Moderator
- Mesajlar
- 419
- Tepkime puanı
- 28
- Puanları
- 18
ÇAĞDAŞ FELSEFE
UNITE 1
BERGSON: 1859-1941 yahudi.
Descartes gibi felsefeyi bilim olarak ele alir. Descartes matematik bilimini temele alirken Bergson Biyoloji temelli bir felsefi bilim yontemi kurar. Terimin anlami biyolojik, psisik ve toplumsal yasami kapsayacak sekilde genislemistir. Bergsonun felsefesi akilciliga ve bilimcilige bir baskaldiridir. Meteryalizmi reddeden goruslere ilham kaynagidir. Evrime (Spencer dan etkilenmis) ve dusunceden cok aksiyona dayali bilim anlayisini dusuncelerinin temelini olusturur.
Eserleri:
1.Suurun dolaysiz verileri uzeriine deneme: Ben neyim? Sorusuna yanıt bulmaya calisir. Zaman ve mekan, tin ile madde ikiciligi sekilde doga farkliligim yaratır. Kitap da zamanın bilince verilisine “sürem” (hafıza)der.Bilinc hafızadır. Bilinc miktar yani nicelikten degil, nitelik ve yogunluktan olusur. Bilincin nitelik yogunluktan olusan bir cokluk olustursa bolunemez bir birlik de vardır. Zaman akrep ve yelkovanın mekanik isleyisi ile olculebilir gibi gozukse de zamanın anlık degisimi ve bizde uyandirdigi degisim hisler yoluyla bize verilir idrak edilir. Bergson degisimi redden varlık felsefesine de, varligi reddeden degisim anlayışına da karsıdır.
2.Madde ve Hafiza: Ben ile evren arasındaki ilişkisinin ne oldugu sorusu ele alınır. Ikici bir bakis acisi ile tinin ve maddenin kendi gercekligi vardır. Maddenin nasil kavrandigina bagli olarak bu tozler arasındaki iliksinin 2 aciklaması vardır. Idealist kavrayışa gore temsil, realist kavrayışa göre ise temsillerden oluşan ama kendisi temsil olmayan bir kavrayısı vardır maddenin. Bergsona gore 2 kavrayışta hatalıdır. Zihin ve beden arasındaki iliskiyi merkeze alır ve “maddeyi kendinde varolan imge” olarak ele almayı onerir. Imge temsil degildir. Imge şeyden az, temsilden daha fazladır. Ama gene de imge ve temsilin dogasi aynidir. Beyin maddi dunyanın parcasi iken maddi dunya beynin parcasi degildir. Imgelere, dış dunyanın yanı maddenin bolunmelere beyin ihtiyac duyar.
3.Yaratici Tekamul: Evren nedir? Surem anlarin butunlesmesidir. Neden sonuccu bir gecmis simdi anlayisi yeniye hayale yer bırakmaz. Kitapta Kozmolojinın temeli olan suremdir. Bergsona gore felsefenin gorevi insanlık durumunun otesini dusunmeyi ogretmektir. Butunun tabiati benimkiyle aynıdır.Zeka bize hayatın mutlak bilgisini saglamaz evreni aciklayamaz. Evren statik degil, dinamktir. Deneme’de sadece bilincte olan dusunuz bu kitapta hayattan baslayarak tum evrene ve maddeye de yayar. Evrimde vurguyuetkinlik uzerinde yapar, etkinligi olusturan bireyler uzerinde degil. Hayat hamlesi:Evrimin yolu onceden verili degildir.yolu var eden sey o yoldan gecilmesidir. NeoLamarkci gourste oldugu gibi yonu belirli bir evrim bilincini red eder.Varolus sartları degistiginde tıpkı Darwin gibi turlerin de yok olacagini belirtmistir. Dogal secilime yakın. Darwincilikten farkı, yasam hamlesi, ilksel itki, yaratıcı etkinlik fikrinden yoksundur, darwin evrimi mekanik bir sekilde anlar. Halbuki yasam durtusune dayanmayan dıssal dayatmalar ile sadece ileri dogru olan bir degisim gerceklesmez. Yasamsal guduler basit bir birikim ile sadece gerceklesmez. Her yeni oge butunu degistirdigini dusunur ve bu sebeple dogal secilim gibi dışsal bir mekanizma ile evrimi aciklayamaz. Evrimi anlamak icin suremin hareketlerini gozlemek gerekir.Evrimin bir hafızasi vardır. Sadece imgelemle degil yasamin organik ve inorganik bicimlerinden edinilir. Bergson kendi felsefesini bilincdisi bir bicimde hissedilen bir hakikatin bilincli bir ifadesi olarak gorur. Evreni bir olus olarak gorursek ozgurlugu diriltiriz. Olus da surem d ozgurdur.
