Moderator
- Mesajlar
- 419
- Tepkime puanı
- 28
- Puanları
- 18
ERGONOMİ DERSİ 1-7 ÜNİTE ARASI VİZELERE KADAR
ÜNİTE 1
ERGONOMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ERGONOMİ: insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri kapsamlı olarak inceleyecek bir disiplin arayışı başlamıştır (Bk. Ünite 12: Güvenliğe Dayalı İşyeri Düzenleme). Bu durum “Ergonomi” (Ergonomics, Human Factors) biliminin doğmasına yol açmıştır (Şekil 1.1.).
Endüstriyel Ergonomi, çalışan (işçi, worker) için, sağlık ve güvenliğinin yükselmesi ile yüksek moral kaynağı olurken, çalışanların performanslarının artırılması da işletme için artan kalite, üretkenlik ve rekabet edebilirliktir.
Ergonominin temel amacı, insan yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak onu en uygun işe yerleştirmek ve performansını en yüksek düzeye çıkarmaktır (Resim 1.2).
ERGONOMİ KAVRAMI :Ergonomi, maksimum performansı (verimlilik vb.) minimum insani maliyet (stres, kazalar vb.) ile elde etmektir. Ergonomi, sistem yaklaşımını insan ve makine arasındaki ilişkiye uygular.Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmaya yönelen ergonomi, hayatın insana uygun hâle getirilmesinde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder. Teknik mühendislik alanlarının yanı sıra, psikoloji, sosyoloji, fizyoloji ile sıkı etkileşimi bulunur.
***“Ergonomi” deyimi ilk kez 1857 yılında kullanılmıştır.
***Avrupadaki en önemli Ergonomi kuruluşu “IEA”dır(Uluslararası Ergonomi derneği)
***Ergonomi Türkiye’mizde ilk kez Prof. Dr. A. F. ÖZOK ile gündeme gelmiştir.
Üniversitelerdeki ilk Ergonomi dersleri 1969 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nde “Fabrika Organizasyonu” dersinin ders müfredatı içinde verilmeye başlanmıştır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “Hakikatlere Dayanan Doğa Bilimleri Çekirdekleri’ başlıklı makale ile hangi bilim dalı ilk kez literatüre girmiştir?
a) Ergonomi b) Doğa Bilimi c) Ergo Bilim d) Hakikat Bilimi e) Doğa Çekirdeği
2. Ergonomi Bilimine ilk kez 1857 yılında işaret eden bilim adamı hangi ülkedendir?
a) İngiltere b) Almanya c) İspanya d) Polonya e) Amerika
3. 1961 yılında İngiltere’de kurulan Ergonomi kurumunun adı nedir?
a) İngiliz Ergonomi Kuruluşu b) Uluslararası Ergonomi Derneği c) İngiliz Kraliyet Ergonomisi
d) Ergonomi Kraliyet Birimi e) Ergonomi Araştırma Konseyi
4. Ergonomi Araştırma Konseyi, günümüzde hangi isim ile anılmaktadır?
a) Ergonomi Birliği b) Ergonomi Konfederasyonu c) Uluslararası Ergonomi Derneği
d) Uzman Ergonomistler Derneği e) Uluslararası Ergonomi ve İnsan Bilimleri Kuruluşu
5. Uluslararası Ergonomi Derneği’nin kısa adı nedir?
a) UED b) IEA c) IHFA d) OSHA-E e) E-OSH
6. 60’lı yıllarda Türkiye’de ilk kez Ergonomi kim tarafından tanıtılmıştır?
a) Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK b) Necmettin ERKAN c) Prof. Dr. Mustafa KURT
d) Prof. Dr. Emin KAHYA e) Prof. Dr. Doğan EROL
7. Ergonominin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
a) İş Verimi b) Verimlilik c) İşbilim d) İş Yapma Sanatı e) İş Sağlığı ve Güvenliği Bilimi
8. Dünyadaki ilk “Uluslararası Uygulamalı Ergonomi Konferansı” nerede gerçekleştirilmiştir?
a) New York b) Londra c) Moskova d) Madrit e) İstanbul
9. Doç. Dr. Mahmut EKŞİOĞLU tarafından “ErgoLab” hangi üniversitenin bünyesinde kurulmuştur?
a) Ankara Üniversitesi b) Gazi Üniversitesi c) Orta Doğu Teknik Üniversitesi
d) Boğaziçi Üniversitesi e) İstanbul Teknik Üniversitesi
10. MPM tarafından basılan ve 1990’lı yılların en kapsamlı “Ergonomi” kitabı kim tarafından kaleme alınmıştır?
a) Dr. Niyazi ER b) Dr. Necmettin ERKAN c) Dr. Nimetullah Ahmet KAVURAN
d) Dr. Numan Hasan KAHRAMAN e) Dr. Neşet Kamuran HASDEMİR
Cevap Anahtarı
1.A,2.D,3.E,4.C,5.B,6.A,7.C,8.E,9.D,10.B
ÜNİTE 2
ERGONOMİDE TEMEL KAVRAMLAR
***Ergonomi, “insan-makine-çevre” konseptinde değerlendirilmektedir
Ergonomi Tanımları: Murrell (1965): Ergonomi insan ve iş çevresi arasındaki ilişkileri çalışan bilimsel incelemedir.
Grandjean (1980): Ergonomi insanın işiyle ilgili davranışının incelenmesidir. Bu araştırmanın konusu iş yaşamında insanın boyutsal çevresi ile insandır. Ergonominin en önemli prensibi, İşleri insana uyarlamaktır.
Meister (1989): Ergonomi insan makine sistem operasyonu bağlamında işle ilgili görevleri, insanların nasıl başardığını ve davranışsal ve davranışsal olmayan değişkenlerin, bu başarıyı nasıl etkilediği üzerine olan bir çalışmadır
Hancock (1997): Ergonomi İnsan-makine düşmanlığını insan-makine sinerjisine dönüştürmeye çalışan bir bilim dalıdır
***“İnsan Faktörleri” ya da “İnsan Mühendisliği” Ergonominin diğer isimlendirmeleridir.
ERGONOMİNİN KONUSU
Amerika’da “Human Factors” (İnsan Faktörleri) ve “Human Engineering” (İnsan Mühendisliği), İngiltere’de “Applied Psychology” (Uygulamalı Psikoloji), İskandinav ülkelerinde “Bio-technology” (Canlı-Teknolojisi), Almanya’da “Arbeit Physiology” (İş Psikolojisi); bazı ülkelerde ise “Mühendislik Psikolojisi”, "Deneysel Psikoloji” günümüzde ise genellikle “Ergonomics” (Ergonomi) ya da Türkçede “İşbilim” olarak adlandırılan bu yeni bilim dalı, insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkilerin bilimsel araştırılması olarak kabul görmüştür.
***Günümüzde ergonomi, İnsan Sistem Arakesit Teknolojisi (Human System Iteraction Technology, HSIT) olarak da tanımlanmaktadır (Şekil 3.1). ergonominin nihai amacı, insanın yaşam kalitesini iyileştirmektir.
Ergonominin Uğraş Alanları :1988 yılında Avustralya’nın Sydney kentinde Uluslararası Ergonomi Kurumunun (Inernational Ergonomics Accociation, IEA)
***İş Güvenliği, Ergonominin “olmazsa-olmaz” konusudur.
Ergonominin Yaklaşımı:IEA’ya göre Ergonominin üç bileşeni bulunmaktadır. Ergonomiye hayatın her aşamasında ihtiyaç duyulmaktadır.
Çalışma Refahı ve Ergonomi
Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmayı hedefleyen ergonomi, “hayatın insana uygun hale getirilmesi”nde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder (Şekil 1.14).
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi”, “Antropometri”, “Gürültü”, “Aydınlatma”, “İklimlendirme”, “Psikoloji”, “İş Güvenliği”, “Meslek Hastalıkları” ve “İş Organizasyonu” gibi konular hangi bilim dalının konularıdır?
a) Ergonomi b) Antropoloji c) Epidemiyoloji d) Sosyoloji e) Fizyoloji
2. Ergonomide hangi kavramların uyumu amaçlanmaktadır?
a) İnsan-Fabrika b) İnsan-Fabrika-Atölye-Makine c) İnsan-Doğa-Çevre
d) İnsan-Psikoloji-Sosyoloji e) İnsan-Makine-Çevre
3. Ergonomi, “sistem yaklaşımını” hangi ilişkiye uygular?
a) İnsan-Doğa b) İnsan-Makine c) İnsan-Çevre d) İnsan-Antropometri e) Çevre-İş
4. Teknik mühendislik alanlarının yanı sıra ergonomi hangi etkileşimleri göz önünde bulundurur?
a) Çevrecilik, epidemiyoloji b) Tıp, siyaset c) Turizm, coğrafya
d) Psikoloji, sosyoloji ve fizyoloji e) Fizik, kimya ve tarih
5. Ergonomi bilimindeki disiplin anlayışı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Tek disiplinli b) İnsani bilimler disiplinli c) Çok disiplinli
d) Sosyoloji disiplinli
e) Mühendislik disiplinli
6. Ergonomide “öncelik” aşağıdaki kavramların hangisindedir?
a) İşin insana uyumu b) İnsanın işe uyumu c) İnsanın çevreye uyumu
d) Fabrikanın insan sosyolojisine uyumu e) Üretimin insan psikolojisine uyumu
7. Ergonominin İskandinavya’daki ismi aşağıdakilerden hangisidir?
a) İskandinav güvenliği b) Scaina Teknolojisi c) Canlı Teknolojisi d) İskandinav geleneği
e) Volvo Anlayışı
8. “HSIT” günümüzde aşağıdaki ergonomi adlandırmalarından hangisini ifade etmektedir?
a) İnsan Bilgisayar Uyumu b) Haysiyet, Sabır, İnsan ve Teknoloji c) Sistem ve İnsan Bilişimi
d) Arakesit Yaklaşımı e) İnsan Sistem Arakesit Teknolojisi
9. “IEA” aşağıdakilerden hangisinin kısaltılmasıdır?
a) İnsan Ergonomisi Adaleti b) İnsan ve Eşya Arakesiti c) İnsan Mühendisliği Laboratuvarı
d) Uluslararası Ergonomi Kurumu e) İnsan Çevre ve Psikoloji Yaklaşımı
10. İnsanın anatomik ve bazı fiziksel aktivite ile ilgili olarak antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik özellikleri ile ilgilenen ergonominin bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Antropolojik b) Fiziksel c) Fiziko-Kimya d) Anatomi e) Biyolojik
Cevap Anahtarı
1.A,2.E,3.B,4.D,5.C,6.A,7.C,8.E,9.D,10.B
ÜNİTE 3
İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
*** Vücut yapısında farklılık oluşturan unsurlar: yaş, ırk, cinsiyet, genetik ve çevresel faktörler olarak sayılabilir
SOLUNUM SİSTEMİ :
Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara solunum sistemi denir. Solunum sistemi: burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.
Burun: Havanın vücuda girdiği organdır.Alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını, nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar. Buruna gelen hava ısınarak gırtlağa gönderilir.
Nefes borusu: Havanın akciğerlere taşınmasını sağlar. Yapısındaki kıkırdak halkalar soluk borusunun sürekli açık kalmasını, kaslar borunun çapının değiştirilmesini, mukuslu siller de yabancı maddelerin tutulmasını sağlarlar.
