Moderator
- Mesajlar
- 419
- Tepkime puanı
- 28
- Puanları
- 18
İşçi sağlığı ve iş güvenliği ünite 1
Dünya’da işçi sağlığı ve iş güvenliği tarihsel gelişimi :
– tehlikelerle bilinçli olarak mücadele edilmesi gerektiği düşüncesiyle birlikte iş güvenliği kavramış doğmuştur.
– Çalışanların sağlığı ile yapılan iş arasındaki ilişkilerin araştırılmasına ilk önce yunanlı düşünür HEREDOT tarafından başlandığı ileri sürülmektedir.
– Çalışanların yaptıkları işten zarar görebilecekleri düşüncesi HİPOKRAT tarafından ileri sürülmüş, 16 yy agricole ve parucelous orta Avrupa da maden işletmelerinde çalışan işçilerin hastalıkları ile toz arasında ilişki bulunduğu fark etmişler ve bazı korunma önlemleri önermişlerdir.
– Bilimsel esaslara dayanılarak işçi sağlığı- iş güvenliği ilk olarak İtalya da 17 yy da bernandino ramazzani ele almıştır
19 yy başlarında çalışma koşullarının devlet müdahalesi ile düzenlenmesi gereği açıkça ortaya çıkmış ve yasal düzenlemeler yapılmıştır.
1- Çalışma süresi 10 saate indirilmiştir.
2- 1833 yılındqa çıkarılan fabrikalar yasası ile 9 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasaklanmıştır.
3- 18 yaşın altındaki çocukların gece çalışmaları yasaklanmıştır
4- 1842 yılında kadın ve çocukların maden ocaklarında çalışmaları yasaklanmış
5- 1844 yılında fabrikalarda işyeri hekimi bulundurmak zorunluluğu getirilmiştir.
– Fransa da 1841 yılında çıkarılan yasa ile makine ve ateş bulunan yerlerde 20den fazla işçi çalıştıran bütün fabrikalarda çocukların çalışma koşulları özel olarak düzenlenmiştir.
– ABD iş kazalarının önlenmesine yönelik ilk yasal düzenleme Massachusetts eyaletinde yapılmıştır.
– Kazaya uğrayanlara tazminat ödemesi esası 1885 te Almanya da uygulanmaya başlandı.
Türkiye‘de işçi sağlığı ve iş güvenliği tarihsel gelişimi : Osmanlı imparatorluğunda ilk sanayileşme çabaları 19 yy da sanayi devriminin etkisiyle başlamıştır. 1850 lerde özellikle Rumelilerde olmak üzere sanayi kollarının gelişmesi ve toprak düzenindeki çözülmenin hızlanmasıyla işçi sayısı arttı. Bu gelişmeye bağlı olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları da ortaya çıkmaya başladı.
a) Tanzimat tan önceki dönem :
– üretim şekli zanaatkarlıktı.
– Dini esaslara dayalı esnaf teşekkülleri “esnaf zaviyeleri” adı altında esnaf birlikleri şeklinde örgütlenmişlerdir.
– Loncaların işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda çalışşamalar yaptığı bilinmektedir.
– Loncaların “orta sandığı veya teavün sandığı” verilen bir yardım örgütü vardı.
b) Tanzimat ve meşrutiyet dönemi
– iş ilişkilerinin düzenlenmesi “mecelle” çerçevesinde yapılmıştır.
– İşçileri korumak amacıyla çıkartılan ilk mevzuat 1865 tarihli “dilaver paşa nizamnamesi “ dir.
– İşçi sağlığı ve iş güvenliği olarak kendi dönemi açısından oldukça çağdaş sayılabilecek bir gelişme 1869 tarihli “maadin nizamnamesi”dir.
– Bu dönemde , işçilere yönelik koruyucu mevzuatın yalnızca maden işçilerine yönelik olmasının nedeni : çok sayıda işçi çalıştıran maden kömürü sektörü dışında önemli sayılabilecek başka bir sanayinin olmayışıdır.
c ) cumhuriyet dönemi:
-1923 izmir iktisat kongresinde işçi temsilcilerinin önemli istek ve önerilerde bulunmuştur.
– 10/09/1921 tarihli 151 sayılı ereğli havza-i fahmiye maden amelesinin hukukuna müteallik kanun kömür havzalarındaki iş şartlarını sağlık sorunlarını ayrıntılı olarak düzenlemiştir.
-ereğli havzasında çalışan maden işçilerine uygulanacak hükümler getiren bu kanun ülkemizde ilk defa iş süresini 8 saatte sınırlandırılması bakımından önem taşır.
-18 yaşından küçük işçilerin maden ocaklarında çalıştırılmaları yasaklanmıştır.
-1924 tarihli ve 394 sayılı hafta tatili kanunu çalışanlara haftada 1 gün tatil hakkı getirdiğinden önemli bir gelişmedir.
– 1935 yılında milli bayram ve genel tatil günleri hakkında kanun yürürlüğe girmiştir.
– 1926 yılında 818 sayılı borçlar kanunu yürürlüğe girmesi işçi sağlığı-iş güvenliği konusunda ayrıntılı hükümler getirmiştir.
-1930 tarihli 1580 sayılı belediyeler kanunu daha sonra da çıkan mevzuat arasındadır.(teftişe ilişkin hükümler yer alır.)
-1930 tarihli önemli bir kanun 1593 sayılı “umumi hıfzısıhha” kanunudur. Kanunda çocuk ve kadın işçilerin korunmasına iş yerlerinde iş yeri hekimi bulundurulmasına belirli büyüklükteki iş yerleri için revir veya hastane açılması hükümleri yer alır.
-1937 yılında 3008 sayılı iş kanunu yürürlüğe girmiştir. Böylece ilk kez işçi sağlığı iş güvenliği konusu ayrıntılı ve sistemli olarak düzenlenmiştir.
3008 sayılı kanuna göre çıkarılan tüzükler:
1- 27/10/1939 tarihli ve 02/12245 sayılı “fazla saatler çalışma nizamnamesi”
2- 06/11/1940 tarihli 02/14637 sayılı “günde ancak 8 saat ve daha az çalışılması”
3- 05/02/1941 tarihli 02/15156 sayılı “işçilerin sağlığını koruma ve iş emniyeti nizamnamesi”
4- 11/10/1943 tarihli 02/20378 sayılı “iş müddetleri nizamnamesi”
5- 22/07/1948 tarihli 03/7869 sayılı ağır ve tehlikeli işler tüzüğüdür.
6- 12/08/1952 tarihli 03/15556 sayılı parlayıcı, patlayıcı,tehlikeli ve zararlı maddelerle çalışılan iş yerleri ve işlerde alınacak tedbirler hakkında tüzüğüdür.
7- 28/05/1953 tarih ve 4/922 sayılı maden işletmelerinde alınacak emniyet tedbirleri hakkında tüzük
-1945 yılında 4792 sayılı kanunla işçi sigortalar kurumu yürürlüğe girmiştir.
– 1945 yılında 4772 sayılı kanunla iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve analık sigortaları kanunu yürürlüğe girmiştir.
– 1946 yılında çalışma bakanlığı kurulmuştur.