Bergson felsefesinde bulunan 2 farkli bilme yetsinin varliga yonelme ve bilme
Bergson felsefesinin guzergahi: Metafizikten uzak durum pozitif bilimlere yonelir. Spencerin evrimcilik anlayisindan yola cikar ama onun mekanik zaman anlayisi yerine “surem” olarak zaman yonelir.
Bergson felsefesinde bulunan iki farklı bilme yetisinin Devingen varlığa yönelme ve bilme tarzları eşleştirilmiştir:
Belirlenimcilik / Özgürlük Nicelik/Nitelik, yoğunluk Statik Bilme /Dinamik Bilme
Süreksizlik fotograf / Süreklilik (film) Mekan /Zaman (sürem) Madde /Bilinc,hafıza,tin
Zeka /Sezgi
4.Ahlakın ve Dinin Iki Kaynagi: Metafizikten nasil ahlaki yasam cikabilecegini bize gosterir. Toplumsal ahlakın nasil ortaya ciktigini gtarihsel olarak irdeler. Kapalı ahlak dedigi tüm toplumlerda gecerli olmayan normlar, törelerin cikis sebebi olarakinsanlarin dogada tek basina varolalamasi baglar. Açık ahlak yani evrensel ahlak evrimde bir ilerleme sonucu ortaya cikmistir. Acik ahlak “yatarıcı heyecanlardan”beslenir. Acik din soz konusu oldugunda yaratici heyecan bizi mistik deneyime goturur. Mistisizm genis anlami ile gizmli olani olagan bilme araclariylla sıradan bilme araclariyla bilenemez olanı isaret eder. Ortaya koydugu bilgi yasanti yollu ogrenilen bilgi turudur. Acik ahlak kapali ahlaktan farkli olarak, egilmez, ozgur olani isaret eder,katı kuralları yoktur.
Digerleri; Gulme, Zihin Kudreti, Dusunce ve Devingen.
2.HUSSERL (1859-1938) (Çek)
Felsefeyi “bilim” “bilimlerin bilimi” olarak kabul eder. (Descartes ve Bergson ile aynı) Kitabiekin bir bilim olarak felsefe: felsefeye olculebilir bir pozitif bir bilim olarak degil, pekin yani sıkı bir temellendirme sahibi bir bilim olarak degerlendirir. Husserl temel bilim olarak fenemenoloji ile bolgesel ontolojileri birbirinden ayırt eder. Ne kadar cok farklı varlık varsa o kadar cok bolgesel ontoloji vardır. Matematik felsefesi, fizik felsefesi, psikoloji felsefesi gibi. Bunlarin hepsini bir araya getiren bilinc onolojijisi , “transandal fenemoloji” dir.
Husserl’in Felsefesinin Guzergahı:
1.Matematik sorunsaldan fenemolojik yontemin gelistirilmesine giden süreç: Felsefi yolculugu aritmetik felsefesi ile baslar. Doktora tezi:Kakulus varyasyonlarina katkılar. Kitabi: Aritmetik felsefesi. Mantıksal Arastırmalar.