Soluk Borusu: Üst üste binmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Soluk borusunun başlangıç kısmına gırtlak denir. Gırtlağın yapısında kıkırdaklar, ses telleri ve kaslar bulunur. Nefes verilirken konuşma sesinin oluşmasını sağlar.
Yutak: Yutak çevresinde bulunan akkan düğümcüklerine bademcik denir. Yapısındaki kapakçık yardımıyla solunan havanın nefes borusuna geçmesini sağlar.
Gırtlak: Dil kökü ve soluk borusu arasında bulunan gırtlak kıkırdak bir yapı gösterir. Bu bölümde ses telleri bulunur.
Bronşlar: Solunan havanın sağ ve sol akciğerlere taşınmasını sağlar. Havanın akciğer içinde yayılmasını da bronşçuklar sağlar.
Diyafram ve kaburga kasları: Solunumun yapılmasına yardımcı olan yapılardır. Kasılıp gevşeyerek iç basıncı değiştirerek akciğerin çalışmasını sağlarlar.
Akciğerler: Sağdaki akciğer üç, soldaki akciğer ise iki parçacıktır. Bu parçalara “lob” denir. Akciğerler birer körük gibi çalışarak solunumu sağlarlar. Kanı oksijence zengin bir hâle getirirken içerisindeki karbondioksiti dışarı atar
HAREKET SİSTEMİ :
Hareketi sağlayan organlar hareket sistemini oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır.Erişkin bir insanda 205 kemik bulunur.
İnsan iskeleti özelliğine göre 3 kısımdan oluşur:
Baş İskeleti: Kafatası kemiklerini oluşturur. Beyin ve beyinciği dış etkilerden korur. Çene kemikleriyle beslenmeyi sağlar. Yapısında yüz, elmacık, burun, çene ve şakak kemikleri bulunur.
Gövde İskeleti: Vücudun karın ve göğüs kısımlarını oluşturur. İç organları tutar. Kalp ve akciğeri korur. Yapısında omurga, kaburga, kürek, köprücük, göğüs kemikleri bulunur.
Üye İskeleti: Kol ve bacakların oluşmasını sağlar. Aktif hareket ve ellerin oluşmasında etkili olur. Uyluk, kaval, baldır, pazu, dirsek, parmak kemiklerinden oluşur.
Şekil ve büyüklüğüne göre dört çeşit kemik bulunur.
Kısa Kemik: Eni boyuna yakın olan kemiklerdir. El ve ayaklardaki parmak ve bilek kemikleri bu gruba girer.
Uzun Kemik: Boyu eninden uzun olan kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunur.
Yassı Kemikler: Yüzeyi geniş, levha şeklindeki kemiklerdir. Kafatası, kaburga, kürek, köprücük, çene kemiği bu gruba girer.
Düzensiz Şekilli Kemikler: Belli bir şekle sahip olmayan omurlar bu gruba girer.
Kemik Zarı (periost): Kemiğin dışında bulunur. Kemiğin beslenmesini, büyümesini, (kalınlaşmasını) ve onarılmasını sağlar.
Kemik Kıkırdağı: Kemiğin uç kısmında bulunur. Kemiğin boyuna uzaması ve eklemlerin oluşmasını sağlar.
Sert Kemik Dokusu: Mineral oranı fazla olan sıkı dizilimli kısımdır. Kemiğe direnç ve şekil kazandırır.
Süngersi Kemik Dokusu: Kemik içerisinde oyuk şeklinde boşluklar oluşturur.
Sarı İlik: Yağ depolanmasında etkili olur.
Kırmızı İlik: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarının üretilmesini sağlar.
İskeleti oluşturan kemiklerin birbirine bağlanmasını sağlayan yapılara eklem denir. Kemiklerin hareket yeteneğine göre üç çeşidi bulunur.
Oynamaz eklemler: Bağladığı kemiklerin hareket etme yeteneği yoktur. kemikleri tamamen birleştirmiştir, Kafatası ve kalçada bulunur.
Yarı oynar eklemler: Kemiklerin kısıtlı ve dar açıda hareket etmesini sağlar. Omurgadaki eklemler gibi.
Oynar eklemler: Kemiklerin farklı şekil ve açıda hareketine imkan sağlar. Kol ve bacaklardaki eklemler bu gruba girer.
SİNİR SİSTEMİ :Sinir sisteminde başta beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik, beyinden çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Beyin bütün düşünce ve davranışların şekillendiği merkezdir. Beyincik iç kulaktaki zarlarla dengeyi sağlar
Beyin: Kafatası içerisindeki en büyük sinirsel organdır. Yüzeyi girintili çıkıntılı olup iki yarım küreden oluşur. Beyinle kafatası arasında bulunan üç katlı zar beyni sarsıntılardan ve darbelerden korur. Yapısında milyarlarca sinir hücresi ağ şeklinde bulunur. Beyin yardımıyla insan vücudunda;
a-Duyu organlarından gelen uyarılar değerlendirilir.
b-Problem ve olaylar düşünülür, çözülür.
c-Öğrenme faaliyeti ve hafıza olgusu sağlanır.
d-Acıkma, susama, uyku, uyanıklık düzenlenir.
e- Kan basıncı ve vücut sıcaklığı düzenlenir.
f-Hormonların salgılanma zamanı belirlenir.
Beyincik: Yapısı beyne benzer ve küçüktür. İki yarım küreden oluşur. Kafatasının arka alt tarafında bulunur. Beyin, iç kulak ve iskelet kaslarıyla bağlantılıdır. Beyincik yardımıyla insan vücudunda;
Kol ve bacaklardaki kasların birbiriyle uyumlu çalışması sağlanır. Kol ve bacaklardaki kasların çalışma derecesi düzenlenir. Aktif hareketin dengeli olması sağlanır.
Omurilik soğanı: Yüzeyi düz olup soğana benzer bir şekle sahiptir. Boynun üst kısmında bulunur. İstem dışı çalışan iç organları yönetir.
Omurilik soğanı yardımıyla insan vücudunda;
Omurilik: Sırtdaki omurga içerisinde bulunur. Yüzeyi düz olup sinir kordonunundan oluşur. Kafatası organları ile vücut organları arasındaki bağlantıyı sağlar. Omurilik yardımıyla insan vücudunda;
Beyinle organlar arasında bilgi iletimi sağlanır. Refkles davranışlarının oluşması düzenlenir.
Refleks: Vücuda yapılan ani ve güçlü etkilere karşı vücudun aynı şekilde tepki göstermesidir. İstemsiz olarak yapılır. Vücudu koruyucu özelliğe sahiptir. Kazanılma şekline göre doğuştan ve sonradan kazanılan olmak üzere iki çeşidi bulunur.
Doğuştan kazanılan (kalıtsal) refleks: Genlerle ilgili olup nesilden nesile aktarılır. Her insanda aynı şekilde bulunur.
Doğan çocuğun emme hareketi İğne batan parmağın çekilmesi
Gürültülü sesten ürkme Göz bebeğinin büyüyüp küçülmesi
Sonradan kazanılan (şartlı) refleks: Doğumdan sonra deneyimlerle ve öğrenme sonucu kazanılır. Nesilden nesile aktarılmaz.
Limon görünce ağzının sulanması Örgü örme, dans etme, yüzme davranışları
Bisiklet ve araba sürme davranışları
Çevresel Sinir Sistemi
Vücudu ağaç kökü şeklinde saran sinir liflerinden oluşur. Merkezi sinir sistemi ve vücut organları arasındaki sinirsel iletimi sağlar.
Sinir dokusunu oluşturun hücrelere nöron denir. Milyarlarca nöron insan vücudunu ağ gibi sararak yönetimi sağlarlar. Nöronlar görevleri için aşırı farklılaşmış olup bölünme yetenekleri yoktur. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar.
Nöronların şekilleri benzer farklı kısımlardan oluşurlar:
Dendrit: Kısa ve çok sayıda olan uzantılardır. Çevreden aldıkları uyarıları aksona taşırlar.
Akson: Uzun ve bir tanedir. Dendritten aldığı uyarıları hedefi olan organa doğru taşır.
Gövde: Nöronun çekirdek ve organellerinin bulunduğu sitoplazma kısmıdır. Hücredeki hayatsal olayları gerçekleştirir
Miyelin kılıf, bazı nöronlarda, aksonların çevresiyle yalıtımını sağlayarak uyartıların daha hızlı taşınmasını sağlar. Uyarı, nöronları etkileyen çevresel değişmelerdir.
Uyartılar (impuls) etkisiyle nöronlarda oluşan elektiriksel ve kimyasal değişmelerdir. İnsan vücudunda görev ve taşınan bilginin farklılığına göre üç çeşit sinir hücresi kullanılır.
Duyu nöronu: Uyarıları duyu organlarından merkezi sinir sistemine taşır.
Motor nöron: Merkezi sinir sisteminden organlara doğru emir taşır.
Ara nöron: Merkezi sinir sistemini oluşturur.
DOLAŞIM SİSTEMİ
madde iletimini sağlayan yapılara dolaşım sistemi denir.
Kalp, göğüs boşluğunda bulunan çizgili kaslardan oluşmuş bir organdır. İstemsiz, hızlı, güçlü ve uzun süreli olarak çalışır. Böylece kan sıvısının damarlarda akmasını sağlar. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Kulakçık: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısmıdır. Sol kısmı vücut toplar damarına, sağ kısmı akciğer toplar damarına bağlıdır.
Karıncık: Kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımdır. Sol kısmı vücut atar damarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır
Küçük kan dolaşımı: Kalpten çıkan kirli kanın akciğerlerde temizlenmesini sağlar. Kalbin sağ karıncığından başlar ve sol kulakçığında biter.
Büyük kan dolaşımı: Kalpten çıkan temiz kanın vücut organlarına ulaşmasını sağlar. Kalbin sol karıncığından başlayıp sağ kulakçığında biter.
*** Bir milimetreküpte 6000-10.000 adet akyuvar bulunur.
Kan gruplarının oluşumunda alyuvarlar üzerindeki özel protein çeşitleri ve kandaki antikor çeşitleri etkili olur. Alyuvarlar üzerinde A, B ve Rh tipinde 3 çeşit proteinin bulunma durumuna göre farklı kan grupları oluşur. Alyuvar üzerinde;
A proteinleri varsa — A grubu,
B proteinleri varsa — B grubu,
A, B proteinleri varsa — AB grubu,
A, B proteinleri yoksa — O grubu,
Rh proteinleri varsa — Rh+ grubu,
Rh proteinleri yoksa — Rh– grubu
İdeal Kan Nakll: Herkesin kendi grubundan kan alıp vermesidir. A « A, B « B, AB « AB, O « O, Rh+ « Rh+, Rh– « Rh– şeklinde yapılır.
SİNDİRİM SİSTEMİ
Sindirim sistemini oluşturan başlıca bölümler aşağıda belirtilmiştir.
Ağız ve dişler: Sindirim sisteminin başlangıç yeridir. Ağzın içindeki dil aynı zamanda tat alma organıdır. Konuşma da onun yardımıyla sağlanır. Alınan besin maddeleri, ağız içinde dişlerin yardımıyla parçalanır ve öğütülür. Bu parçalanma işlemine tükürük bezlerinden salgılanan salgılar ve sindirim enzimleri yardım eder.