-1950 de 5690 sayılı kanunla sanayi ve ticarette iş teftişi hakkındaki 81 numaralı milletler arası sözleşme yürürlüğe girmiştir.
– 3008 sayılı iş kanunu 1967 yılında 931 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Bunun yerine 25/08/1971 tarihinde 1475 sayılı iş kanunu yürürlüğe girmiştir.
– Son olarak 22/05/2 style=’font-variant-ligatures: normal;font-variant-caps: normal;orphans: 2; text-align:start;widows: 2;-webkit-text-stroke-width: 0px;text-decoration-style: initial; text-decoration-color: initial;word-spacing:0px’ title=”icon_kikirik” border=0 v:shapes=”_x0000_i1025″> tarihinde 4857 sayılı iş kanunu ve bu kanuna dayalı olarak 09/12/2 tarihli işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 2
– sanayileşmiş ülkelerin hemen hepsi iş kazalarını ve meslek hastalıklarını olabildiğince en düşük düzeyde tutmak için uğraşmaktadır.
– Çalışanların sağlığı ile yaptıkları işler arasındaki ilişkileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin temelini oluşturur. Bu konu da sağlam bir temelin amaçları ise şöyledir:
1- Çalışanların sağlığını bütün iş kollarında fiziksel , ruhsal ve tıbbi açıdan en üst düzeye çıkarmak
2- Çalışanların sağlığının çalışma koşulları nedeni ile bozulmasını önlemek
3- Çalışanların çalıştıkları işe uyumlarını sağlamak.
4- İşyeri ortamındaki sağlığa zararlı etkileri hijyenik koruyucu önlemlerle ortadan kaldırmak
5- Ortaya çıkan sağlık zararlarını, mesleki zehirlenmeleri ve meslek hastalıklarını tespit etmek ve tedavi edilmelerini sağlamak
6- Uğradıkları iş kazaları veya meslek hastalığı sonucu zarar görenlerin tekrar çalışabilmelerine olanak sağlamak.
7- Uğranılan zararların derecelerini objektif ve bilimsel yollarla değerlendirmek
İşçi sağlığı ve iş güvenliği genel sebepleri :
a) Teknik zorunluluklar
b) Ekonomik zorunluluklar
c) Sosyal zorunluluklar
Teknik zorunluluklarà bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi ve yeni enerji kaynaklarının bulunarak kullanılması sonucu üretim süreçleri daha karmaşık hale gelmektedir. Bunun sonucunda yeni riskler ortaya çıkmaktadır. Yakın geçmişte Sovyetler birliğinde yaşanan Çernobil olayı bu konuda sadece bir örnektir.
Ekonomik zorunlulukà vardiya sistemi ve gece çalışmaları örnektir.
Sosyal zorunlulukà işletmelerin verimliliğini arttırmak ve daha fazla kar sağlamak amacıyla üretim temposunun hızlandırılması , aşırı iş bölümü, vardiya sistemi ve rahatsız edici çevresel koşullar çalışanların ve işçi kuruluşlarının haklı tepkilerine yol açar.
Karşılaşılan maliyetler açısından işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemi
A. İşçi sağlığı: Dünya sağlık örgütü (WHO) ve uluslar arası çalışma örgütü (ILO) işçi sağlığını ; “ çalışan tüm insanların fiziksel ,ruhsal,moral ve sosyal yönden tam iyilik durumlarının sağlanmasını ve en yüksek düzeylerde sürdürülmesini, iş koşulları ve kullanılan zararlı maddeler nedeniyle çalışanların sağlığına gelebilecek zararların önlenmesini ve ayrıca işçinin fizyolojik özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesini işin insana ve insanın işe uymasını asıl amaçlar olarak ele alan tıp bilimidir.”
B. Meslek hastalığı: işçinin çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütümü şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık sakatlık veya ruhi arıza halleridir.
C. İş güvenliği: işyerlerini işin yürütümü nedeniyle oluşan tehlikelerden uzaklaştırmak ve sağlığa zarar verebilecek koşullardan arındırarak, daha iyi çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli çalışmalardır.
D. İş kazası: WHO ya göre “ önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara , üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay” , ILO ya göre “ belirli bir zarar yada yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden planlanmamış bir olay” olarak tanımlanır.
İş kazaları sayılan durumlar:
a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla
c) sigortalının işveren tarafından, görevli olarak başka bir yere gönderildiği, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda
d) emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
e) sigortalının , işverence sağlanan bir taşıtla, işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında
iş kazaları veya meslek hastalıkları sonucunda işçi ve ailesi için ortaya çıkan kayıplar:
1- gelir düzeyinde azalmalar
2- çalışma gücünde ve mesleki kazanma gücünde kayıplar
3- psikolojik ve ruhsal sorunların ortaya çıkması
iş kazalarından doğan maliyetler (işletmeler açısından):
a) doğrudan maliyet
b) dolaylı maliyet
toplam maliyet = doğrudan maliyet + dolaylı maliyet
a) doğrudan maliyetlerà kaza sonucu doğan zararların ödenmesiyle ortaya çıkan maliyetlerdir. Parasal olarak ölçülebilirler. Doktor, ilaç, tedavi ve bakım masrafları sürekli iş görmezlik ödenekleri malullük aylıkları, ölüm tazminatları,mahkeme masrafları, sigortalıya ödenen tazminatlar,cezai ödemeler
b) dolaylı maliyetler à kapsam ve miktar bakımından tam tespit edilemeyen ve sınırlandırılamayan maliyetlerdir.
Dolaylı maliyet > doğrudan maliyet
Dolaylı maliyet çeşitleri :
1- kaza nedeniyle ortaya çıkan hasarın maliyeti à kazada hasara uğrayan araç-gerecin onarım ve yenilenmesine yönelik net maliyetler, kaza esnasında kısmen veya tamamen tahrip olan hammadde ve ürünlerden doğan kayıplar
2- kazan nedeniyle yapılması gereken harcamaların maliyeti à temizleme , onarım ve yeni yaptırımların maliyeti, adli makam ve yetkililerce yapılan inceleme ve soruşturmaların maliyeti
3- üretimde ve verimlilikte ortaya çıkan azalmaların maliyetià kazaların doğurduğu üretim kayıpları fazla çalışma yoluyla giderilmeye çalışılmaktadır.
4- Ürün teslimindeki gecikmelerden ötürü Pazar kaybından doğan zararın maliyeti
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 3
– İş kazalarının nedenleri: “ insanlara bağlı nedenler” ve fizik ve mekanik çevre koşullarına bağlı nedenler”dir.
– Genellikle iş kazalarının %80-%90 oranlarında insanlara bağlı olarak meydana geldiği , fizik ve mekanik çevre koşullarının kazalara daha az neden olduğu kabul edilmektedir.
Fizik ve mekanik çevre koşullarının yol açtığı kazalar
1- makinelerin yol açtığı kazalar
2- üretim organizasyonlarının yol açtığı kazalar
3- çevresel faktörlerin yol açtığı kazalar
a) gürültü
b) aşırı ışık
c) atmosfer ve basınç
d) sıcaklık faktörü
e) radyasyon tehlikesi
*-* iş kazası sıklığı à belli sayıdaki işçiler arasında belirli bir zamanda meydana gelen iş kazalarının sayısını ifade eder
*-* iş kazası eğilimià konunun psikolojik yönünü ifade eder
*-* iş kazası riskià iş kazalarına yol açan faktörlerin tamamını ve işin teknik niteliklerini göz önüne almaktadır.