Mantik ve matematik duyumsanir seyler ile degiirkenl, bicimsel katagorilerle ilgilenir. Husserl’in amacı matematigin temel terimlerini goru de yani deneyimde aciga cikartmaktır. Kavramların kokenini oznellikte arar.Aritmetigin temellerinde psikolojiyi degil, matematige ve mantıga nesnel temeller kazandırmak hedefindedir. Kavramlari 2 bicimde ortaya cikarabilecegine inanır,.1.mantiksal veya formel. 2. Bu sekilde aciklayamiyorsak da onun somut fenemenlerden yapılan bir soyutlama ile aciklayabiliriz.
Mantıksal Arastırmalar adlı kitabında Matmatik ve mantigin ampirik psikolojiden turetebilecegini savunan gorusu elestirmis, bilince yaklasimlarından oturu Naturalizmi, psikolojizimi, doğalcılığı elestirir. Bilinci yonelimsel bir bicimde kavramı bir dogruluk kuramı gelistirmistir.
Yonelimsellik: Zihinsel varlığın özünü yönelimselliktir.Yonelme anlam verme demektir. Hatırla edimi bir hayale, arzu etme ediminimi arzulanana anlam verir.
Doğruluk: Bana dogrulugu veren goru nedir? 2 cesit goru var. 1.Duyusal goru 2. Duyusal olmayan a pirori goru. Aklın katagoriyal goru yetisiyle duyumsanır olandan soyutlanmamız gerektiginşi dusunur. Matematik bir hakikati a priori goru ile bilirim. Oznel surecler yonelimsellik yoluyla a priori bir bicimde ideal varliklara bagli olduklari icin saf mantığın nesnel bilgisine sahip olabilirim. Cesitli varlık bolgelerindeki varlıkların ozlerinin ne oldugunu da a priori olarak bilirirm. Fenemolojik cozumleme, yonelimselligi cozumlemek yoluyla beni bu ozlerin bilgisine goturmeyi amaclar.
2.Fenemolojinin aşkın (transandatal) bir felsefe haline gelmesi sureci: Matematik ve mantıktan ziyade oznellikle ilgili calismaya baslar, fenemoloji yontemi arastirir.
fenemolojik reduksiyon:Gundelik hayatta icinde oldugumuzdogal tavrın aşılıp, düşümsel bir tavıra geçilmesini ifade edilir.
Epokhe: Nelli bir turde arastirma yaparken bazı bilgileri kullanmamayi ogretir. Bu Her turlu yargıdan kacınma degildir. Sadece goz ile gordugumuze inanmak gerektigini, bazi temellendirilmemis bilgilerden kurtulmanın yolunu acar. Dogal tavırdan cıkmamızı saglar. Algidan suphe edebiliriz golun serap olmasi gibi ama bilincimdeki yasantılarin varlıgından suphe edemem. Ornegin korku duygusu.
Kurma: Fenemolojinin temel kavramlarindan biri olup seylerin bilincine kendilerini gostermelerini gerceklestiren surecin adidir.
Kitabı: Mantıksal Arastırmalar, Zamanın icsel bilğinci uzerine dersler.
Bilincten bagimsiz nesnel bir zaman yoktur.Yasanan”simdi” kendinde ele alindiginda, nesnel zamanın bir noktasi degildir. Bilinc en derin katmanda bir zamanlasma hareketidir. Icsel zaman bir yonelimsellik ile kurulur ve bu sadece simdi den kurulmaz, geri yonelim (gecmis) ve ileri yonelim (gelecek) ile beraber kurulur. Ozunde yonelimselik fikri bulunan orijinal bir zaman anlayisi yani bilincin zaman anlayisi vardır.
Ideen: Bilincin ideal ozsel yapılarıyla ilgilenir, Dogal tavır dis dunyanın gercekten var oldugu ile ilgilenir,fenemoloji ise belirirslerin dunyasına odaklanır.
