletmenin yönetimi ve işletilmesi
3-Yatırımlarla ilgili stratejik kararların alınması
Karar verme pozisyonu ile iş adamının üstlendiği işleve GİRİŞİMCİLİK adı verilmektedir.
Cantillon’dan sonra girişimciliğin açıklanmasına yönelik 3 temel yaklaşım ortaya çıkmıştır.
1-Alman ekolü /temsilcileri VON THÜNEN-SCHUMPETER-MAUMOL) schumpeter ekolü olarak da bilinir
2-Neoklasik ekol(MARSHALL-SAY ve KİRZNER)
3-Avusturya ekolü(MENGER-VON MİSES-KİRZNER)
Neoklasiklere göre girişimcinin temel rolü :girişimcilik faaliyetleri yoluyla piyasaların dengede bulunmasına katkı yapmaktır.
Avusturya ekolüne göre girişimcinin temel rolü: kar fırsatları yakalama yeteneklerini ön plana çıkarmaktır.
Alman ekolüne göre girişimcinin temel rolü: ekonomideki temel fonksiyonu yeni mal üretmek ya da mevcut ürününü yeni bir yöntemle üretmeye çalışmak gibi yenilikler ortaya koymaktır.
Alman ekolünün Avusturya ekolünden temel farkı: Alman ekolü potansiyel yaratılmasına önem verirken Avusturya ekolünde bunun potansiyelin gerçekleştirilmesine önem vermesidir.
Neoklasik ekolde girişimcinin risk alan kapitalis, yönetici fonksiyonları ön plandadır.
Alman ve Avusturya ekolleri ise girişimcinin yenilikçilik- aracılık faaliyetleri üzerinde odaklanır.
J.B.Saydan itibaren girişimcilik 4.üretim faktörü olarak kabul görmüştür.
Scuhumpeter girişimcileri sürekli bir yenilik süreci içinde eskiyi terk edip daha etkin yeni yollar ve yöntemleri devreye sokarak (YIKICI YARATICILIK) yaşayan kişiler olarak tanımlamıştır ve bu kişilerin ekonomik büyümenin en önemli aktörleri olduğunu savunmuştur.
Girişimcilikle ilgili farklı iktisat düşünürlerinin görüşleri
*
Girişimci belirsizlikle ilgili riski üstlenen kişidir.
(Cantillon, Thünen, Mill, Hawley, Knight, Mises, Cole, Shakle)
*Girişimci finansal sermayeyi arz eden kişidir.
(Smith, Turgot, Böhm-Bawerk, Pigou, Mises)
*Girişimci bir yenilikçidir.
(Baudeau, Bentham, Thünen, Schmoller, Sombart, Weber, Schumpeter)
*Girişimci bir karar vericidir.
(Cantillon, Menger, Marshall, Wieser, Amasa Walker,Francis Walker,
Keynes, Mises, Shakle, Cole, Schultz)
*Girişimci endüstriyel bir liderdir.
(Say,Sain-Simon, Amasa Walker, Francis Walker, Marshall, Wieser,
Sombart, Weber, Schumpeter)
*Girişimci bir yöneticidir. (Say, Mill, Marshall, Menger)
*Girişimci ekonomik kaynakların bir düzenleyicisi ve koordinatörüdür.
(Say, Walras, Wieser, Schmoller, Weber,CLARK, Davenport, Schumpeter, Coase)
*Girişimci bir girişimin sahibidir. (Quesnay, Wieser, Pigou, Hawley)
*Girişimci üretim faktörlerinin bir işverenidir.
(Amasa Walker, Francis Walker, Wiesr, Keynes)
*Girişimci bir müteahhittir. (Bentham)
*Girişimci bir arbitrajcıdır. (Cantillon, Walras, Kirzner)
*Girişimci alternatif kullanımlar arasında kaynakların bir tahsisçisidir.
(Cantillon, Kirzner, Schultz)
PSİKOLOJİK YAKLAŞIMLA GİRİŞİMCİLİK
Psikolojik ve davranışsal yaklaşımlar, girişimcilerin, ekonomik değer üretmeye dönük
tercihlerinin yöneldiği tutum ve davranışlara odaklanır.