İnsan davranışlarından kaynaklanan kaza nedenleri
1- tehlikeli davranışlara yol açan kişisel özellikler
a) yaş unsuru
b) aile durumu
c) işçilerin mevkileri
d) kıdem
e) cinsiyet
f) eğitim düzeyi
2- tehlikeli davranışlara yol açan fizyolojik faktörler
a) fiziksel açıdan yetersizlikler
b) uykusuzluk
c) yorgunluk
3- tehlikeli davranışlara yol açan psikolojik faktörler
a) zihinsel yetenekler
b) duygusal durum
c) algılama hızı ve reflekslerin çabukluğu
d) kendini büyük görme
e) ailevi ve ekonomik sorunlar
Meslek hastalığının kabul edilmesini gerektiren bazı koşullar
1- rahatsızlık önceden ortaya çıkmış, hastalık yavaş yavaş çıkmış olması, hastalık vücut bütünlüğünün ihlali veya ölüm gibi bir sonuca yol açmış olmalıdır.
2- Ortaya çıkan hastalık ile görülen iş arasında illiyet bağı yani sebep-sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
Meslek hastalıklarının nedenleri
1- Kimyasal maddelerden ileri gelen meslek hastalıkları
a) Kurşun zehirlenmesi
b) Krom, kadmiyum, nikel etkilenmeleri (kaplama işlemleri, deri sanayi)
c) Civa, maden ocağı (termometre ve barometre yapım işleri)
d) Arsenik(boya işleri, suni deri yapımı, renkli kağıt yapımı)
e) Korbontetra klorür, trikloretilen, metilbromür, benzol(kimya sanayi)
f) Gazlar, karbonmonoksit, klor, amonyak vb.
g) Organik fosforlu bileşikler(tarım mücadele)
2- Mesleki deri hastalıkları
Gelişmiş ülkelerde de bütün meslek hastalıklarının %60‘ını teşkil eden bu grup, sabayide çalışanlarda daha sıklıkla görülür.
3- Toz hastalıkları ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları
a) Akciğer dokusunda değişiklik yapanlar, silis, kömür, asbest, talk
b) Akciğerden kana geçerek çeşitli organlarda zehirlenme yapanlar, kurşun, kadminyum, krom, mangan
c) Kanser meydana getirenler asbest, arsenik, kromatlar, nikel
d) Radyoaktif etki yapanlar, uranyum toryum radyum tuzları
e) Alerji yapanlar, pamuk kendir saman yün
f) Akciğerde biriken, fakat hastalık yapmayanlar, demir oksitleri barit kireç taşı
4- Mesleki bulaşıcı hastalıklar
5- Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları
a) İyonlayıcı ışınlar: röntgen, sanayi röntgenografisi, sondaj ve yer saptama gereçleri, lüminizan boyalar, radyoaktif minerallerin çıkarılması, elde edilmesi, taşınması, araştırma laboratuarları
b) enfraruj ışınları: cam sanayi, dökümhaneler, haddehaneler, saç yapımı, karpit yapımı, ergitme fırınlar, potalar. Bu ışınlar gözde katarak meydana getirir.
c) gürültü: belli bir düzeyin üzerindeki gürültü de (87 desibel) kulak etkilenmekte başlar ve işitme yeteneği tiz seslerden başlayarak geriler.
d) titreşim(vibrasyon): genellikle, gürültülü makine ve tezgahları,aparatarlar, aynı zamanla titreşimde oluştururlar.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 4
-devlet-işverenler-işçiler-sendikalar-üniversiteler ve basın değişik ölçülerde sorumluluk sahibidir.
– devlet işletmeler sendikalar ve işçiler daha ön sıralarda yer almaktadır.
İş kazalarının önlenmesinde devletin rolü
– Devletin rolü daha çok gözlemci, aydınlatıcı ve teşvik edici niteliktedir.
– Devlet, işçi ve işverene dayanan bir yaklaşımla her düzeyde eğitim faaliyetine önem vermelidir.
– Konuyla ilgili mevzuat günümüz koşulları dikkate alınarak sık sık gözden geçirilmelidir.
– İşyeri hekimliliğinin tedavi edici özelliği yanı sıra koruyucu hekimliğe dönüşülmesini sağlayıcı örgütlenmeye gidilmelidir.
– Kaza olasılıklarına karşı kullanılması zorunlu olan araç-gereçlerle ilgili standart geliştirerek üretimde kontrol sağlanmalıdır.
– Kaza sayısı düşük işletmeler ödüllendirilerek teşvik edilmelidir.
– İş güvenliği konusu çeşitli düzeylerdeki ilgili eğitim kurumlarında ders olarak okutulmalıdır.
– İşgücü kaybına yol açan stres nedenlerinin azaltılmasına çalışılmalıdır.
– Özellikle alkol ve sigara alışkanlığı azaltıcı tedbirler alması gerekir.
– Yoğun kampanyalar sürdürmesi gerekir.
İş kazalarının önlenmesinde işletmelerin rolü
– Güvenli- emniyetli çalışma koşullarını ayrıntılı olarak tespit etmelidir.
– Makine koruyucuları, uygun ortam koşulları, uygun kişisel koruyucular sürekli bakım altında tutulmalı ve gereken hallerde yenilenmelidir.
– Yeni işe alınan işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından eğitimleri düzenli olarak sağlanmalıdır.
– Kişisel koruyucuların tam olarak kullanılması sağlanmalıdır. Bunun için hem disiplin uygulamalarının hem de teşvik edici olarak uygulanması lazımdır.
– İş kazalarında acil müdahale ve ilk yardım için belli bir sistem kurulmalıdır.
– İş kazalarına ilişkin kayıtların tutulması ve tutulan kayıtların değerlendirilmesi önemlidir.
– İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında inceleme ve araştırmalar yapan bilimsel enstitülerin desteklenmesi şeklinde yapılabilir. Ülkemizde bu konu da örnek İSGÜM ve MPM (milli prodüktivite merkezi)
– İlgili mevzuatın uygulanmasında titizlik gösterilmesi ve işçilerin problemleriyle ilgilenecek sanayi psikologlarının bulundurulması gereklidir.
*-* iş kazaları ve meslek hastalıklarından en yetkin yolu iş yerinde iş güvenliği ilkelerine uygun bir çalışma düzeni oluşturmaktadır. 4 ayrı yöntem vardır.
1) mühendislik revizyon à bir iş yerinde tehlikenin bilinmesi, tehlikelerin analizi, tehlikeleri önleme yolları, tedbirlerin uygulanması gibi hizmetlerin yapılmasıdır.