3.Yasam dunyasi sorunsalının öne cıkmasi ve genetik fenemolojiye agırlık verilmesi: Kitap: Ideen Kant in transdantal felsefesinden fenemolojisinin farki
A.Husserl “seylerin kendisine gidelim”der. Kant in yaptigi kendinde sey ve fenomen farkını red eder. Akıl yoluyla goru olmadiginı savunan kant i elestirir onca vardır.
B.Husserl in yonelimsellikle yaptigi deneyime birlik verme isine kant yargılarla yapar.
C. Askın Ego ile transdantal indirgemeye ulasilabilir.
D.Neomatik cozumleme yontemini kesfetmistir. “Bana nasil beliriyorsa oyle betimlenir.”
Yasam Dunyasi: Kitap:Ideen2 Katmanli bir ontoloji sunar. “yasayan beden” ve “nesne olarak beden” ayırımı yapar. Beden yoluyla Husserl cevreleyen dunyanin bilincine nasil “on-verili” olundugunu dusunmeye baslar. Descartesci Meditasyon adli kitabında Ozneler arasındalik uzerine dusunmeye baslar. Bir cismin nesnelligi ozneler arasındaligi varsaydigini vurgulamaktadır. Eger oyle olmasaydi dilden birinin bahsettigi birseyden baskasinin anlaması mumkun olmazdi.
Essunum: (apprezantation) Bir baskasinin varligini kendi bedeni ile algilama. Onu bir bilinc ve ego olarak dusunur. Yasam dunyasi ile bilimin dunyasi arasında genetik fenemoloji yoluyla oldugunu savunur.
Deneyim ve yargi adli eseri:mantık problemlerine yasam dunyasi temelinde ve genetik fenemolojiinin sorgulama bicimi kullanarak yeniden geri dondugu eseridir. Amaci onermeler ve cikarimlardan olusan formel mantigi deneyimimizle aciklamaktir.Genetik fenemoloji ile ilgili olarak su soruyu sorar: Formel mantigin temelinde olan predektif yargının kokeni nedir? Husserle gore deneyimlerimiz yargiya varmadan once farkli sentezlerden olusur.
Avrupa Bilimlerinin Krizi: Nazizim ve fasizmi felsefi acidan aciklama girisimidir.Husserle gore tini tin olarak sistematik bir bicimde ilk kez bilimi butunluk icerisinde inceleyen fenemolojidir.
Husserl’in Etigi: Kitap: Etik ve Deger kurami uzerine dersler
Aksiyolojieger bilgisidir.Dogru degerler ve yanlis degerler birbirini ayirt etmeye yarayan normatif bir disiplindir.
Deger nedir? Zihinsel fenemonleri3 e ayirir: doksik (bilisel zihinsel fenemonler) duygulanımsal fenemonler (zihinde hissedilen heyecanlar) konotif fenemonler (istekler) Kuramsal,normatif ve pratatik disiplinlerden bahsetmez. Ahlaki olarak dogru eylem,degerli olarak sunulan edimlere ait olan birseyi arzularız.Degerlendirme degeri hissetmektir.
Husserlin etik degeri deneyci gelenegin duyguculugu ilerasyonalist geleneginentellektualizmin birbiri ile sentezlenmesi ile olusmustur. Bir seyin degerli oldugunu gosteren o seyin ozune dayanan nesnel yasalara dayandırır. Degerleri duygulara indirmek kisiden kisiye degismesine sebep olur. Husserlin katagorik buyrugu birseyin en iyisini yapmayi emreder. Husserlin etigi kanyci etigin alternatifidir. Degerlere dayali Husserlin etik anlayisi muhafazakarligin yolunu acmistir. Sorumluluk etigi ile 20 yy da degerler etigi gozden dusmustur.
Fenemoloji ve Post Fenemenolojiler:Husserl fenemolojiyi tek bir filozofun omru ile kisitlanarak aciklanamayacagini soylemis cemmat kurmaya calismis ama Sarte, Merleau Ponty, Levinas, Derrida, Ricoeur, Michel Henry onunla ve ona karsi calismaya calisinlar oldu. Asistani Heidegger felsefi antropoloji seklinde post fenemoloji yapmistir.