Yutak: Ağızda parçalanan ve öğütülen besin maddeleri yutkunma hareketi ile yutağa gelir. Yutak bir boşluktur. Bu boşluk iki yere açılır. Birincisi soluk borusu, ikincisi ise yemek borusudur. Yenen besin maddeleri yutağa geldiğinde soluk borusuna açılan yol kapanır, besinler doğrudan yemek borusuna geçerler.
Yemek borusu: Yaklaşık 20-25 cm uzunluğundadır. Besinler buradan geçerek mideye giderler.
Mide: Midenin içi, mide suyu denilen salgılar çıkaran bezlerle doludur. Bu salgıların en önemli görevi yenen besinlerin sindirilmesini kolaylaştırmaktır.
İncebağırsak: Mideden sonra başlar. Mide ile birleşim yerinde 12 parmak bağırsağı vardır. Sindirim burada devam eder. İnce ve kalın bağırsaklarının birleştiği yerde kör bağırsak bulunur (iltihaplanmaları sonucu apandisit meydana gelir).
Kalınbağırsaklar: 1,5-2 m uzunluğunda ve 3-5 cm genişliğindedir. İnce bağırsakta emilmeyen besin maddeleri burada sindirime uğrar. Geri kalanlar dışkı olarak bu bağırsaktan anüs (makat) yoluyla dışarı atılır.
Pankreas: Yaklaşık 60-90 gr ağırlığında bir salgı bezidir. Çıkardığı salgı ile sindirim sisteminde ve vücut şekerinin düzenlenmesinde önemli görev yapar.
Karaciğer: Karaciğer, kan yapma, kan depolama, yağ ve proteinleri depolama, safra üretme, şeker miktarını düzenleme gibi 200’ün üzerinde görevi vardır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Sağ akciğer kaç parçadan oluşur?
a) 1 b) 2 c) 3 d) 4 e) 5
2. Erişkin bir insanda bulunan kemik sayısı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
a) 95 b) 105 c) 155 d) 205 e) 255
3. Kemikler dış görünüş itibarıyla kaç kısma ayrılır?
a) 3 b) 4 c) 5 d) 6 e) 10
4. Boyu eninden uzun olan kemekler aşağıdakilerden hangisidir?
a) Yassı kemik b) Uzun kemik c) Düzensiz şekilli kemik
d) Kısa kemik e) Boylu kemik
5. Omurgada yer alıp, kısıtlı ve dar açıda hareket etmemizi sağlayan eklemlere ne ad verilir?
a) Oynamaz eklemler b) Oynar eklemler c) Oynak eklemler
d) Omurga kemiği e) Yarı oynar eklemler
6. Kazanılma şekline göre kaç çeşit refleks bulunur?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
7. Vücutta, görev ve taşınan bilgiye göre kaç çeşit sinir hücresi bulunur?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
8. Kalp, dakikada kaç kez kasılır?
a) 10-60 b) 100-190 c) 30-300 d) 60-180 e) 120-360
9. Bir milmetreküp kanda kaç tane akyuvar yaratılmıştır?
a) 60.000.000-100.000.000.000.000 b) 16000-30000 c) 6000-10000
d) 600-1000 e) 60-100
10. Atar damar ile toplardamarlar arasında bulunan, yapısında kas dokusu bulunmayan damar aşağıdakilerden hangisidir?
a) Ara damar b) Bağlantı damarı c) Yapısal damar d) Dokusal damar
e) Kılcal damar
Cevap Anahtarı
1.C,2.D,3.A,4.B,5.E,6.A,7.B,8.D,9.C,10.E
ÜNİTE 4
ÇALIŞMA YERİNİN ERGONOMİK DÜZENLENMESİ
Çalışma yerlerinin ergonomik düzenlenmesinde esas alınacak beş ana başlık bulunmaktadır:
Donanım Ergonomisi (Hardware Ergonomics),
Çevresel (Fiziksel) Ergonomi (Environmental Ergonomics),
Bilişsel Ergonomi (Cognitive Ergonomics),
İş Tasarım Ergonomisi (Job Design Ergonomics),
Makro Ergonomi (MacroErgonomics)dir
ÇEVRESEL (FİZİKSEL) DÜZENLEME: Çevresel ergonomide yorgunluk azaltma çalışmaları esastır. Isı, ışık, gürültü vb. fiziksel ergonominin konularını teşkil etmektedir. Gürültü ve titreşimle mücadele fiziksel ergonominin konuları arasındadır
BİLİŞSEL ERGONOMİ:İnsanlar ve sistemin diğer öğeleriyle etkileşimleri açısından algılama, bellek, mantık yürütme ve motor cevap gibi mental süreçlerle ilgilenmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
İŞ TASARIM DÜZENLEMESİ: İş analizi ve doğal yetenek testi gibi iş karakteristikleri ve diğer karakteristikler ile insanın yetenek ve sınırları konusundaki çalışmaların çoğu yöntemleri ve araçları endüstriyel psikoloji disiplinince geliştirilmiştir.
MAKRO ERGONOMİK DÜZENLEME:Çalışma yerinin düzenlenmesinde mesleğin en yeni konusudur. Kavramsal olarak makro ergonomi, baştan aşağıya iş sisteminin tasarım karakteristiğini insan-iş, insan-makine, insan- yazılım ara kesiti tasarımıyla gerçekleştiren, iş sistemi tasarımına sosyo-teknik sistem yaklaşımı olarak tanımlanabilir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Çalışma yerlerinin ergonomik düzenlenmesinde, aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?
a) Donanım Ergonomisi b) Çevresel Ergonomi c) Bilişsel Ergonomi
d) İş tasarım Ergonomisi e) İnsan Ergonomisi
2. “Çevresel Ergonomi”nin diğer adı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kimyasal Ergonomi b) Bilişsel Ergonomi c) Fiziksel Ergonomi
d) Donanım Ergonomisi e) Psikolojik Ergonomi
3. Antropometri, hangi ergonominin çalışma yeri düzenlemesinde araştırma konusudur?
a) Psikolojik Ergonomi b) Donanım Ergonomisi c) Anatomik Ergonomi
d) Çevresel Ergonomi e) Bilişsel Ergonomi
4. Bellek, mantık yürütme ve motor cevap vb. hangi ergonominin çalışma yeri düzenlemesinde araştırma konusudur?
a) Bilişsel Ergonomi b) Mantık Ergonomisi c) Bellek Ergonomisi
d) Hafıza Ergonomisi e) Motor Cevap Ergonomisi
5. İş Analizi ve doğal yetenek testleri gibi iş karakteristikleri hangi disiplince geliştirilmiştir?
a) İş Değer Analizi b) Endüstriyel Psikoloji c) Doğal Yetenek Testleri
d) Sosyoloji e) Karakter Disiplini
6. İş yapış yöntemleri ve prosedürleri ile ilgili çalışmalardaki teknolojiler hangi disiplinin bir parçası olarak geliştirilmiştir?
a) Endüstri Mühendisliği b) Makine Mühendisliği c) Çevre Mühendisliği
d) Uçak Mühendisliği e) Tıp Mühendisliği
7. Baştan aşağıya iş sisteminin tasarım karakteristiğini insan-iş, insan-makine, insan- yazılım ara kesiti tasarımıyla gerçekleştiren, iş sistemi tasarımına sosyo-teknik sistem yaklaşımı” hangi ergonomik araştırmaların konusudur?
a) Mikro Ergonomi b) İnsan Ergonomisi c) Sosya Teknik Ergonomi
d) Psiko Teknik Ergonomi e) Makro Ergonomi
8. Gerçekleştirilen dizaynda “Toplam Ergonomi”nin hedefleri aranıyorsa, tüm ihtiyaçların öncesinde hangi faktörler göz önünde tutulmalıdır?
a) Kimyasal b) Sosyal c) Teknik d) Teknolojik e) Psikolojik
9. “İnsan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri inceleyerek etkinlik, verimlilik, sağlık, güvenlik ve insancıllaştırma açılarından bilimsel yaklaşımları ortaya koyan çok disiplinli bir bilim dalı” aşağıdakilerden hangisidir?
a) İnsan Bilimi b) Ergonomi Bilimi c) Çevre Bilimi d) Verimlilik Bilimi e) Etkinlik Bilimi
10. Tam uyumlu bir iş sistemi kötü tasarımlanmış bir sistemle karşılaştırıldığında değişik organizasyonel performans ölçüleri hangi oranda geliştirilebilir?
a) %40-50 b) %30-80 c) %60-90 d) %50-60 e) %20-50
Cevap Anahtarı
1.E,2.C,3.D,4.A,5.B,6.A,7.E,8.D,9.B,10.C
ÜNİTE 5
ANTROPOMETRİK İŞYERİ DÜZENLEME
***Ergonominin tasarımdaki ismi “Antropometri”dir. Yunanca antropos (insan) ve metikos (ölçü) sözcüklerinden oluşan antropometri, insan vücut ölçülerinin belirlenmesi ve uygulanması ile uğraşan bir bilim dalıdır. Antropometri “vücut ölçüleri bilimi” olarak anılır.
*** Antropometri mühendisliği dalında uygulamaya yönelik bilimsel çalışmaların ilki 1912 yılında Gilberth’lerin iş verimini artırmak amacıyla gerçekleştirdikleri “hareket etüdü”dür.
UYGULAMALI ANTROPOMETRİ
İç Ölçüler (Sığışma yerlerinde “İç Ölçüler” dikkate alınır.)
İş yerinde fizyolojik ve biyomekanik sınırlamalara da uyularak iç ölçülerin tespitinde, insanın ya da vücudun belli bir kısmının sığacağı en küçük ölçüler için en büyük vücut (%95) esas alınır.
İç ölçülerin kullanım yerlerine örnekler şu şekilde verilebilir:
*Bir kapının yüksekliği, uzun bir insanın boyundan daha kısa olmamalı, hatta ayakkabı ve şapka gibi boy uzunluğunu artıran ek unsurları da dikkate alacak şekilde hesaplanmalıdır.
* Bir yangın çıkış kapısı büyük bir insanın omuz genişliğinden ve vücut derinliğinden daha fazla olmalıdır.
* Diş fırçası sapı, derin ağzı olan bir kişinin, azı dişlerine ulaşabilecek kadar uzun olmalıdır.
* Tekerlek sökme anahtarının uzunluğu, zayıf bir insana da somunları gevşetecek torku oluşturacak yeterlikte olmalıdır.
* Kontrol düğmeleri yerden yeterince yüksek olmalı, uzun boylu operatörler de eğilmeden onlara ulaşabilmelidir. Yani düğme, %95’lik boyutta bulunan ve ayakta duran bir kişinin parmak oynak yerinden daha alçak olmamalıdır.
Dış Ölçüler (Erişme yerlerinde “dış ölçüler” dikkate alınır)
Dış ölçülerin tespitinde, iş görenin erişmesi gereken işlem alanları için ele alınan ölçü aralığında en küçük boyutlu kişinin de zorlanmadan ulaşabileceği en büyük vücut (%5) ölçü olarak alınır.
Dış ölçülerin kullanım yerlerine örnekler şu şekilde verilebilir:
*Koltuk yükseklikleri küçük kullanıcıların diz altı yüksekliği ve oturga–diz uzunluğunu aşmamalıdır.
*Kulp, küçük bir bireyin maksimum dikey parmak oynak yerinden daha yukarda olmamalıdır.