Aşamaları:
1. aşamaà doğa bilecek tehlikelerin saptanması
2. aşamaà tehlikelerin analizi
3. aşamaà tehlikeleri önleme yollarının saptanması
4. aşamaà tedbirin uygulanması
2)inandırma ve özendirme
3)işe uygun işçi seçmeà bu amaca yönelik çalışmalar yani işçinin fizik yeteneklerine göre makine donanım ve araçlar geliştirme çalışmaları bugün ergonomi (işbilim) adı altında bağımsız bir teknik bilim dalıdır.
4)iş güvenliği disiplininin sağlanmasıà en son çaredir.
İŞ KAZALARIN ÖNLENMESİDE SENDİKALARIN ROLÜ
Konuya ilişkin sendikalar iş sağlığı konusunda; konuya ilişkin kanın ve tüzüklerin hazırlıklarına katılmak,toplu iş sözleşmelerini bu konularda hükümler kurulmasını sağlamak, iş yerinde işçi sağlığı kurumlarına aktif bir biçimde katılmak, bir baskı grubu olarak işçi sağlığı müşavirleri bulundurma
İş kazalarının önlenmesinde işçilerin rolü
İşletmeler ve sendikalar görevlerini yerine getirse de işçiler tarafından belirlenmez ve desteklenmezse istenen sonuçlar zor alınır. Kullandıkları alet ve makineler hakkında önceden bilgi sahibi olmaya çalışmalı, tereddütleri varsa bunları sormalı, kullanma talimatlarını uygun olarak kullanılmalıdır.
Hastalıkları baştan önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
1) İşçilere yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
a) Aşılamalar
b) seroproflaksi
c) kemoproflaksi
d) İşçilerin yeterli ve dengeli beslenmeleri
e) Erken tanı çalışmaları portör aramaları
f) Hastalanan işçilerin işe dönüş muayeneleri
g) Acil yardım ve ilk yardım çalışmaları
h) Sağlık eğitimi
Seroproflaksià aşısı olmayan ve meslek hastalıklarına yol açabilen bulaşıcı hastalıklardan işçileri koruyabilmek amacıyla serum kullanılması uygulamasıdır.
2- işyeri çevrelerine yönelik koruyucu sağlık hizmetlerià fizik biyolojik ve sosyal çevresine yönelik çalışmalardır. Havalandırma aydınlatma ısıtılması hava kirliliği ve gürültü vb. faktörler
3-tedavi edici sağlık hizmetleri
4- meslek hastalıklarına karşı alınması gereken önlemler
a) kimyasal maddelerden kaynaklanan meslek hastalıklarına karşı önlemler: işyerlerinde uygun ve yeterli bir havalandırma, tozun oluştuğu yerden dışarı atılmasını sağlayacak aspirasyon sistemi, mümkün ise kapalı sistem uygulaması, ıslak çalışma yöntemleri, ortamda toz kontrolü yapılması, çalışanların işe girerken ve işin devamı süresince tıbbi muayenelere ve 6 ayda bir akciger grafiklerinin çekilmesi büyük yarar sağlar
b) mesleki deri hastalıklarına karşı önlemler: çok kişisel temizliğe ve koruyucu malzeme kullanımına özen göstermeyenlerde görülmektedir.koruyucu kremlerin ve uygun eldivenlerin kullanılması yararlı olabilir.
c) mesleki bulaşıcı hastalıklara karşı önlemler: en etkili yolu bu hastalıkların ii tanınmasıdır.bulaşıcı hastalıkları bulaştırabildikleri bilinen hayvanlardan uzak durması ve belirtiler görüldüğünde hemen doktora başvurulması gerekir.
d) iyonlayıcı ışınlara karşı önlemler: korunmak için çalışma süresince dozimetre kullanılmalı ve tıbbi periyotik muayeneler yapılmalıdır.
e) enfraruj ışınlara karşı önlemler: koruyucu malzeme kullanılmalıdır.
f) gürültüye karşı önlemler: kulak tıkaçları ve kulak koruyucuları kullanmak en geçerli yol olmaktadır. Pamuk, gliserinli pamuk, plastik kulak tıkaçları, tüm kulağı kapatan kulak maşonları gibi malzeme temin edilmeli ve bunların kullanılması sağlanmalıdır.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 5
Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğinden sorumlu kurum ve kuruluşlar
1- çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı
2- iş sağlığı ve güvenliği genel müdürlüğü
3- iş teftiş kurulu başkanlığı
4- iş sağlığı ve güvenliği merkezi müdürlüğü(İSGÜM)
5- çalışma ve sosyal güvenlik eğitim ve araştırma merkezi müdürlüğü(ÇASGEM)
6- sağlık bakanlığı
7- milli savunma bakanlığı
*-* bakanlıklardan sonra sosyal sigorta kurumu belediyeler, milli prodiktivite merkezi, TSE, ve üniversiteler kendi görev alanları itibariyle konuyla ilgilidir.
*-* İSGÜM ILO nun teknik yardımı ile kurulmuştur. Görevleri arasında bir enstitü olarak sürekli araştırmalar yapması, ülkenin bu alandaki normlarını tespit etmesi, uluslar arası alanda yapılan çalışmaları izlemesi, kendi ulusal endüstrimiz içindeki problemlerimizi dış ülkelere ve ILO ya bildirerek bir iletişim kurması gibi bilimsel çalışmalar yapması gerekmektedir.
*-* iş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkarılması ve gerekli uygulamaların yapılması görevi yasal olarak SSK ya verilmiştir.
*-* iş kazalarının çok yüksek düzeyde olduğu bir ülkede meslek hastalıklarının çok düşük düzeyde olması mümkün değildir.
Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenli ile ilgili uygulamalarda karşılaşılan sorunlar
1- iş yerlerinin yapısından kaynaklanan sorunlar :ülkemizde genelde yaygın olan üretim sistemi küçük ve orta ölçekli işletmelere dayanmaktadır. İşte bu durum işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerinin etkin bir şekilde uygulanamamasının en önemli nedenidir.
2- Yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar : çok dağınık bir hukuki düzenleme görünümüdür.
3- İstatistiksel verilerden ve araştırma sonuçlarından kaynaklanan sorunlar: SSk kapsamındaki işyerlerinde ortaya çıkan iş kazaları ve meslek hastalıklarının bir bölümünün kayıtlarda yer almaması iş güvenliği ile ilgili sorunlarda karşılaşılan bir durumdur.
4- Örgütlenme ve koordinasyon yetersizliklerinden kaynaklanan sorunlar : iş teftiş kurulu müfettişlerinin görevleri işçi- işveren ilişkilerinde mevzuatın uygulanıp uygulanmadığını ve işyeri çevresel sağlık zararlarının denetimini yapmaktadır.
5- Eğitimle ilgili sorunlar
a) konuyla ilgili herkesin bilinçlendirilmesi
b) her düzeyde elemanın yetiştirilmesi
c) iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili önleyici tedbirlerin ve bu arada eğitimin asıl ağırlık noktasını insanlar ve özellikle fiilen çalışan insanlar oluşturulmalıdır.
d) Değişik düzeylerdeki okulların ders programları içersinde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili konuların yer alınmasının sağlanmasıdır
e) MEB kendi bünyesinde yer alan özellikle teknik okullarda teknisyenleri yetiştirirken iş güvenliği teknisyenlerini programını almalıdır
6-Kazalardan sonra ortaya çıkan sorunlar: günümüzde dünyada işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin temel düşünce ; daha başlangıçta kaza olasılıklarını ve sağlık sorunlarını gidermek
Dünya’da işçi sağlığı ve iş güvenliği tarihsel gelişimi :
– tehlikelerle bilinçli olarak mücadele edilmesi gerektiği düşüncesiyle birlikte iş güvenliği kavramış doğmuştur.