3.Heidegger
UNITE 1
BERGSON: 1859-1941 yahudi.
Descartes gibi felsefeyi bilim olarak ele alir. Descartes matematik bilimini temele alirken Bergson Biyoloji temelli bir felsefi bilim yontemi kurar. Terimin anlami biyolojik, psisik ve toplumsal yasami kapsayacak sekilde genislemistir. Bergsonun felsefesi akilciliga ve bilimcilige bir baskaldiridir. Meteryalizmi reddeden goruslere ilham kaynagidir. Evrime (Spencer dan etkilenmis) ve dusunceden cok aksiyona dayali bilim anlayisini dusuncelerinin temelini olusturur.
Eserleri:
1.Suurun dolaysiz verileri uzeriine deneme: Ben neyim? Sorusuna yanıt bulmaya calisir. Zaman ve mekan, tin ile madde ikiciligi sekilde doga farkliligim yaratır. Kitap da zamanın bilince verilisine “sürem” (hafıza)der.Bilinc hafızadır. Bilinc miktar yani nicelikten degil, nitelik ve yogunluktan olusur. Bilincin nitelik yogunluktan olusan bir cokluk olustursa bolunemez bir birlik de vardır. Zaman akrep ve yelkovanın mekanik isleyisi ile olculebilir gibi gozukse de zamanın anlık degisimi ve bizde uyandirdigi degisim hisler yoluyla bize verilir idrak edilir. Bergson degisimi redden varlık felsefesine de, varligi reddeden degisim anlayışına da karsıdır.
2.Madde ve Hafiza: Ben ile evren arasındaki ilişkisinin ne oldugu sorusu ele alınır. Ikici bir bakis acisi ile tinin ve maddenin kendi gercekligi vardır. Maddenin nasil kavrandigina bagli olarak bu tozler arasındaki iliksinin 2 aciklaması vardır. Idealist kavrayışa gore temsil, realist kavrayışa göre ise temsillerden oluşan ama kendisi temsil olmayan bir kavrayısı vardır maddenin. Bergsona gore 2 kavrayışta hatalıdır. Zihin ve beden arasındaki iliskiyi merkeze alır ve “maddeyi kendinde varolan imge” olarak ele almayı onerir. Imge temsil degildir. Imge şeyden az, temsilden daha fazladır. Ama gene de imge ve temsilin dogasi aynidir. Beyin maddi dunyanın parcasi iken maddi dunya beynin parcasi degildir. Imgelere, dış dunyanın yanı maddenin bolunmelere beyin ihtiyac duyar.
3.Yaratici Tekamul: Evren nedir? Surem anlarin butunlesmesidir. Neden sonuccu bir gecmis simdi anlayisi yeniye hayale yer bırakmaz. Kitapta Kozmolojinın temeli olan suremdir. Bergsona gore felsefenin gorevi insanlık durumunun otesini dusunmeyi ogretmektir. Butunun tabiati benimkiyle aynıdır.Zeka bize hayatın mutlak bilgisini saglamaz evreni aciklayamaz. Evren statik degil, dinamktir. Deneme’de sadece bilincte olan dusunuz bu kitapta hayattan baslayarak tum evrene ve maddeye de yayar. Evrimde vurguyuetkinlik uzerinde yapar, etkinligi olusturan bireyler uzerinde degil. Hayat hamlesi:Evrimin yolu onceden verili degildir.yolu var eden sey o yoldan gecilmesidir. NeoLamarkci gourste oldugu gibi yonu belirli bir evrim bilincini red eder.Varolus sartları degistiginde tıpkı Darwin gibi turlerin de yok olacagini belirtmistir. Dogal secilime yakın. Darwincilikten farkı, yasam hamlesi, ilksel itki, yaratıcı etkinlik fikrinden yoksundur, darwin evrimi mekanik bir sekilde anlar. Halbuki yasam durtusune dayanmayan dıssal dayatmalar ile sadece ileri dogru olan bir degisim gerceklesmez. Yasamsal guduler basit bir birikim ile sadece gerceklesmez. Her yeni oge butunu degistirdigini dusunur ve bu sebeple dogal secilim gibi dışsal bir mekanizma ile evrimi aciklayamaz. Evrimi anlamak icin suremin hareketlerini gozlemek gerekir.Evrimin bir hafızasi vardır. Sadece imgelemle degil yasamin organik ve inorganik bicimlerinden edinilir. Bergson kendi felsefesini bilincdisi bir bicimde hissedilen bir hakikatin bilincli bir ifadesi olarak gorur. Evreni bir olus olarak gorursek ozgurlugu diriltiriz. Olus da surem d ozgurdur.