*Bir kapı kilidi, küçük bir insanın maksimum ulaşım mesafesinden daha yüksekte olmamalıdır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “Vücut ölçüleri bilimi” hangi isim altında anılmaktadır?
a) Ergonomi b) Antropoloji c) Antrokronometri d) Vücut Tasarım Bilimi e) Antropometri
2. “İç ölçüler”de, vücudun göz ardı edilen yüzdelik dilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) 95 b) 80 c) 50 d) 10 e) 5
3. “Dış ölçüler”de, vücudun göz ardı edilen yüzdelik dilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) 20 b) 40 c) 5 d) 50 e) 90
4. Sabit çalışma yapılan iş istasyonlarında, hangi antropometrik veriler kullanılır?
a) Durağan b) Statik c) Dinamik d) Mekanik e) Durmuş
5. Antropometrik veri toplamada, aşağıdakilerden hangisi göz önünde bulundurulur?
a) İstatistiki bilgiler b) Statiği c) Dinamiği d) Vücudun referans noktaları e) Boy uzunluğu
6. Diz yüksekliği ile ilgili tasaımlarda, gerekli açıklığı sağlamak için, hangi yüzdelik dilim göz önünde bulundurulur?
a) 95 b) 50 c) 80 d) 10 e) 30
7. Antropometrik Tasarımcılar önce aşağıdaki uyumsuzlukların hangisinin analizini yapılmalıdır?
a) Biyometrik uyumsuzluklar b) Antropometrik uyumsuzlukların c) Mekanik uyumsuzluklar
d) Mekatronik uyumsuzluklar e) Mental uyumsuzluklar
8. Makine yerleşimi için kullanılacak Antropometrik verilerin aşağıdakilerden hangisine ait olması gereklidir.?
a) O tezgahı bilenlere b) O makinede antropometrik ölçüm alanlara
c) O makinenin ustasına d) O makinenin oluşturduğu fiziksel riskleri bilenlere
e) O makine kullanıcılarına
9. Ergonominin insan ölçülerini mühendislik açısından değerlendirerek inceleyen bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Mühendislik Mekaniği b) Mühendislik Etiği c) Mühendisilk Antropometrisi
d) Mühendislik Ölçüleri e) Mühendislik Açısı
10. İnsan vücut ölçüsü, aşağıdaki değişkenlerin hangisinin etkisi altında değildir?
a) Yaş b) Beslenme alışkanlıkları c) Mensup olduğu soy
d) Eğitim durumu e) Cinsiyet
Cevap Anahtarı
1.E,2.A,3.C,4.B,5.D,6.A,7.B,8.E, 9.C,10.D
ÜNİTE 6
ANTROPOMETRİK İŞ YERİ DÜZENLEME (ÇALIŞMA DURUŞLARI)
***Ergonomik açıdan bakıldığında oturarak iş gören biri %30 ayakta, ayakta iş görende %30 oturarak iş görmelidir
***İş, hem ayakta hem de oturarak yapmaya elverişli olmalıdır.
DOĞRU POSTÜRÜ YERLEŞTİRME: Kişisel postür tercihleri çocukluk yaşlarında olgunlaşır.
Oturarak Çalışma: Sağlıklı oturma, sık sık değiştirilen oturma şeklidir
***En sakıncalı oturma, bacak bacak üzerine atarak oturmadır
***Rahat oturma şartları verimliliği %30 artırabilmektedir.
***Oturma alanı ölçüleri, antropometrik normlara göre belirlenir.
***Yürürken, baş ağırlık merkezinin önünde bırakılmamalıdır
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Otururken, yürürken ve ayakta dururken vücudun nasıl taşınması hangi bilimin konusudur?
a) Postür b) Oturma c) Spor d) Taşıma ve lojistik e) Yürüyüş
2. Beldeki sağlıklı konkavlığa ne ad verilir?
a) Kyphosis b) Thoracic c) Cervical d) Spinal column e) Lumbar lordosis
3. Ergonomik açıdan bakıldığında oturarak iş gören biri hangi oranda (%) ayakta iş görmelidir?
a) 40 b) 20 c) 30 d) 60 e) 10
4. İnsanların postür biçimleri hangi dönemlerinde belirlenir?
a) Gençliklerinde b) İhtiyarlandıklarında c) Ergenliklerinde d) Çocukluklarında e) Yeni doğduklarında
5. 5 kg’dan daha fazla yapılan işlere uygun iş postüründeki ilk tercih ne olmalıdır?
a) Oturarak b) Ayakta c) Yarı oturarak d) Yarı ayakta e) Yürüyerek
6. Beden ağırlığının hangi oranından daha fazla bir ağırlık ayaklara, bacaklara verilirse rahatsızlık hissi verir?
a) 1/2 b) 1/4 c) 1/3 d) 1/10 e) 1/25
7. En sakıncalı oturma şekli aşağıdakilerden hangisidir?
a) Bacak bacak üstüne atmak b) Geri kaykılarak oturmak c) Öne eğimli oturmak
d) Dikilmek e) Kaykılmak
8. Yarı oturarak çalışma yüksekliği ne olmalıdır?
a) 102 cm b) 112 cm c) 122 cm d) 132 cm e) 142 cm
9. Ofis çalışanlarında rahat sandalye ve mobilya tasarımlarının üretim verimini yaklaşık hangi yüzdede artırabildiği bilinmektedir?
a) % 10 b) % 15 c) % 50 d) % 5 e) % 25
10. Oturma genişliği (istatistik dağılımın üst sınırları ve tercihen %95 değerleri kullanılarak bulunduğunda) kaç cm’dir?
a) 50-60 b) 15-25 c) 60-70 d) 40-43 e) 50-80
Cevap Anahtarı
1.A, 2.E, 3.C, 4.D, 5.B, 6.C, 7.A, 8.B, 9.E, 10.D
ÜNİTE 7
FİZİKSEL İŞ YERİ DÜZENLEME: GÜRÜLTÜ
GÜRÜLTÜ
Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam içinde iletilerek kulağa gelmesi ses olarak tanımlanır. Kulak zarından gelen sesin yoğunluğu, oval pencereye kadar 22 kat artar.
Ses Frekansı, ses dalgalarının saniyedeki titreşim sayısıdır ve Hertz (Hz) ölçü birimi ile ifade edilir (rezonans, tınlaşım).
İnsan kulağı 20 ile 20000 Hz arasındaki seslere karşı duyarlıdır. Bu frekansın altındaki “infrasonik” ve üstündeki “ultrasonik” sesleri insan duyamaz. İnsanların bu yapısı kişiden kişiye değişiklik gösterir.
***Bas sesin frekansı düşük, tiz seslerin ise frekansı yüksektir. Erkekler daha bas seslere inebilir, kadınlar ise daha tiz seslere çıkabilirler.
Tetik Bölgesi” olarak bilinen insan kulağının en hassas olduğu bölge 1000 ve 5000 Hz arasındaki frekans değerleridir
Ses şiddeti (yeğinliği), sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncıdır (birim yüzeye düşen ses gücü, basıncı, yeğinliği) ve “Desibel” (dB) ölçü birimi ile ifade edilir
***İnsan kulağı 130’dB in üzerini duyamaz.
***LEX, gürültünün dozudur.
TİTREŞİM: Titreşimin birimi Hertz’dir. İnsan vücuduna belirgin etkisi olan titreşimin frekansı ise 1 Hz ile 100 Hz arasındadır. Çalışanlar, maruziyet sınır değerini aşan titreşimli yerlerde çalıştırılamaz
El – kol titreşimi için;
2
günlük maruziyet etkin değeri 2,5 m/s2
Bütün vücut titreşimi için;
2
2
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ: İnsan için müsaade edilebilir ses seviyesi azami 80-85 dB oranıdır. Zira, 85 dB üzerindeki ses şiddeti çalışanların işitme seviyesini olumsuz etkilemeye başlayacaktır. Gürültüye uzun süre maruz kalınması durumlarında kulakta geri dönüsü mümkün olmayan değişiklikler oluşur. Buna kalıcı eşik kayması denir.
Nitekim gürültülü bir ortamda çalışan işçilerin, reaksiyon zamanlarının daha kısa olduğu saptanmıştır.
***Mevzuata göre gürültü 80 dB’yi geçmemelidir.
Gürültünün istenmeyen etkileri şu şekilde özetlenebilir:
İşitme kaybı: 90 dB’in üzerinde gürültünün olduğu bir ortamda uzun süre bulunanlarda işitme kayıplarının olma riski oldukça yüksektir. Gürültüye bağlı akut işitme kayıpları 120 dB’den sonra (A) başlar
Yorgunluk: Gürültü şiddetinin 50-60 dB olması hâlinde yorgunluk başlar.
Psikolojik sağlık problemleri (stres): Gürültü aynı zamanda bir stres kaynağıdır. Gürültünün şiddetine, frekansına, süresine ve devamlı olup olmadığına göre psikomotor yetenekler etkilenir
Çalışma veriminin düşmesi: Gürültünün performans üzerinde önemli etkisi vardır. Yapılan araştırmalar sonucu, gürültünün azalması ile hesap işlerinde çalışanların yaptığı hatalarda % 52 azalma olduğu görülmüştür.
***Mevzuata göre, ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 dB’i geçmemelidir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 dB olabilir. Ancak, bu tip durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler kullandırılmalıdır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, çalışma performansını azaltan, çevrenin hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek suretiyle niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği” şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
a) Gürültü b) İşitme sağlığı c) Çevre kirliliği d) Titreşim e) Psikolojik rahatsızlık
2. “Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam içinde iletilerek kulağa gelmesi” aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?
a) Ses b) Gürültü c) Titreşim d) İletkenlik e) Duyma
3. Kulak zarından gelen sesin yoğunluğu, oval pencereye vardığında kaç kat artar?
a) 22 b) 10 c) 12 d) 8 e) 4
4. İnsan sesi hangi titreşimler arasındaki seslere karşı duyarlıdır?
a) 20 – 20.000 Hz b) 10 – 20 Hz c) 200 – 2.000 Hz d) 0 – 200 Hz e) 10 – 2.000 Hz
5. Ses frekansının ölçü birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Hertz b) Rezonans c) dB d) Sonic e) Ultrasonic
6. İnsan kulağının en hassas olduğu bölgeye ne ad verilir?
a) Tetik Bölgesi b) Hassas Bölge c) Kulak Duyum Bölgesi
d) Hassasiyet Bölgesi e) Maksimum Duyma Bölgesi
7. Sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncına ne ad verilir?
a) Ses şiddeti b) Atmosfer basıncı c) Odyometre d) Mikrobar e) Titreşim basıncı
8. Ses şiddetinin birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Desibel b) Ses şiddeti c) Odyo d) Odyometre e) Hertz
9. İnsan kulağı 140 dB i niçin duyamaz?
a) Ortada kulak diye bir şey kalmayacağından b) Çok düşük olduğundan c) Etkisi küçük olacağından
d) Tansiyonu düşeceğinden e) Kulak zarı yeni açılacağından
10. Bir ses kaynağı 1 metre uzaklıkta 90 B şiddetinde ses çıkarıyorsa, ses düzeyi kaç metre uzakta ise 78 dB olur?
a) 4 b) 2 c) 3 d) 1,5 e) 10
Cevap Anahtarı
1.E, 2.C, 3.D, 4.B, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E, 9.D, 10.A
ÜNİTE 1
ERGONOMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ERGONOMİ: insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri kapsamlı olarak inceleyecek bir disiplin arayışı başlamıştır (Bk. Ünite 12: Güvenliğe Dayalı İşyeri Düzenleme). Bu durum “Ergonomi” (Ergonomics, Human Factors) biliminin doğmasına yol açmıştır (Şekil 1.1.).