– Çalışanların sağlığı ile yapılan iş arasındaki ilişkilerin araştırılmasına ilk önce yunanlı düşünür HEREDOT tarafından başlandığı ileri sürülmektedir.
– Çalışanların yaptıkları işten zarar görebilecekleri düşüncesi HİPOKRAT tarafından ileri sürülmüş, 16 yy agricole ve parucelous orta Avrupa da maden işletmelerinde çalışan işçilerin hastalıkları ile toz arasında ilişki bulunduğu fark etmişler ve bazı korunma önlemleri önermişlerdir.
– Bilimsel esaslara dayanılarak işçi sağlığı- iş güvenliği ilk olarak İtalya da 17 yy da bernandino ramazzani ele almıştır
19 yy başlarında çalışma koşullarının devlet müdahalesi ile düzenlenmesi gereği açıkça ortaya çıkmış ve yasal düzenlemeler yapılmıştır.
1- Çalışma süresi 10 saate indirilmiştir.
2- 1833 yılındqa çıkarılan fabrikalar yasası ile 9 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasaklanmıştır.
3- 18 yaşın altındaki çocukların gece çalışmaları yasaklanmıştır
4- 1842 yılında kadın ve çocukların maden ocaklarında çalışmaları yasaklanmış
5- 1844 yılında fabrikalarda işyeri hekimi bulundurmak zorunluluğu getirilmiştir.
– Fransa da 1841 yılında çıkarılan yasa ile makine ve ateş bulunan yerlerde 20den fazla işçi çalıştıran bütün fabrikalarda çocukların çalışma koşulları özel olarak düzenlenmiştir.
– ABD iş kazalarının önlenmesine yönelik ilk yasal düzenleme Massachusetts eyaletinde yapılmıştır.
– Kazaya uğrayanlara tazminat ödemesi esası 1885 te Almanya da uygulanmaya başlandı.
Türkiye‘de işçi sağlığı ve iş güvenliği tarihsel gelişimi : Osmanlı imparatorluğunda ilk sanayileşme çabaları 19 yy da sanayi devriminin etkisiyle başlamıştır. 1850 lerde özellikle Rumelilerde olmak üzere sanayi kollarının gelişmesi ve toprak düzenindeki çözülmenin hızlanmasıyla işçi sayısı arttı. Bu gelişmeye bağlı olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları da ortaya çıkmaya başladı.
a) Tanzimat tan önceki dönem :
– üretim şekli zanaatkarlıktı.
– Dini esaslara dayalı esnaf teşekkülleri “esnaf zaviyeleri” adı altında esnaf birlikleri şeklinde örgütlenmişlerdir.
– Loncaların işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda çalışşamalar yaptığı bilinmektedir.
– Loncaların “orta sandığı veya teavün sandığı” verilen bir yardım örgütü vardı.
b) Tanzimat ve meşrutiyet dönemi
– iş ilişkilerinin düzenlenmesi “mecelle” çerçevesinde yapılmıştır.
– İşçileri korumak amacıyla çıkartılan ilk mevzuat 1865 tarihli “dilaver paşa nizamnamesi “ dir.
– İşçi sağlığı ve iş güvenliği olarak kendi dönemi açısından oldukça çağdaş sayılabilecek bir gelişme 1869 tarihli “maadin nizamnamesi”dir.
– Bu dönemde , işçilere yönelik koruyucu mevzuatın yalnızca maden işçilerine yönelik olmasının nedeni : çok sayıda işçi çalıştıran maden kömürü sektörü dışında önemli sayılabilecek başka bir sanayinin olmayışıdır.
c ) cumhuriyet dönemi:
-1923 izmir iktisat kongresinde işçi temsilcilerinin önemli istek ve önerilerde bulunmuştur.
– 10/09/1921 tarihli 151 sayılı ereğli havza-i fahmiye maden amelesinin hukukuna müteallik kanun kömür havzalarındaki iş şartlarını sağlık sorunlarını ayrıntılı olarak düzenlemiştir.
-ereğli havzasında çalışan maden işçilerine uygulanacak hükümler getiren bu kanun ülkemizde ilk defa iş süresini 8 saatte sınırlandırılması bakımından önem taşır.
-18 yaşından küçük işçilerin maden ocaklarında çalıştırılmaları yasaklanmıştır.
-1924 tarihli ve 394 sayılı hafta tatili kanunu çalışanlara haftada 1 gün tatil hakkı getirdiğinden önemli bir gelişmedir.
– 1935 yılında milli bayram ve genel tatil günleri hakkında kanun yürürlüğe girmiştir.
– 1926 yılında 818 sayılı borçlar kanunu yürürlüğe girmesi işçi sağlığı-iş güvenliği konusunda ayrıntılı hükümler getirmiştir.
-1930 tarihli 1580 sayılı belediyeler kanunu daha sonra da çıkan mevzuat arasındadır.(teftişe ilişkin hükümler yer alır.)
-1930 tarihli önemli bir kanun 1593 sayılı “umumi hıfzısıhha” kanunudur. Kanunda çocuk ve kadın işçilerin korunmasına iş yerlerinde iş yeri hekimi bulundurulmasına belirli büyüklükteki iş yerleri için revir veya hastane açılması hükümleri yer alır.
-1937 yılında 3008 sayılı iş kanunu yürürlüğe girmiştir. Böylece ilk kez işçi sağlığı iş güvenliği konusu ayrıntılı ve sistemli olarak düzenlenmiştir.
3008 sayılı kanuna göre çıkarılan tüzükler:
1- 27/10/1939 tarihli ve 02/12245 sayılı “fazla saatler çalışma nizamnamesi”
2- 06/11/1940 tarihli 02/14637 sayılı “günde ancak 8 saat ve daha az çalışılması”
3- 05/02/1941 tarihli 02/15156 sayılı “işçilerin sağlığını koruma ve iş emniyeti nizamnamesi”
4- 11/10/1943 tarihli 02/20378 sayılı “iş müddetleri nizamnamesi”
5- 22/07/1948 tarihli 03/7869 sayılı ağır ve tehlikeli işler tüzüğüdür.
6- 12/08/1952 tarihli 03/15556 sayılı parlayıcı, patlayıcı,tehlikeli ve zararlı maddelerle çalışılan iş yerleri ve işlerde alınacak tedbirler hakkında tüzüğüdür.
7- 28/05/1953 tarih ve 4/922 sayılı maden işletmelerinde alınacak emniyet tedbirleri hakkında tüzük
-1945 yılında 4792 sayılı kanunla işçi sigortalar kurumu yürürlüğe girmiştir.
– 1945 yılında 4772 sayılı kanunla iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve analık sigortaları kanunu yürürlüğe girmiştir.