Bergson felsefesinde bulunan 2 farkli bilme yetsinin varliga yonelme ve bilme
Bergson felsefesinin guzergahi: Metafizikten uzak durum pozitif bilimlere yonelir. Spencerin evrimcilik anlayisindan yola cikar ama onun mekanik zaman anlayisi yerine “surem” olarak zaman yonelir.
Bergson felsefesinde bulunan iki farklı bilme yetisinin Devingen varlığa yönelme ve bilme tarzları eşleştirilmiştir:
Belirlenimcilik / Özgürlük Nicelik/Nitelik, yoğunluk Statik Bilme /Dinamik Bilme
Süreksizlik fotograf / Süreklilik (film) Mekan /Zaman (sürem) Madde /Bilinc,hafıza,tin
Zeka /Sezgi
4.Ahlakın ve Dinin Iki Kaynagi: Metafizikten nasil ahlaki yasam cikabilecegini bize gosterir. Toplumsal ahlakın nasil ortaya ciktigini gtarihsel olarak irdeler. Kapalı ahlak dedigi tüm toplumlerda gecerli olmayan normlar, törelerin cikis sebebi olarakinsanlarin dogada tek basina varolalamasi baglar. Açık ahlak yani evrensel ahlak evrimde bir ilerleme sonucu ortaya cikmistir. Acik ahlak “yatarıcı heyecanlardan”beslenir. Acik din soz konusu oldugunda yaratici heyecan bizi mistik deneyime goturur. Mistisizm genis anlami ile gizmli olani olagan bilme araclariylla sıradan bilme araclariyla bilenemez olanı isaret eder. Ortaya koydugu bilgi yasanti yollu ogrenilen bilgi turudur. Acik ahlak kapali ahlaktan farkli olarak, egilmez, ozgur olani isaret eder,katı kuralları yoktur.
Digerleri; Gulme, Zihin Kudreti, Dusunce ve Devingen.
2.HUSSERL (1859-1938) (Çek)
Felsefeyi “bilim” “bilimlerin bilimi” olarak kabul eder. (Descartes ve Bergson ile aynı) Kitabiekin bir bilim olarak felsefe: felsefeye olculebilir bir pozitif bir bilim olarak degil, pekin yani sıkı bir temellendirme sahibi bir bilim olarak degerlendirir. Husserl temel bilim olarak fenemenoloji ile bolgesel ontolojileri birbirinden ayırt eder. Ne kadar cok farklı varlık varsa o kadar cok bolgesel ontoloji vardır. Matematik felsefesi, fizik felsefesi, psikoloji felsefesi gibi. Bunlarin hepsini bir araya getiren bilinc onolojijisi , “transandal fenemoloji” dir.
Husserl’in Felsefesinin Guzergahı:
1.Matematik sorunsaldan fenemolojik yontemin gelistirilmesine giden süreç: Felsefi yolculugu aritmetik felsefesi ile baslar. Doktora tezi:Kakulus varyasyonlarina katkılar. Kitabi: Aritmetik felsefesi. Mantıksal Arastırmalar.