Endüstriyel Ergonomi, çalışan (işçi, worker) için, sağlık ve güvenliğinin yükselmesi ile yüksek moral kaynağı olurken, çalışanların performanslarının artırılması da işletme için artan kalite, üretkenlik ve rekabet edebilirliktir.
Ergonominin temel amacı, insan yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak onu en uygun işe yerleştirmek ve performansını en yüksek düzeye çıkarmaktır (Resim 1.2).
ERGONOMİ KAVRAMI :Ergonomi, maksimum performansı (verimlilik vb.) minimum insani maliyet (stres, kazalar vb.) ile elde etmektir. Ergonomi, sistem yaklaşımını insan ve makine arasındaki ilişkiye uygular.Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmaya yönelen ergonomi, hayatın insana uygun hâle getirilmesinde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder. Teknik mühendislik alanlarının yanı sıra, psikoloji, sosyoloji, fizyoloji ile sıkı etkileşimi bulunur.
***“Ergonomi” deyimi ilk kez 1857 yılında kullanılmıştır.
***Avrupadaki en önemli Ergonomi kuruluşu “IEA”dır(Uluslararası Ergonomi derneği)
***Ergonomi Türkiye’mizde ilk kez Prof. Dr. A. F. ÖZOK ile gündeme gelmiştir.
Üniversitelerdeki ilk Ergonomi dersleri 1969 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nde “Fabrika Organizasyonu” dersinin ders müfredatı içinde verilmeye başlanmıştır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “Hakikatlere Dayanan Doğa Bilimleri Çekirdekleri’ başlıklı makale ile hangi bilim dalı ilk kez literatüre girmiştir?
a) Ergonomi b) Doğa Bilimi c) Ergo Bilim d) Hakikat Bilimi e) Doğa Çekirdeği
2. Ergonomi Bilimine ilk kez 1857 yılında işaret eden bilim adamı hangi ülkedendir?
a) İngiltere b) Almanya c) İspanya d) Polonya e) Amerika
3. 1961 yılında İngiltere’de kurulan Ergonomi kurumunun adı nedir?
a) İngiliz Ergonomi Kuruluşu b) Uluslararası Ergonomi Derneği c) İngiliz Kraliyet Ergonomisi
d) Ergonomi Kraliyet Birimi e) Ergonomi Araştırma Konseyi
4. Ergonomi Araştırma Konseyi, günümüzde hangi isim ile anılmaktadır?
a) Ergonomi Birliği b) Ergonomi Konfederasyonu c) Uluslararası Ergonomi Derneği
d) Uzman Ergonomistler Derneği e) Uluslararası Ergonomi ve İnsan Bilimleri Kuruluşu
5. Uluslararası Ergonomi Derneği’nin kısa adı nedir?
a) UED b) IEA c) IHFA d) OSHA-E e) E-OSH
6. 60’lı yıllarda Türkiye’de ilk kez Ergonomi kim tarafından tanıtılmıştır?
a) Prof. Dr. Ahmet Fahri ÖZOK b) Necmettin ERKAN c) Prof. Dr. Mustafa KURT
d) Prof. Dr. Emin KAHYA e) Prof. Dr. Doğan EROL
7. Ergonominin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
a) İş Verimi b) Verimlilik c) İşbilim d) İş Yapma Sanatı e) İş Sağlığı ve Güvenliği Bilimi
8. Dünyadaki ilk “Uluslararası Uygulamalı Ergonomi Konferansı” nerede gerçekleştirilmiştir?
a) New York b) Londra c) Moskova d) Madrit e) İstanbul
9. Doç. Dr. Mahmut EKŞİOĞLU tarafından “ErgoLab” hangi üniversitenin bünyesinde kurulmuştur?
a) Ankara Üniversitesi b) Gazi Üniversitesi c) Orta Doğu Teknik Üniversitesi
d) Boğaziçi Üniversitesi e) İstanbul Teknik Üniversitesi
10. MPM tarafından basılan ve 1990’lı yılların en kapsamlı “Ergonomi” kitabı kim tarafından kaleme alınmıştır?
a) Dr. Niyazi ER b) Dr. Necmettin ERKAN c) Dr. Nimetullah Ahmet KAVURAN
d) Dr. Numan Hasan KAHRAMAN e) Dr. Neşet Kamuran HASDEMİR
Cevap Anahtarı
1.A,2.D,3.E,4.C,5.B,6.A,7.C,8.E,9.D,10.B
ÜNİTE 2
ERGONOMİDE TEMEL KAVRAMLAR
***Ergonomi, “insan-makine-çevre” konseptinde değerlendirilmektedir
Ergonomi Tanımları: Murrell (1965): Ergonomi insan ve iş çevresi arasındaki ilişkileri çalışan bilimsel incelemedir.
Grandjean (1980): Ergonomi insanın işiyle ilgili davranışının incelenmesidir. Bu araştırmanın konusu iş yaşamında insanın boyutsal çevresi ile insandır. Ergonominin en önemli prensibi, İşleri insana uyarlamaktır.
Meister (1989): Ergonomi insan makine sistem operasyonu bağlamında işle ilgili görevleri, insanların nasıl başardığını ve davranışsal ve davranışsal olmayan değişkenlerin, bu başarıyı nasıl etkilediği üzerine olan bir çalışmadır
Hancock (1997): Ergonomi İnsan-makine düşmanlığını insan-makine sinerjisine dönüştürmeye çalışan bir bilim dalıdır
***“İnsan Faktörleri” ya da “İnsan Mühendisliği” Ergonominin diğer isimlendirmeleridir.
ERGONOMİNİN KONUSU
Amerika’da “Human Factors” (İnsan Faktörleri) ve “Human Engineering” (İnsan Mühendisliği), İngiltere’de “Applied Psychology” (Uygulamalı Psikoloji), İskandinav ülkelerinde “Bio-technology” (Canlı-Teknolojisi), Almanya’da “Arbeit Physiology” (İş Psikolojisi); bazı ülkelerde ise “Mühendislik Psikolojisi”, "Deneysel Psikoloji” günümüzde ise genellikle “Ergonomics” (Ergonomi) ya da Türkçede “İşbilim” olarak adlandırılan bu yeni bilim dalı, insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkilerin bilimsel araştırılması olarak kabul görmüştür.
***Günümüzde ergonomi, İnsan Sistem Arakesit Teknolojisi (Human System Iteraction Technology, HSIT) olarak da tanımlanmaktadır (Şekil 3.1). ergonominin nihai amacı, insanın yaşam kalitesini iyileştirmektir.
Ergonominin Uğraş Alanları :1988 yılında Avustralya’nın Sydney kentinde Uluslararası Ergonomi Kurumunun (Inernational Ergonomics Accociation, IEA)
***İş Güvenliği, Ergonominin “olmazsa-olmaz” konusudur.
Ergonominin Yaklaşımı:IEA’ya göre Ergonominin üç bileşeni bulunmaktadır. Ergonomiye hayatın her aşamasında ihtiyaç duyulmaktadır.
Çalışma Refahı ve Ergonomi
Çalışanın refahını, güvenliğini, performansını ve aynı zamanda da iş verimini artırmayı hedefleyen ergonomi, “hayatın insana uygun hale getirilmesi”nde disiplinler arası bir yaklaşımı tercih eder (Şekil 1.14).
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi”, “Antropometri”, “Gürültü”, “Aydınlatma”, “İklimlendirme”, “Psikoloji”, “İş Güvenliği”, “Meslek Hastalıkları” ve “İş Organizasyonu” gibi konular hangi bilim dalının konularıdır?
a) Ergonomi b) Antropoloji c) Epidemiyoloji d) Sosyoloji e) Fizyoloji
2. Ergonomide hangi kavramların uyumu amaçlanmaktadır?
a) İnsan-Fabrika b) İnsan-Fabrika-Atölye-Makine c) İnsan-Doğa-Çevre
d) İnsan-Psikoloji-Sosyoloji e) İnsan-Makine-Çevre
3. Ergonomi, “sistem yaklaşımını” hangi ilişkiye uygular?
a) İnsan-Doğa b) İnsan-Makine c) İnsan-Çevre d) İnsan-Antropometri e) Çevre-İş
4. Teknik mühendislik alanlarının yanı sıra ergonomi hangi etkileşimleri göz önünde bulundurur?
a) Çevrecilik, epidemiyoloji b) Tıp, siyaset c) Turizm, coğrafya
d) Psikoloji, sosyoloji ve fizyoloji e) Fizik, kimya ve tarih
5. Ergonomi bilimindeki disiplin anlayışı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Tek disiplinli b) İnsani bilimler disiplinli c) Çok disiplinli
d) Sosyoloji disiplinli
e) Mühendislik disiplinli
6. Ergonomide “öncelik” aşağıdaki kavramların hangisindedir?
a) İşin insana uyumu b) İnsanın işe uyumu c) İnsanın çevreye uyumu
d) Fabrikanın insan sosyolojisine uyumu e) Üretimin insan psikolojisine uyumu
7. Ergonominin İskandinavya’daki ismi aşağıdakilerden hangisidir?
a) İskandinav güvenliği b) Scaina Teknolojisi c) Canlı Teknolojisi d) İskandinav geleneği
e) Volvo Anlayışı
8. “HSIT” günümüzde aşağıdaki ergonomi adlandırmalarından hangisini ifade etmektedir?
a) İnsan Bilgisayar Uyumu b) Haysiyet, Sabır, İnsan ve Teknoloji c) Sistem ve İnsan Bilişimi
d) Arakesit Yaklaşımı e) İnsan Sistem Arakesit Teknolojisi
9. “IEA” aşağıdakilerden hangisinin kısaltılmasıdır?
a) İnsan Ergonomisi Adaleti b) İnsan ve Eşya Arakesiti c) İnsan Mühendisliği Laboratuvarı
d) Uluslararası Ergonomi Kurumu e) İnsan Çevre ve Psikoloji Yaklaşımı
10. İnsanın anatomik ve bazı fiziksel aktivite ile ilgili olarak antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik özellikleri ile ilgilenen ergonominin bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Antropolojik b) Fiziksel c) Fiziko-Kimya d) Anatomi e) Biyolojik
Cevap Anahtarı
1.A,2.E,3.B,4.D,5.C,6.A,7.C,8.E,9.D,10.B
ÜNİTE 3
İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
*** Vücut yapısında farklılık oluşturan unsurlar: yaş, ırk, cinsiyet, genetik ve çevresel faktörler olarak sayılabilir
SOLUNUM SİSTEMİ :
Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara solunum sistemi denir. Solunum sistemi: burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.
Burun: Havanın vücuda girdiği organdır.Alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını, nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar. Buruna gelen hava ısınarak gırtlağa gönderilir.
Nefes borusu: Havanın akciğerlere taşınmasını sağlar. Yapısındaki kıkırdak halkalar soluk borusunun sürekli açık kalmasını, kaslar borunun çapının değiştirilmesini, mukuslu siller de yabancı maddelerin tutulmasını sağlarlar.