– 1946 yılında çalışma bakanlığı kurulmuştur.
-1950 de 5690 sayılı kanunla sanayi ve ticarette iş teftişi hakkındaki 81 numaralı milletler arası sözleşme yürürlüğe girmiştir.
– 3008 sayılı iş kanunu 1967 yılında 931 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Bunun yerine 25/08/1971 tarihinde 1475 sayılı iş kanunu yürürlüğe girmiştir.
– Son olarak 22/05/2 style=’font-variant-ligatures: normal;font-variant-caps: normal;orphans: 2; text-align:start;widows: 2;-webkit-text-stroke-width: 0px;text-decoration-style: initial; text-decoration-color: initial;word-spacing:0px’ title=”icon_kikirik” border=0 v:shapes=”_x0000_i1025″> tarihinde 4857 sayılı iş kanunu ve bu kanuna dayalı olarak 09/12/2 tarihli işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 2
– sanayileşmiş ülkelerin hemen hepsi iş kazalarını ve meslek hastalıklarını olabildiğince en düşük düzeyde tutmak için uğraşmaktadır.
– Çalışanların sağlığı ile yaptıkları işler arasındaki ilişkileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin temelini oluşturur. Bu konu da sağlam bir temelin amaçları ise şöyledir:
1- Çalışanların sağlığını bütün iş kollarında fiziksel , ruhsal ve tıbbi açıdan en üst düzeye çıkarmak
2- Çalışanların sağlığının çalışma koşulları nedeni ile bozulmasını önlemek
3- Çalışanların çalıştıkları işe uyumlarını sağlamak.
4- İşyeri ortamındaki sağlığa zararlı etkileri hijyenik koruyucu önlemlerle ortadan kaldırmak
5- Ortaya çıkan sağlık zararlarını, mesleki zehirlenmeleri ve meslek hastalıklarını tespit etmek ve tedavi edilmelerini sağlamak
6- Uğradıkları iş kazaları veya meslek hastalığı sonucu zarar görenlerin tekrar çalışabilmelerine olanak sağlamak.
7- Uğranılan zararların derecelerini objektif ve bilimsel yollarla değerlendirmek
İşçi sağlığı ve iş güvenliği genel sebepleri :
a) Teknik zorunluluklar
b) Ekonomik zorunluluklar
c) Sosyal zorunluluklar
Teknik zorunluluklarà bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi ve yeni enerji kaynaklarının bulunarak kullanılması sonucu üretim süreçleri daha karmaşık hale gelmektedir. Bunun sonucunda yeni riskler ortaya çıkmaktadır. Yakın geçmişte Sovyetler birliğinde yaşanan Çernobil olayı bu konuda sadece bir örnektir.
Ekonomik zorunlulukà vardiya sistemi ve gece çalışmaları örnektir.
Sosyal zorunlulukà işletmelerin verimliliğini arttırmak ve daha fazla kar sağlamak amacıyla üretim temposunun hızlandırılması , aşırı iş bölümü, vardiya sistemi ve rahatsız edici çevresel koşullar çalışanların ve işçi kuruluşlarının haklı tepkilerine yol açar.
Karşılaşılan maliyetler açısından işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemi
A. İşçi sağlığı: Dünya sağlık örgütü (WHO) ve uluslar arası çalışma örgütü (ILO) işçi sağlığını ; “ çalışan tüm insanların fiziksel ,ruhsal,moral ve sosyal yönden tam iyilik durumlarının sağlanmasını ve en yüksek düzeylerde sürdürülmesini, iş koşulları ve kullanılan zararlı maddeler nedeniyle çalışanların sağlığına gelebilecek zararların önlenmesini ve ayrıca işçinin fizyolojik özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesini işin insana ve insanın işe uymasını asıl amaçlar olarak ele alan tıp bilimidir.”
B. Meslek hastalığı: işçinin çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütümü şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık sakatlık veya ruhi arıza halleridir.
C. İş güvenliği: işyerlerini işin yürütümü nedeniyle oluşan tehlikelerden uzaklaştırmak ve sağlığa zarar verebilecek koşullardan arındırarak, daha iyi çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli çalışmalardır.
D. İş kazası: WHO ya göre “ önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara , üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay” , ILO ya göre “ belirli bir zarar yada yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden planlanmamış bir olay” olarak tanımlanır.
İş kazaları sayılan durumlar:
a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla
c) sigortalının işveren tarafından, görevli olarak başka bir yere gönderildiği, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda
d) emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
e) sigortalının , işverence sağlanan bir taşıtla, işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında
iş kazaları veya meslek hastalıkları sonucunda işçi ve ailesi için ortaya çıkan kayıplar:
1- gelir düzeyinde azalmalar
2- çalışma gücünde ve mesleki kazanma gücünde kayıplar
3- psikolojik ve ruhsal sorunların ortaya çıkması
iş kazalarından doğan maliyetler (işletmeler açısından):
a) doğrudan maliyet
b) dolaylı maliyet
toplam maliyet = doğrudan maliyet + dolaylı maliyet
a) doğrudan maliyetlerà kaza sonucu doğan zararların ödenmesiyle ortaya çıkan maliyetlerdir. Parasal olarak ölçülebilirler. Doktor, ilaç, tedavi ve bakım masrafları sürekli iş görmezlik ödenekleri malullük aylıkları, ölüm tazminatları,mahkeme masrafları, sigortalıya ödenen tazminatlar,cezai ödemeler
b) dolaylı maliyetler à kapsam ve miktar bakımından tam tespit edilemeyen ve sınırlandırılamayan maliyetlerdir.
Dolaylı maliyet > doğrudan maliyet
Dolaylı maliyet çeşitleri :
1- kaza nedeniyle ortaya çıkan hasarın maliyeti à kazada hasara uğrayan araç-gerecin onarım ve yenilenmesine yönelik net maliyetler, kaza esnasında kısmen veya tamamen tahrip olan hammadde ve ürünlerden doğan kayıplar
2- kazan nedeniyle yapılması gereken harcamaların maliyeti à temizleme , onarım ve yeni yaptırımların maliyeti, adli makam ve yetkililerce yapılan inceleme ve soruşturmaların maliyeti
3- üretimde ve verimlilikte ortaya çıkan azalmaların maliyetià kazaların doğurduğu üretim kayıpları fazla çalışma yoluyla giderilmeye çalışılmaktadır.
4- Ürün teslimindeki gecikmelerden ötürü Pazar kaybından doğan zararın maliyeti
İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 3
– İş kazalarının nedenleri: “ insanlara bağlı nedenler” ve fizik ve mekanik çevre koşullarına bağlı nedenler”dir.
– Genellikle iş kazalarının %80-%90 oranlarında insanlara bağlı olarak meydana geldiği , fizik ve mekanik çevre koşullarının kazalara daha az neden olduğu kabul edilmektedir.