Mantik ve matematik duyumsanir seyler ile degiirkenl, bicimsel katagorilerle ilgilenir. Husserl’in amacı matematigin temel terimlerini goru de yani deneyimde aciga cikartmaktır. Kavramların kokenini oznellikte arar.Aritmetigin temellerinde psikolojiyi degil, matematige ve mantıga nesnel temeller kazandırmak hedefindedir. Kavramlari 2 bicimde ortaya cikarabilecegine inanır,.1.mantiksal veya formel. 2. Bu sekilde aciklayamiyorsak da onun somut fenemenlerden yapılan bir soyutlama ile aciklayabiliriz.
Mantıksal Arastırmalar adlı kitabında Matmatik ve mantigin ampirik psikolojiden turetebilecegini savunan gorusu elestirmis, bilince yaklasimlarından oturu Naturalizmi, psikolojizimi, doğalcılığı elestirir. Bilinci yonelimsel bir bicimde kavramı bir dogruluk kuramı gelistirmistir.
Yonelimsellik: Zihinsel varlığın özünü yönelimselliktir.Yonelme anlam verme demektir. Hatırla edimi bir hayale, arzu etme ediminimi arzulanana anlam verir.
Doğruluk: Bana dogrulugu veren goru nedir? 2 cesit goru var. 1.Duyusal goru 2. Duyusal olmayan a pirori goru. Aklın katagoriyal goru yetisiyle duyumsanır olandan soyutlanmamız gerektiginşi dusunur. Matematik bir hakikati a priori goru ile bilirim. Oznel surecler yonelimsellik yoluyla a priori bir bicimde ideal varliklara bagli olduklari icin saf mantığın nesnel bilgisine sahip olabilirim. Cesitli varlık bolgelerindeki varlıkların ozlerinin ne oldugunu da a priori olarak bilirirm. Fenemolojik cozumleme, yonelimselligi cozumlemek yoluyla beni bu ozlerin bilgisine goturmeyi amaclar.
2.Fenemolojinin aşkın (transandatal) bir felsefe haline gelmesi sureci: Matematik ve mantıktan ziyade oznellikle ilgili calismaya baslar, fenemoloji yontemi arastirir.
fenemolojik reduksiyon:Gundelik hayatta icinde oldugumuzdogal tavrın aşılıp, düşümsel bir tavıra geçilmesini ifade edilir.
Epokhe: Nelli bir turde arastirma yaparken bazı bilgileri kullanmamayi ogretir. Bu Her turlu yargıdan kacınma degildir. Sadece goz ile gordugumuze inanmak gerektigini, bazi temellendirilmemis bilgilerden kurtulmanın yolunu acar. Dogal tavırdan cıkmamızı saglar. Algidan suphe edebiliriz golun serap olmasi gibi ama bilincimdeki yasantılarin varlıgından suphe edemem. Ornegin korku duygusu.
Kurma: Fenemolojinin temel kavramlarindan biri olup seylerin bilincine kendilerini gostermelerini gerceklestiren surecin adidir.
Kitabı: Mantıksal Arastırmalar, Zamanın icsel bilğinci uzerine dersler.
Bilincten bagimsiz nesnel bir zaman yoktur.Yasanan”simdi” kendinde ele alindiginda, nesnel zamanın bir noktasi degildir. Bilinc en derin katmanda bir zamanlasma hareketidir. Icsel zaman bir yonelimsellik ile kurulur ve bu sadece simdi den kurulmaz, geri yonelim (gecmis) ve ileri yonelim (gelecek) ile beraber kurulur. Ozunde yonelimselik fikri bulunan orijinal bir zaman anlayisi yani bilincin zaman anlayisi vardır.
Ideen: Bilincin ideal ozsel yapılarıyla ilgilenir, Dogal tavır dis dunyanın gercekten var oldugu ile ilgilenir,fenemoloji ise belirirslerin dunyasına odaklanır.
3.Yasam dunyasi sorunsalının öne cıkmasi ve genetik fenemolojiye agırlık verilmesi: Kitap: Ideen Kant in transdantal felsefesinden fenemolojisinin farki
A.Husserl “seylerin kendisine gidelim”der. Kant in yaptigi kendinde sey ve fenomen farkını red eder. Akıl yoluyla goru olmadiginı savunan kant i elestirir onca vardır.