Soluk Borusu: Üst üste binmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Soluk borusunun başlangıç kısmına gırtlak denir. Gırtlağın yapısında kıkırdaklar, ses telleri ve kaslar bulunur. Nefes verilirken konuşma sesinin oluşmasını sağlar.
Yutak: Yutak çevresinde bulunan akkan düğümcüklerine bademcik denir. Yapısındaki kapakçık yardımıyla solunan havanın nefes borusuna geçmesini sağlar.
Gırtlak: Dil kökü ve soluk borusu arasında bulunan gırtlak kıkırdak bir yapı gösterir. Bu bölümde ses telleri bulunur.
Bronşlar: Solunan havanın sağ ve sol akciğerlere taşınmasını sağlar. Havanın akciğer içinde yayılmasını da bronşçuklar sağlar.
Diyafram ve kaburga kasları: Solunumun yapılmasına yardımcı olan yapılardır. Kasılıp gevşeyerek iç basıncı değiştirerek akciğerin çalışmasını sağlarlar.
Akciğerler: Sağdaki akciğer üç, soldaki akciğer ise iki parçacıktır. Bu parçalara “lob” denir. Akciğerler birer körük gibi çalışarak solunumu sağlarlar. Kanı oksijence zengin bir hâle getirirken içerisindeki karbondioksiti dışarı atar
HAREKET SİSTEMİ :
Hareketi sağlayan organlar hareket sistemini oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır.Erişkin bir insanda 205 kemik bulunur.
İnsan iskeleti özelliğine göre 3 kısımdan oluşur:
Baş İskeleti: Kafatası kemiklerini oluşturur. Beyin ve beyinciği dış etkilerden korur. Çene kemikleriyle beslenmeyi sağlar. Yapısında yüz, elmacık, burun, çene ve şakak kemikleri bulunur.
Gövde İskeleti: Vücudun karın ve göğüs kısımlarını oluşturur. İç organları tutar. Kalp ve akciğeri korur. Yapısında omurga, kaburga, kürek, köprücük, göğüs kemikleri bulunur.
Üye İskeleti: Kol ve bacakların oluşmasını sağlar. Aktif hareket ve ellerin oluşmasında etkili olur. Uyluk, kaval, baldır, pazu, dirsek, parmak kemiklerinden oluşur.
Şekil ve büyüklüğüne göre dört çeşit kemik bulunur.
Kısa Kemik: Eni boyuna yakın olan kemiklerdir. El ve ayaklardaki parmak ve bilek kemikleri bu gruba girer.
Uzun Kemik: Boyu eninden uzun olan kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunur.
Yassı Kemikler: Yüzeyi geniş, levha şeklindeki kemiklerdir. Kafatası, kaburga, kürek, köprücük, çene kemiği bu gruba girer.
Düzensiz Şekilli Kemikler: Belli bir şekle sahip olmayan omurlar bu gruba girer.
Kemik Zarı (periost): Kemiğin dışında bulunur. Kemiğin beslenmesini, büyümesini, (kalınlaşmasını) ve onarılmasını sağlar.
Kemik Kıkırdağı: Kemiğin uç kısmında bulunur. Kemiğin boyuna uzaması ve eklemlerin oluşmasını sağlar.
Sert Kemik Dokusu: Mineral oranı fazla olan sıkı dizilimli kısımdır. Kemiğe direnç ve şekil kazandırır.
Süngersi Kemik Dokusu: Kemik içerisinde oyuk şeklinde boşluklar oluşturur.
Sarı İlik: Yağ depolanmasında etkili olur.
Kırmızı İlik: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarının üretilmesini sağlar.
İskeleti oluşturan kemiklerin birbirine bağlanmasını sağlayan yapılara eklem denir. Kemiklerin hareket yeteneğine göre üç çeşidi bulunur.
Oynamaz eklemler: Bağladığı kemiklerin hareket etme yeteneği yoktur. kemikleri tamamen birleştirmiştir, Kafatası ve kalçada bulunur.
Yarı oynar eklemler: Kemiklerin kısıtlı ve dar açıda hareket etmesini sağlar. Omurgadaki eklemler gibi.
Oynar eklemler: Kemiklerin farklı şekil ve açıda hareketine imkan sağlar. Kol ve bacaklardaki eklemler bu gruba girer.
SİNİR SİSTEMİ :Sinir sisteminde başta beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik, beyinden çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Beyin bütün düşünce ve davranışların şekillendiği merkezdir. Beyincik iç kulaktaki zarlarla dengeyi sağlar
Beyin: Kafatası içerisindeki en büyük sinirsel organdır. Yüzeyi girintili çıkıntılı olup iki yarım küreden oluşur. Beyinle kafatası arasında bulunan üç katlı zar beyni sarsıntılardan ve darbelerden korur. Yapısında milyarlarca sinir hücresi ağ şeklinde bulunur. Beyin yardımıyla insan vücudunda;
a-Duyu organlarından gelen uyarılar değerlendirilir.
b-Problem ve olaylar düşünülür, çözülür.
c-Öğrenme faaliyeti ve hafıza olgusu sağlanır.
d-Acıkma, susama, uyku, uyanıklık düzenlenir.
e- Kan basıncı ve vücut sıcaklığı düzenlenir.
f-Hormonların salgılanma zamanı belirlenir.
Beyincik: Yapısı beyne benzer ve küçüktür. İki yarım küreden oluşur. Kafatasının arka alt tarafında bulunur. Beyin, iç kulak ve iskelet kaslarıyla bağlantılıdır. Beyincik yardımıyla insan vücudunda;
Kol ve bacaklardaki kasların birbiriyle uyumlu çalışması sağlanır. Kol ve bacaklardaki kasların çalışma derecesi düzenlenir. Aktif hareketin dengeli olması sağlanır.
Omurilik soğanı: Yüzeyi düz olup soğana benzer bir şekle sahiptir. Boynun üst kısmında bulunur. İstem dışı çalışan iç organları yönetir.
Omurilik soğanı yardımıyla insan vücudunda;
Omurilik: Sırtdaki omurga içerisinde bulunur. Yüzeyi düz olup sinir kordonunundan oluşur. Kafatası organları ile vücut organları arasındaki bağlantıyı sağlar. Omurilik yardımıyla insan vücudunda;
Beyinle organlar arasında bilgi iletimi sağlanır. Refkles davranışlarının oluşması düzenlenir.
Refleks: Vücuda yapılan ani ve güçlü etkilere karşı vücudun aynı şekilde tepki göstermesidir. İstemsiz olarak yapılır. Vücudu koruyucu özelliğe sahiptir. Kazanılma şekline göre doğuştan ve sonradan kazanılan olmak üzere iki çeşidi bulunur.
Doğuştan kazanılan (kalıtsal) refleks: Genlerle ilgili olup nesilden nesile aktarılır. Her insanda aynı şekilde bulunur.
Doğan çocuğun emme hareketi İğne batan parmağın çekilmesi
Gürültülü sesten ürkme Göz bebeğinin büyüyüp küçülmesi
Sonradan kazanılan (şartlı) refleks: Doğumdan sonra deneyimlerle ve öğrenme sonucu kazanılır. Nesilden nesile aktarılmaz.
Limon görünce ağzının sulanması Örgü örme, dans etme, yüzme davranışları
Bisiklet ve araba sürme davranışları
Çevresel Sinir Sistemi
Vücudu ağaç kökü şeklinde saran sinir liflerinden oluşur. Merkezi sinir sistemi ve vücut organları arasındaki sinirsel iletimi sağlar.
Sinir dokusunu oluşturun hücrelere nöron denir. Milyarlarca nöron insan vücudunu ağ gibi sararak yönetimi sağlarlar. Nöronlar görevleri için aşırı farklılaşmış olup bölünme yetenekleri yoktur. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar.
Nöronların şekilleri benzer farklı kısımlardan oluşurlar:
Dendrit: Kısa ve çok sayıda olan uzantılardır. Çevreden aldıkları uyarıları aksona taşırlar.
Akson: Uzun ve bir tanedir. Dendritten aldığı uyarıları hedefi olan organa doğru taşır.
Gövde: Nöronun çekirdek ve organellerinin bulunduğu sitoplazma kısmıdır. Hücredeki hayatsal olayları gerçekleştirir
Miyelin kılıf, bazı nöronlarda, aksonların çevresiyle yalıtımını sağlayarak uyartıların daha hızlı taşınmasını sağlar. Uyarı, nöronları etkileyen çevresel değişmelerdir.
Uyartılar (impuls) etkisiyle nöronlarda oluşan elektiriksel ve kimyasal değişmelerdir. İnsan vücudunda görev ve taşınan bilginin farklılığına göre üç çeşit sinir hücresi kullanılır.
Duyu nöronu: Uyarıları duyu organlarından merkezi sinir sistemine taşır.
Motor nöron: Merkezi sinir sisteminden organlara doğru emir taşır.
Ara nöron: Merkezi sinir sistemini oluşturur.
DOLAŞIM SİSTEMİ
madde iletimini sağlayan yapılara dolaşım sistemi denir.
Kalp, göğüs boşluğunda bulunan çizgili kaslardan oluşmuş bir organdır. İstemsiz, hızlı, güçlü ve uzun süreli olarak çalışır. Böylece kan sıvısının damarlarda akmasını sağlar. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Kulakçık: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısmıdır. Sol kısmı vücut toplar damarına, sağ kısmı akciğer toplar damarına bağlıdır.
Karıncık: Kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımdır. Sol kısmı vücut atar damarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır
Küçük kan dolaşımı: Kalpten çıkan kirli kanın akciğerlerde temizlenmesini sağlar. Kalbin sağ karıncığından başlar ve sol kulakçığında biter.
Büyük kan dolaşımı: Kalpten çıkan temiz kanın vücut organlarına ulaşmasını sağlar. Kalbin sol karıncığından başlayıp sağ kulakçığında biter.
*** Bir milimetreküpte 6000-10.000 adet akyuvar bulunur.
Kan gruplarının oluşumunda alyuvarlar üzerindeki özel protein çeşitleri ve kandaki antikor çeşitleri etkili olur. Alyuvarlar üzerinde A, B ve Rh tipinde 3 çeşit proteinin bulunma durumuna göre farklı kan grupları oluşur. Alyuvar üzerinde;
A proteinleri varsa — A grubu,
B proteinleri varsa — B grubu,
A, B proteinleri varsa — AB grubu,
A, B proteinleri yoksa — O grubu,
Rh proteinleri varsa — Rh+ grubu,
Rh proteinleri yoksa — Rh– grubu
İdeal Kan Nakll: Herkesin kendi grubundan kan alıp vermesidir. A « A, B « B, AB « AB, O « O, Rh+ « Rh+, Rh– « Rh– şeklinde yapılır.
SİNDİRİM SİSTEMİ
Sindirim sistemini oluşturan başlıca bölümler aşağıda belirtilmiştir.
Ağız ve dişler: Sindirim sisteminin başlangıç yeridir. Ağzın içindeki dil aynı zamanda tat alma organıdır. Konuşma da onun yardımıyla sağlanır. Alınan besin maddeleri, ağız içinde dişlerin yardımıyla parçalanır ve öğütülür. Bu parçalanma işlemine tükürük bezlerinden salgılanan salgılar ve sindirim enzimleri yardım eder.