Fizik ve mekanik çevre koşullarının yol açtığı kazalar
1- makinelerin yol açtığı kazalar
2- üretim organizasyonlarının yol açtığı kazalar
3- çevresel faktörlerin yol açtığı kazalar
a) gürültü
b) aşırı ışık
c) atmosfer ve basınç
d) sıcaklık faktörü
e) radyasyon tehlikesi
*-* iş kazası sıklığı à belli sayıdaki işçiler arasında belirli bir zamanda meydana gelen iş kazalarının sayısını ifade eder
*-* iş kazası eğilimià konunun psikolojik yönünü ifade eder
*-* iş kazası riskià iş kazalarına yol açan faktörlerin tamamını ve işin teknik niteliklerini göz önüne almaktadır.
İnsan davranışlarından kaynaklanan kaza nedenleri
1- tehlikeli davranışlara yol açan kişisel özellikler
a) yaş unsuru
b) aile durumu
c) işçilerin mevkileri
d) kıdem
e) cinsiyet
f) eğitim düzeyi
2- tehlikeli davranışlara yol açan fizyolojik faktörler
a) fiziksel açıdan yetersizlikler
b) uykusuzluk
c) yorgunluk
3- tehlikeli davranışlara yol açan psikolojik faktörler
a) zihinsel yetenekler
b) duygusal durum
c) algılama hızı ve reflekslerin çabukluğu
d) kendini büyük görme
e) ailevi ve ekonomik sorunlar
Meslek hastalığının kabul edilmesini gerektiren bazı koşullar
1- rahatsızlık önceden ortaya çıkmış, hastalık yavaş yavaş çıkmış olması, hastalık vücut bütünlüğünün ihlali veya ölüm gibi bir sonuca yol açmış olmalıdır.
2- Ortaya çıkan hastalık ile görülen iş arasında illiyet bağı yani sebep-sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
Meslek hastalıklarının nedenleri
1- Kimyasal maddelerden ileri gelen meslek hastalıkları
a) Kurşun zehirlenmesi
b) Krom, kadmiyum, nikel etkilenmeleri (kaplama işlemleri, deri sanayi)
c) Civa, maden ocağı (termometre ve barometre yapım işleri)
d) Arsenik(boya işleri, suni deri yapımı, renkli kağıt yapımı)
e) Korbontetra klorür, trikloretilen, metilbromür, benzol(kimya sanayi)
f) Gazlar, karbonmonoksit, klor, amonyak vb.
g) Organik fosforlu bileşikler(tarım mücadele)
2- Mesleki deri hastalıkları
Gelişmiş ülkelerde de bütün meslek hastalıklarının %60‘ını teşkil eden bu grup, sabayide çalışanlarda daha sıklıkla görülür.
3- Toz hastalıkları ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları
a) Akciğer dokusunda değişiklik yapanlar, silis, kömür, asbest, talk
b) Akciğerden kana geçerek çeşitli organlarda zehirlenme yapanlar, kurşun, kadminyum, krom, mangan
c) Kanser meydana getirenler asbest, arsenik, kromatlar, nikel
d) Radyoaktif etki yapanlar, uranyum toryum radyum tuzları
e) Alerji yapanlar, pamuk kendir saman yün
f) Akciğerde biriken, fakat hastalık yapmayanlar, demir oksitleri barit kireç taşı
4- Mesleki bulaşıcı hastalıklar
5- Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları
a) İyonlayıcı ışınlar: röntgen, sanayi röntgenografisi, sondaj ve yer saptama gereçleri, lüminizan boyalar, radyoaktif minerallerin çıkarılması, elde edilmesi, taşınması, araştırma laboratuarları
b) enfraruj ışınları: cam sanayi, dökümhaneler, haddehaneler, saç yapımı, karpit yapımı, ergitme fırınlar, potalar. Bu ışınlar gözde katarak meydana getirir.
c) gürültü: belli bir düzeyin üzerindeki gürültü de (87 desibel) kulak etkilenmekte başlar ve işitme yeteneği tiz seslerden başlayarak geriler.
d) titreşim(vibrasyon): genellikle, gürültülü makine ve tezgahları,aparatarlar, aynı zamanla titreşimde oluştururlar.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 4
-devlet-işverenler-işçiler-sendikalar-üniversiteler ve basın değişik ölçülerde sorumluluk sahibidir.
– devlet işletmeler sendikalar ve işçiler daha ön sıralarda yer almaktadır.
İş kazalarının önlenmesinde devletin rolü
– Devletin rolü daha çok gözlemci, aydınlatıcı ve teşvik edici niteliktedir.
– Devlet, işçi ve işverene dayanan bir yaklaşımla her düzeyde eğitim faaliyetine önem vermelidir.
– Konuyla ilgili mevzuat günümüz koşulları dikkate alınarak sık sık gözden geçirilmelidir.
– İşyeri hekimliliğinin tedavi edici özelliği yanı sıra koruyucu hekimliğe dönüşülmesini sağlayıcı örgütlenmeye gidilmelidir.
– Kaza olasılıklarına karşı kullanılması zorunlu olan araç-gereçlerle ilgili standart geliştirerek üretimde kontrol sağlanmalıdır.
– Kaza sayısı düşük işletmeler ödüllendirilerek teşvik edilmelidir.
– İş güvenliği konusu çeşitli düzeylerdeki ilgili eğitim kurumlarında ders olarak okutulmalıdır.
– İşgücü kaybına yol açan stres nedenlerinin azaltılmasına çalışılmalıdır.
– Özellikle alkol ve sigara alışkanlığı azaltıcı tedbirler alması gerekir.
– Yoğun kampanyalar sürdürmesi gerekir.
İş kazalarının önlenmesinde işletmelerin rolü
– Güvenli- emniyetli çalışma koşullarını ayrıntılı olarak tespit etmelidir.
– Makine koruyucuları, uygun ortam koşulları, uygun kişisel koruyucular sürekli bakım altında tutulmalı ve gereken hallerde yenilenmelidir.
– Yeni işe alınan işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından eğitimleri düzenli olarak sağlanmalıdır.
– Kişisel koruyucuların tam olarak kullanılması sağlanmalıdır. Bunun için hem disiplin uygulamalarının hem de teşvik edici olarak uygulanması lazımdır.
– İş kazalarında acil müdahale ve ilk yardım için belli bir sistem kurulmalıdır.
– İş kazalarına ilişkin kayıtların tutulması ve tutulan kayıtların değerlendirilmesi önemlidir.
– İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında inceleme ve araştırmalar yapan bilimsel enstitülerin desteklenmesi şeklinde yapılabilir. Ülkemizde bu konu da örnek İSGÜM ve MPM (milli prodüktivite merkezi)
– İlgili mevzuatın uygulanmasında titizlik gösterilmesi ve işçilerin problemleriyle ilgilenecek sanayi psikologlarının bulundurulması gereklidir.
*-* iş kazaları ve meslek hastalıklarından en yetkin yolu iş yerinde iş güvenliği ilkelerine uygun bir çalışma düzeni oluşturmaktadır. 4 ayrı yöntem vardır.
1) mühendislik revizyon à bir iş yerinde tehlikenin bilinmesi, tehlikelerin analizi, tehlikeleri önleme yolları, tedbirlerin uygulanması gibi hizmetlerin yapılmasıdır.