B.Husserl in yonelimsellikle yaptigi deneyime birlik verme isine kant yargılarla yapar.
C. Askın Ego ile transdantal indirgemeye ulasilabilir.
D.Neomatik cozumleme yontemini kesfetmistir. “Bana nasil beliriyorsa oyle betimlenir.”
Yasam Dunyasi: Kitap:Ideen2 Katmanli bir ontoloji sunar. “yasayan beden” ve “nesne olarak beden” ayırımı yapar. Beden yoluyla Husserl cevreleyen dunyanin bilincine nasil “on-verili” olundugunu dusunmeye baslar. Descartesci Meditasyon adli kitabında Ozneler arasındalik uzerine dusunmeye baslar. Bir cismin nesnelligi ozneler arasındaligi varsaydigini vurgulamaktadır. Eger oyle olmasaydi dilden birinin bahsettigi birseyden baskasinin anlaması mumkun olmazdi.
Essunum: (apprezantation) Bir baskasinin varligini kendi bedeni ile algilama. Onu bir bilinc ve ego olarak dusunur. Yasam dunyasi ile bilimin dunyasi arasında genetik fenemoloji yoluyla oldugunu savunur.
Deneyim ve yargi adli eseri:mantık problemlerine yasam dunyasi temelinde ve genetik fenemolojiinin sorgulama bicimi kullanarak yeniden geri dondugu eseridir. Amaci onermeler ve cikarimlardan olusan formel mantigi deneyimimizle aciklamaktir.Genetik fenemoloji ile ilgili olarak su soruyu sorar: Formel mantigin temelinde olan predektif yargının kokeni nedir? Husserle gore deneyimlerimiz yargiya varmadan once farkli sentezlerden olusur.
Avrupa Bilimlerinin Krizi: Nazizim ve fasizmi felsefi acidan aciklama girisimidir.Husserle gore tini tin olarak sistematik bir bicimde ilk kez bilimi butunluk icerisinde inceleyen fenemolojidir.
Husserl’in Etigi: Kitap: Etik ve Deger kurami uzerine dersler
Aksiyolojieger bilgisidir.Dogru degerler ve yanlis degerler birbirini ayirt etmeye yarayan normatif bir disiplindir.
Deger nedir? Zihinsel fenemonleri3 e ayirir: doksik (bilisel zihinsel fenemonler) duygulanımsal fenemonler (zihinde hissedilen heyecanlar) konotif fenemonler (istekler) Kuramsal,normatif ve pratatik disiplinlerden bahsetmez. Ahlaki olarak dogru eylem,degerli olarak sunulan edimlere ait olan birseyi arzularız.Degerlendirme degeri hissetmektir.
Husserlin etik degeri deneyci gelenegin duyguculugu ilerasyonalist geleneginentellektualizmin birbiri ile sentezlenmesi ile olusmustur. Bir seyin degerli oldugunu gosteren o seyin ozune dayanan nesnel yasalara dayandırır. Degerleri duygulara indirmek kisiden kisiye degismesine sebep olur. Husserlin katagorik buyrugu birseyin en iyisini yapmayi emreder. Husserlin etigi kanyci etigin alternatifidir. Degerlere dayali Husserlin etik anlayisi muhafazakarligin yolunu acmistir. Sorumluluk etigi ile 20 yy da degerler etigi gozden dusmustur.
Fenemoloji ve Post Fenemenolojiler:Husserl fenemolojiyi tek bir filozofun omru ile kisitlanarak aciklanamayacagini soylemis cemmat kurmaya calismis ama Sarte, Merleau Ponty, Levinas, Derrida, Ricoeur, Michel Henry onunla ve ona karsi calismaya calisinlar oldu. Asistani Heidegger felsefi antropoloji seklinde post fenemoloji yapmistir.
3.Heidegger