Yutak: Ağızda parçalanan ve öğütülen besin maddeleri yutkunma hareketi ile yutağa gelir. Yutak bir boşluktur. Bu boşluk iki yere açılır. Birincisi soluk borusu, ikincisi ise yemek borusudur. Yenen besin maddeleri yutağa geldiğinde soluk borusuna açılan yol kapanır, besinler doğrudan yemek borusuna geçerler.
Yemek borusu: Yaklaşık 20-25 cm uzunluğundadır. Besinler buradan geçerek mideye giderler.
Mide: Midenin içi, mide suyu denilen salgılar çıkaran bezlerle doludur. Bu salgıların en önemli görevi yenen besinlerin sindirilmesini kolaylaştırmaktır.
İncebağırsak: Mideden sonra başlar. Mide ile birleşim yerinde 12 parmak bağırsağı vardır. Sindirim burada devam eder. İnce ve kalın bağırsaklarının birleştiği yerde kör bağırsak bulunur (iltihaplanmaları sonucu apandisit meydana gelir).
Kalınbağırsaklar: 1,5-2 m uzunluğunda ve 3-5 cm genişliğindedir. İnce bağırsakta emilmeyen besin maddeleri burada sindirime uğrar. Geri kalanlar dışkı olarak bu bağırsaktan anüs (makat) yoluyla dışarı atılır.
Pankreas: Yaklaşık 60-90 gr ağırlığında bir salgı bezidir. Çıkardığı salgı ile sindirim sisteminde ve vücut şekerinin düzenlenmesinde önemli görev yapar.
Karaciğer: Karaciğer, kan yapma, kan depolama, yağ ve proteinleri depolama, safra üretme, şeker miktarını düzenleme gibi 200’ün üzerinde görevi vardır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Sağ akciğer kaç parçadan oluşur?
a) 1 b) 2 c) 3 d) 4 e) 5
2. Erişkin bir insanda bulunan kemik sayısı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
a) 95 b) 105 c) 155 d) 205 e) 255
3. Kemikler dış görünüş itibarıyla kaç kısma ayrılır?
a) 3 b) 4 c) 5 d) 6 e) 10
4. Boyu eninden uzun olan kemekler aşağıdakilerden hangisidir?
a) Yassı kemik b) Uzun kemik c) Düzensiz şekilli kemik
d) Kısa kemik e) Boylu kemik
5. Omurgada yer alıp, kısıtlı ve dar açıda hareket etmemizi sağlayan eklemlere ne ad verilir?
a) Oynamaz eklemler b) Oynar eklemler c) Oynak eklemler
d) Omurga kemiği e) Yarı oynar eklemler
6. Kazanılma şekline göre kaç çeşit refleks bulunur?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
7. Vücutta, görev ve taşınan bilgiye göre kaç çeşit sinir hücresi bulunur?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
8. Kalp, dakikada kaç kez kasılır?
a) 10-60 b) 100-190 c) 30-300 d) 60-180 e) 120-360
9. Bir milmetreküp kanda kaç tane akyuvar yaratılmıştır?
a) 60.000.000-100.000.000.000.000 b) 16000-30000 c) 6000-10000
d) 600-1000 e) 60-100
10. Atar damar ile toplardamarlar arasında bulunan, yapısında kas dokusu bulunmayan damar aşağıdakilerden hangisidir?
a) Ara damar b) Bağlantı damarı c) Yapısal damar d) Dokusal damar
e) Kılcal damar
Cevap Anahtarı
1.C,2.D,3.A,4.B,5.E,6.A,7.B,8.D,9.C,10.E
ÜNİTE 4
ÇALIŞMA YERİNİN ERGONOMİK DÜZENLENMESİ
Çalışma yerlerinin ergonomik düzenlenmesinde esas alınacak beş ana başlık bulunmaktadır:
Donanım Ergonomisi (Hardware Ergonomics),
Çevresel (Fiziksel) Ergonomi (Environmental Ergonomics),
Bilişsel Ergonomi (Cognitive Ergonomics),
İş Tasarım Ergonomisi (Job Design Ergonomics),
Makro Ergonomi (MacroErgonomics)dir
ÇEVRESEL (FİZİKSEL) DÜZENLEME: Çevresel ergonomide yorgunluk azaltma çalışmaları esastır. Isı, ışık, gürültü vb. fiziksel ergonominin konularını teşkil etmektedir. Gürültü ve titreşimle mücadele fiziksel ergonominin konuları arasındadır
BİLİŞSEL ERGONOMİ:İnsanlar ve sistemin diğer öğeleriyle etkileşimleri açısından algılama, bellek, mantık yürütme ve motor cevap gibi mental süreçlerle ilgilenmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
İŞ TASARIM DÜZENLEMESİ: İş analizi ve doğal yetenek testi gibi iş karakteristikleri ve diğer karakteristikler ile insanın yetenek ve sınırları konusundaki çalışmaların çoğu yöntemleri ve araçları endüstriyel psikoloji disiplinince geliştirilmiştir.
MAKRO ERGONOMİK DÜZENLEME:Çalışma yerinin düzenlenmesinde mesleğin en yeni konusudur. Kavramsal olarak makro ergonomi, baştan aşağıya iş sisteminin tasarım karakteristiğini insan-iş, insan-makine, insan- yazılım ara kesiti tasarımıyla gerçekleştiren, iş sistemi tasarımına sosyo-teknik sistem yaklaşımı olarak tanımlanabilir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Çalışma yerlerinin ergonomik düzenlenmesinde, aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?
a) Donanım Ergonomisi b) Çevresel Ergonomi c) Bilişsel Ergonomi
d) İş tasarım Ergonomisi e) İnsan Ergonomisi
2. “Çevresel Ergonomi”nin diğer adı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kimyasal Ergonomi b) Bilişsel Ergonomi c) Fiziksel Ergonomi
d) Donanım Ergonomisi e) Psikolojik Ergonomi
3. Antropometri, hangi ergonominin çalışma yeri düzenlemesinde araştırma konusudur?
a) Psikolojik Ergonomi b) Donanım Ergonomisi c) Anatomik Ergonomi
d) Çevresel Ergonomi e) Bilişsel Ergonomi
4. Bellek, mantık yürütme ve motor cevap vb. hangi ergonominin çalışma yeri düzenlemesinde araştırma konusudur?
a) Bilişsel Ergonomi b) Mantık Ergonomisi c) Bellek Ergonomisi
d) Hafıza Ergonomisi e) Motor Cevap Ergonomisi
5. İş Analizi ve doğal yetenek testleri gibi iş karakteristikleri hangi disiplince geliştirilmiştir?
a) İş Değer Analizi b) Endüstriyel Psikoloji c) Doğal Yetenek Testleri
d) Sosyoloji e) Karakter Disiplini
6. İş yapış yöntemleri ve prosedürleri ile ilgili çalışmalardaki teknolojiler hangi disiplinin bir parçası olarak geliştirilmiştir?
a) Endüstri Mühendisliği b) Makine Mühendisliği c) Çevre Mühendisliği
d) Uçak Mühendisliği e) Tıp Mühendisliği
7. Baştan aşağıya iş sisteminin tasarım karakteristiğini insan-iş, insan-makine, insan- yazılım ara kesiti tasarımıyla gerçekleştiren, iş sistemi tasarımına sosyo-teknik sistem yaklaşımı” hangi ergonomik araştırmaların konusudur?
a) Mikro Ergonomi b) İnsan Ergonomisi c) Sosya Teknik Ergonomi
d) Psiko Teknik Ergonomi e) Makro Ergonomi
8. Gerçekleştirilen dizaynda “Toplam Ergonomi”nin hedefleri aranıyorsa, tüm ihtiyaçların öncesinde hangi faktörler göz önünde tutulmalıdır?
a) Kimyasal b) Sosyal c) Teknik d) Teknolojik e) Psikolojik
9. “İnsan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri inceleyerek etkinlik, verimlilik, sağlık, güvenlik ve insancıllaştırma açılarından bilimsel yaklaşımları ortaya koyan çok disiplinli bir bilim dalı” aşağıdakilerden hangisidir?
a) İnsan Bilimi b) Ergonomi Bilimi c) Çevre Bilimi d) Verimlilik Bilimi e) Etkinlik Bilimi
10. Tam uyumlu bir iş sistemi kötü tasarımlanmış bir sistemle karşılaştırıldığında değişik organizasyonel performans ölçüleri hangi oranda geliştirilebilir?
a) %40-50 b) %30-80 c) %60-90 d) %50-60 e) %20-50
Cevap Anahtarı
1.E,2.C,3.D,4.A,5.B,6.A,7.E,8.D,9.B,10.C
ÜNİTE 5
ANTROPOMETRİK İŞYERİ DÜZENLEME
***Ergonominin tasarımdaki ismi “Antropometri”dir. Yunanca antropos (insan) ve metikos (ölçü) sözcüklerinden oluşan antropometri, insan vücut ölçülerinin belirlenmesi ve uygulanması ile uğraşan bir bilim dalıdır. Antropometri “vücut ölçüleri bilimi” olarak anılır.
*** Antropometri mühendisliği dalında uygulamaya yönelik bilimsel çalışmaların ilki 1912 yılında Gilberth’lerin iş verimini artırmak amacıyla gerçekleştirdikleri “hareket etüdü”dür.
UYGULAMALI ANTROPOMETRİ
İç Ölçüler (Sığışma yerlerinde “İç Ölçüler” dikkate alınır.)
İş yerinde fizyolojik ve biyomekanik sınırlamalara da uyularak iç ölçülerin tespitinde, insanın ya da vücudun belli bir kısmının sığacağı en küçük ölçüler için en büyük vücut (%95) esas alınır.
İç ölçülerin kullanım yerlerine örnekler şu şekilde verilebilir:
*Bir kapının yüksekliği, uzun bir insanın boyundan daha kısa olmamalı, hatta ayakkabı ve şapka gibi boy uzunluğunu artıran ek unsurları da dikkate alacak şekilde hesaplanmalıdır.
* Bir yangın çıkış kapısı büyük bir insanın omuz genişliğinden ve vücut derinliğinden daha fazla olmalıdır.
* Diş fırçası sapı, derin ağzı olan bir kişinin, azı dişlerine ulaşabilecek kadar uzun olmalıdır.
* Tekerlek sökme anahtarının uzunluğu, zayıf bir insana da somunları gevşetecek torku oluşturacak yeterlikte olmalıdır.
* Kontrol düğmeleri yerden yeterince yüksek olmalı, uzun boylu operatörler de eğilmeden onlara ulaşabilmelidir. Yani düğme, %95’lik boyutta bulunan ve ayakta duran bir kişinin parmak oynak yerinden daha alçak olmamalıdır.
Dış Ölçüler (Erişme yerlerinde “dış ölçüler” dikkate alınır)
Dış ölçülerin tespitinde, iş görenin erişmesi gereken işlem alanları için ele alınan ölçü aralığında en küçük boyutlu kişinin de zorlanmadan ulaşabileceği en büyük vücut (%5) ölçü olarak alınır.
Dış ölçülerin kullanım yerlerine örnekler şu şekilde verilebilir:
*Koltuk yükseklikleri küçük kullanıcıların diz altı yüksekliği ve oturga–diz uzunluğunu aşmamalıdır.
*Kulp, küçük bir bireyin maksimum dikey parmak oynak yerinden daha yukarda olmamalıdır.