Sosyolojik yaklaşımlar ise sosyal yapının ve sosyal değişkenlerin bireysel kararlar üzerindeki önemini vurgularlar.
Girişimcilik karakteri üzerine yapılan araştırmalara göre bazı özel kişilik karakterleri
aşağıdaki gibidir
• Başarı ihtiyacı
• Risk üstlenme
• Yüksek kontrol yeteneği
• Yenilikçilik
• Hayal gücü, vizyon ve öngörü
• Esneklik
• Başarı ile yetinmeyen ve yeni yarışlar için hazırlanan güdülenme
• Başarısızlığı kabul etmeyen kişilik.
Başarılı girişimcilerin güçlü sezgi ve öngörüleriyle diğer insanlardan ayrıldıkları görülmektedir.
SOSYO KÜLTÜREL YAKLAŞIMLA GİRİŞİMCİLİK
Girişimciler açısından sosyal çevre çok sayıda farklı girişimcinin ve sektörün belirli bir zaman, yer ve iş üzerinde oluşturdukları etkileme ve etkilenme biçimleri olarak tanımlanabilir. Sosyal çevre yerel, ulusal ve küresel düzeyde sosyo kültürel değerlerin, tutumların, davranışların ve kararların gösterilmesi açısından, girişimcilerin işe bakış açısından daha çok boyutlu ve etkileyici bir ilişki demetidir.
Girişimci olma düşüncesi kişinin ait olduğu toplumun kültürü, ailesi, çevresi ve
eğitiminden gelen motivasyona bağlıdır.
Max Weber’in ifadesiyle bir özel kişilik tipi olarak girişimciliğin tüm batı dünyası
içerisinde çizdiği genel özellikler aşağıdaki biçimde sıralanabilir:
• Bireyselleşmenin önem kazanması.
• İş ve özel hayatın birbirinden ayrılması
• Ekonomik ve sosyal çıkarların dünya görüşünü belirleme eğilimi.
• Üretimin en önemli değer olmasına olanak veren ve “çalışma kavramını bir
ibadet olarak kutsallaştıran yeni bir ahlaki tavır.
• Servet artışlarının bir olgunluk düzeyi olarak değerlendirilmesi ve kişisel
değerlerin en önüne konulması
• Bu servet artışlarının üretimi devam ettiren ve büyümesine olanak veren bir
yapıda kullanılması
• “Şimdi” yerine dizgesel bir biçimde akan geçmiş-şimdi-gelecek biçimini alan
zamanın kavramlaştırılması ve geleceğe odaklı olma.
• Sürekli çalışmanın yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak algılanması ve kişisel
mutluluğun bu çalışmayla birlikte tanımlanması
• Kazanç ve verimliliğin kutsanmasıyla birlikte ekonomik başarıya yönelik kişisel
motivasyon.
Sosyolojik yaklaşım içerisinde Batı iş kültürü ile Doğu iş kültürü birbirinden farklı
dır. Batı iş kültüründe girişimcilik tamamıyla bireysellik ve bireycilik temelinde yürürken, Doğu iş kültüründe girişimcilik aile ya da grup bağlamında yürümektedir.
Batı iş kültürünün belirleyici boyutları aşağıdaki şekilde ifade edilebilir:
• Risk alan
• Hiyerarşik sistemle çalışan
• Yenilikçi
• Yüksek bireysellik
• Hatalardan ders çıkaran
• Bağımsızlık
Doğu girişimci kültürü düşük bireysellik kültürü olarak da tanımlanır. Bu anlayışta yapılan iş kişisel memnuniyetten ve doyumdan çok yerine getirilmesi zorunlu
bir sorumluluk ve ödev olarak görülür. Girişimcilik değerleri olarak sosyal statü, imaj, itibar, şeref, namus, şöhret gibi faktörler etkili olmaktadır. Başarısızlık saygınlık kaybı olarak algılanan ve utanılan bir olgudur.
 
Üst