*Bir kapı kilidi, küçük bir insanın maksimum ulaşım mesafesinden daha yüksekte olmamalıdır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “Vücut ölçüleri bilimi” hangi isim altında anılmaktadır?
a) Ergonomi b) Antropoloji c) Antrokronometri d) Vücut Tasarım Bilimi e) Antropometri
2. “İç ölçüler”de, vücudun göz ardı edilen yüzdelik dilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) 95 b) 80 c) 50 d) 10 e) 5
3. “Dış ölçüler”de, vücudun göz ardı edilen yüzdelik dilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) 20 b) 40 c) 5 d) 50 e) 90
4. Sabit çalışma yapılan iş istasyonlarında, hangi antropometrik veriler kullanılır?
a) Durağan b) Statik c) Dinamik d) Mekanik e) Durmuş
5. Antropometrik veri toplamada, aşağıdakilerden hangisi göz önünde bulundurulur?
a) İstatistiki bilgiler b) Statiği c) Dinamiği d) Vücudun referans noktaları e) Boy uzunluğu
6. Diz yüksekliği ile ilgili tasaımlarda, gerekli açıklığı sağlamak için, hangi yüzdelik dilim göz önünde bulundurulur?
a) 95 b) 50 c) 80 d) 10 e) 30
7. Antropometrik Tasarımcılar önce aşağıdaki uyumsuzlukların hangisinin analizini yapılmalıdır?
a) Biyometrik uyumsuzluklar b) Antropometrik uyumsuzlukların c) Mekanik uyumsuzluklar
d) Mekatronik uyumsuzluklar e) Mental uyumsuzluklar
8. Makine yerleşimi için kullanılacak Antropometrik verilerin aşağıdakilerden hangisine ait olması gereklidir.?
a) O tezgahı bilenlere b) O makinede antropometrik ölçüm alanlara
c) O makinenin ustasına d) O makinenin oluşturduğu fiziksel riskleri bilenlere
e) O makine kullanıcılarına
9. Ergonominin insan ölçülerini mühendislik açısından değerlendirerek inceleyen bileşeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Mühendislik Mekaniği b) Mühendislik Etiği c) Mühendisilk Antropometrisi
d) Mühendislik Ölçüleri e) Mühendislik Açısı
10. İnsan vücut ölçüsü, aşağıdaki değişkenlerin hangisinin etkisi altında değildir?
a) Yaş b) Beslenme alışkanlıkları c) Mensup olduğu soy
d) Eğitim durumu e) Cinsiyet
Cevap Anahtarı
1.E,2.A,3.C,4.B,5.D,6.A,7.B,8.E, 9.C,10.D
ÜNİTE 6
ANTROPOMETRİK İŞ YERİ DÜZENLEME (ÇALIŞMA DURUŞLARI)
***Ergonomik açıdan bakıldığında oturarak iş gören biri %30 ayakta, ayakta iş görende %30 oturarak iş görmelidir
***İş, hem ayakta hem de oturarak yapmaya elverişli olmalıdır.
DOĞRU POSTÜRÜ YERLEŞTİRME: Kişisel postür tercihleri çocukluk yaşlarında olgunlaşır.
Oturarak Çalışma: Sağlıklı oturma, sık sık değiştirilen oturma şeklidir
***En sakıncalı oturma, bacak bacak üzerine atarak oturmadır
***Rahat oturma şartları verimliliği %30 artırabilmektedir.
***Oturma alanı ölçüleri, antropometrik normlara göre belirlenir.
***Yürürken, baş ağırlık merkezinin önünde bırakılmamalıdır
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Otururken, yürürken ve ayakta dururken vücudun nasıl taşınması hangi bilimin konusudur?
a) Postür b) Oturma c) Spor d) Taşıma ve lojistik e) Yürüyüş
2. Beldeki sağlıklı konkavlığa ne ad verilir?
a) Kyphosis b) Thoracic c) Cervical d) Spinal column e) Lumbar lordosis
3. Ergonomik açıdan bakıldığında oturarak iş gören biri hangi oranda (%) ayakta iş görmelidir?
a) 40 b) 20 c) 30 d) 60 e) 10
4. İnsanların postür biçimleri hangi dönemlerinde belirlenir?
a) Gençliklerinde b) İhtiyarlandıklarında c) Ergenliklerinde d) Çocukluklarında e) Yeni doğduklarında
5. 5 kg’dan daha fazla yapılan işlere uygun iş postüründeki ilk tercih ne olmalıdır?
a) Oturarak b) Ayakta c) Yarı oturarak d) Yarı ayakta e) Yürüyerek
6. Beden ağırlığının hangi oranından daha fazla bir ağırlık ayaklara, bacaklara verilirse rahatsızlık hissi verir?
a) 1/2 b) 1/4 c) 1/3 d) 1/10 e) 1/25
7. En sakıncalı oturma şekli aşağıdakilerden hangisidir?
a) Bacak bacak üstüne atmak b) Geri kaykılarak oturmak c) Öne eğimli oturmak
d) Dikilmek e) Kaykılmak
8. Yarı oturarak çalışma yüksekliği ne olmalıdır?
a) 102 cm b) 112 cm c) 122 cm d) 132 cm e) 142 cm
9. Ofis çalışanlarında rahat sandalye ve mobilya tasarımlarının üretim verimini yaklaşık hangi yüzdede artırabildiği bilinmektedir?
a) % 10 b) % 15 c) % 50 d) % 5 e) % 25
10. Oturma genişliği (istatistik dağılımın üst sınırları ve tercihen %95 değerleri kullanılarak bulunduğunda) kaç cm’dir?
a) 50-60 b) 15-25 c) 60-70 d) 40-43 e) 50-80
Cevap Anahtarı
1.A, 2.E, 3.C, 4.D, 5.B, 6.C, 7.A, 8.B, 9.E, 10.D
ÜNİTE 7
FİZİKSEL İŞ YERİ DÜZENLEME: GÜRÜLTÜ
GÜRÜLTÜ
Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam içinde iletilerek kulağa gelmesi ses olarak tanımlanır. Kulak zarından gelen sesin yoğunluğu, oval pencereye kadar 22 kat artar.
Ses Frekansı, ses dalgalarının saniyedeki titreşim sayısıdır ve Hertz (Hz) ölçü birimi ile ifade edilir (rezonans, tınlaşım).
İnsan kulağı 20 ile 20000 Hz arasındaki seslere karşı duyarlıdır. Bu frekansın altındaki “infrasonik” ve üstündeki “ultrasonik” sesleri insan duyamaz. İnsanların bu yapısı kişiden kişiye değişiklik gösterir.
***Bas sesin frekansı düşük, tiz seslerin ise frekansı yüksektir. Erkekler daha bas seslere inebilir, kadınlar ise daha tiz seslere çıkabilirler.
Tetik Bölgesi” olarak bilinen insan kulağının en hassas olduğu bölge 1000 ve 5000 Hz arasındaki frekans değerleridir
Ses şiddeti (yeğinliği), sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncıdır (birim yüzeye düşen ses gücü, basıncı, yeğinliği) ve “Desibel” (dB) ölçü birimi ile ifade edilir
***İnsan kulağı 130’dB in üzerini duyamaz.
***LEX, gürültünün dozudur.
TİTREŞİM: Titreşimin birimi Hertz’dir. İnsan vücuduna belirgin etkisi olan titreşimin frekansı ise 1 Hz ile 100 Hz arasındadır. Çalışanlar, maruziyet sınır değerini aşan titreşimli yerlerde çalıştırılamaz
El – kol titreşimi için;
2
günlük maruziyet etkin değeri 2,5 m/s2
Bütün vücut titreşimi için;
2
2
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ: İnsan için müsaade edilebilir ses seviyesi azami 80-85 dB oranıdır. Zira, 85 dB üzerindeki ses şiddeti çalışanların işitme seviyesini olumsuz etkilemeye başlayacaktır. Gürültüye uzun süre maruz kalınması durumlarında kulakta geri dönüsü mümkün olmayan değişiklikler oluşur. Buna kalıcı eşik kayması denir.
Nitekim gürültülü bir ortamda çalışan işçilerin, reaksiyon zamanlarının daha kısa olduğu saptanmıştır.
***Mevzuata göre gürültü 80 dB’yi geçmemelidir.
Gürültünün istenmeyen etkileri şu şekilde özetlenebilir:
İşitme kaybı: 90 dB’in üzerinde gürültünün olduğu bir ortamda uzun süre bulunanlarda işitme kayıplarının olma riski oldukça yüksektir. Gürültüye bağlı akut işitme kayıpları 120 dB’den sonra (A) başlar
Yorgunluk: Gürültü şiddetinin 50-60 dB olması hâlinde yorgunluk başlar.
Psikolojik sağlık problemleri (stres): Gürültü aynı zamanda bir stres kaynağıdır. Gürültünün şiddetine, frekansına, süresine ve devamlı olup olmadığına göre psikomotor yetenekler etkilenir
Çalışma veriminin düşmesi: Gürültünün performans üzerinde önemli etkisi vardır. Yapılan araştırmalar sonucu, gürültünün azalması ile hesap işlerinde çalışanların yaptığı hatalarda % 52 azalma olduğu görülmüştür.
***Mevzuata göre, ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 dB’i geçmemelidir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 dB olabilir. Ancak, bu tip durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler kullandırılmalıdır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. “İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, çalışma performansını azaltan, çevrenin hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek suretiyle niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği” şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
a) Gürültü b) İşitme sağlığı c) Çevre kirliliği d) Titreşim e) Psikolojik rahatsızlık
2. “Maddenin titreşimi (vibrasyonu) ve bu titreşimin hava ve su gibi bir ortam içinde iletilerek kulağa gelmesi” aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?
a) Ses b) Gürültü c) Titreşim d) İletkenlik e) Duyma
3. Kulak zarından gelen sesin yoğunluğu, oval pencereye vardığında kaç kat artar?
a) 22 b) 10 c) 12 d) 8 e) 4
4. İnsan sesi hangi titreşimler arasındaki seslere karşı duyarlıdır?
a) 20 – 20.000 Hz b) 10 – 20 Hz c) 200 – 2.000 Hz d) 0 – 200 Hz e) 10 – 2.000 Hz
5. Ses frekansının ölçü birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Hertz b) Rezonans c) dB d) Sonic e) Ultrasonic
6. İnsan kulağının en hassas olduğu bölgeye ne ad verilir?
a) Tetik Bölgesi b) Hassas Bölge c) Kulak Duyum Bölgesi
d) Hassasiyet Bölgesi e) Maksimum Duyma Bölgesi
7. Sesi oluşturan titreşimlerin atmosferdeki basıncına ne ad verilir?
a) Ses şiddeti b) Atmosfer basıncı c) Odyometre d) Mikrobar e) Titreşim basıncı
8. Ses şiddetinin birimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Desibel b) Ses şiddeti c) Odyo d) Odyometre e) Hertz
9. İnsan kulağı 140 dB i niçin duyamaz?
a) Ortada kulak diye bir şey kalmayacağından b) Çok düşük olduğundan c) Etkisi küçük olacağından
d) Tansiyonu düşeceğinden e) Kulak zarı yeni açılacağından
10. Bir ses kaynağı 1 metre uzaklıkta 90 B şiddetinde ses çıkarıyorsa, ses düzeyi kaç metre uzakta ise 78 dB olur?
a) 4 b) 2 c) 3 d) 1,5 e) 10
Cevap Anahtarı
1.E, 2.C, 3.D, 4.B, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E, 9.D, 10.A