Aşamaları:
1. aşamaà doğa bilecek tehlikelerin saptanması
2. aşamaà tehlikelerin analizi
3. aşamaà tehlikeleri önleme yollarının saptanması
4. aşamaà tedbirin uygulanması
2)inandırma ve özendirme
3)işe uygun işçi seçmeà bu amaca yönelik çalışmalar yani işçinin fizik yeteneklerine göre makine donanım ve araçlar geliştirme çalışmaları bugün ergonomi (işbilim) adı altında bağımsız bir teknik bilim dalıdır.
4)iş güvenliği disiplininin sağlanmasıà en son çaredir.
İŞ KAZALARIN ÖNLENMESİDE SENDİKALARIN ROLÜ
Konuya ilişkin sendikalar iş sağlığı konusunda; konuya ilişkin kanın ve tüzüklerin hazırlıklarına katılmak,toplu iş sözleşmelerini bu konularda hükümler kurulmasını sağlamak, iş yerinde işçi sağlığı kurumlarına aktif bir biçimde katılmak, bir baskı grubu olarak işçi sağlığı müşavirleri bulundurma
İş kazalarının önlenmesinde işçilerin rolü
İşletmeler ve sendikalar görevlerini yerine getirse de işçiler tarafından belirlenmez ve desteklenmezse istenen sonuçlar zor alınır. Kullandıkları alet ve makineler hakkında önceden bilgi sahibi olmaya çalışmalı, tereddütleri varsa bunları sormalı, kullanma talimatlarını uygun olarak kullanılmalıdır.
Hastalıkları baştan önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
1) İşçilere yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
a) Aşılamalar
b) seroproflaksi
c) kemoproflaksi
d) İşçilerin yeterli ve dengeli beslenmeleri
e) Erken tanı çalışmaları portör aramaları
f) Hastalanan işçilerin işe dönüş muayeneleri
g) Acil yardım ve ilk yardım çalışmaları
h) Sağlık eğitimi
Seroproflaksià aşısı olmayan ve meslek hastalıklarına yol açabilen bulaşıcı hastalıklardan işçileri koruyabilmek amacıyla serum kullanılması uygulamasıdır.
2- işyeri çevrelerine yönelik koruyucu sağlık hizmetlerià fizik biyolojik ve sosyal çevresine yönelik çalışmalardır. Havalandırma aydınlatma ısıtılması hava kirliliği ve gürültü vb. faktörler
3-tedavi edici sağlık hizmetleri
4- meslek hastalıklarına karşı alınması gereken önlemler
a) kimyasal maddelerden kaynaklanan meslek hastalıklarına karşı önlemler: işyerlerinde uygun ve yeterli bir havalandırma, tozun oluştuğu yerden dışarı atılmasını sağlayacak aspirasyon sistemi, mümkün ise kapalı sistem uygulaması, ıslak çalışma yöntemleri, ortamda toz kontrolü yapılması, çalışanların işe girerken ve işin devamı süresince tıbbi muayenelere ve 6 ayda bir akciger grafiklerinin çekilmesi büyük yarar sağlar
b) mesleki deri hastalıklarına karşı önlemler: çok kişisel temizliğe ve koruyucu malzeme kullanımına özen göstermeyenlerde görülmektedir.koruyucu kremlerin ve uygun eldivenlerin kullanılması yararlı olabilir.
c) mesleki bulaşıcı hastalıklara karşı önlemler: en etkili yolu bu hastalıkların ii tanınmasıdır.bulaşıcı hastalıkları bulaştırabildikleri bilinen hayvanlardan uzak durması ve belirtiler görüldüğünde hemen doktora başvurulması gerekir.
d) iyonlayıcı ışınlara karşı önlemler: korunmak için çalışma süresince dozimetre kullanılmalı ve tıbbi periyotik muayeneler yapılmalıdır.
e) enfraruj ışınlara karşı önlemler: koruyucu malzeme kullanılmalıdır.
f) gürültüye karşı önlemler: kulak tıkaçları ve kulak koruyucuları kullanmak en geçerli yol olmaktadır. Pamuk, gliserinli pamuk, plastik kulak tıkaçları, tüm kulağı kapatan kulak maşonları gibi malzeme temin edilmeli ve bunların kullanılması sağlanmalıdır.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÜNİTE 5
Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğinden sorumlu kurum ve kuruluşlar
1- çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı
2- iş sağlığı ve güvenliği genel müdürlüğü
3- iş teftiş kurulu başkanlığı
4- iş sağlığı ve güvenliği merkezi müdürlüğü(İSGÜM)
5- çalışma ve sosyal güvenlik eğitim ve araştırma merkezi müdürlüğü(ÇASGEM)
6- sağlık bakanlığı
7- milli savunma bakanlığı
*-* bakanlıklardan sonra sosyal sigorta kurumu belediyeler, milli prodiktivite merkezi, TSE, ve üniversiteler kendi görev alanları itibariyle konuyla ilgilidir.
*-* İSGÜM ILO nun teknik yardımı ile kurulmuştur. Görevleri arasında bir enstitü olarak sürekli araştırmalar yapması, ülkenin bu alandaki normlarını tespit etmesi, uluslar arası alanda yapılan çalışmaları izlemesi, kendi ulusal endüstrimiz içindeki problemlerimizi dış ülkelere ve ILO ya bildirerek bir iletişim kurması gibi bilimsel çalışmalar yapması gerekmektedir.
*-* iş kazaları ve meslek hastalıklarının ortaya çıkarılması ve gerekli uygulamaların yapılması görevi yasal olarak SSK ya verilmiştir.
*-* iş kazalarının çok yüksek düzeyde olduğu bir ülkede meslek hastalıklarının çok düşük düzeyde olması mümkün değildir.
Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenli ile ilgili uygulamalarda karşılaşılan sorunlar
1- iş yerlerinin yapısından kaynaklanan sorunlar :ülkemizde genelde yaygın olan üretim sistemi küçük ve orta ölçekli işletmelere dayanmaktadır. İşte bu durum işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerinin etkin bir şekilde uygulanamamasının en önemli nedenidir.
2- Yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar : çok dağınık bir hukuki düzenleme görünümüdür.
3- İstatistiksel verilerden ve araştırma sonuçlarından kaynaklanan sorunlar: SSk kapsamındaki işyerlerinde ortaya çıkan iş kazaları ve meslek hastalıklarının bir bölümünün kayıtlarda yer almaması iş güvenliği ile ilgili sorunlarda karşılaşılan bir durumdur.
4- Örgütlenme ve koordinasyon yetersizliklerinden kaynaklanan sorunlar : iş teftiş kurulu müfettişlerinin görevleri işçi- işveren ilişkilerinde mevzuatın uygulanıp uygulanmadığını ve işyeri çevresel sağlık zararlarının denetimini yapmaktadır.
5- Eğitimle ilgili sorunlar
a) konuyla ilgili herkesin bilinçlendirilmesi
b) her düzeyde elemanın yetiştirilmesi
c) iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili önleyici tedbirlerin ve bu arada eğitimin asıl ağırlık noktasını insanlar ve özellikle fiilen çalışan insanlar oluşturulmalıdır.
d) Değişik düzeylerdeki okulların ders programları içersinde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili konuların yer alınmasının sağlanmasıdır
e) MEB kendi bünyesinde yer alan özellikle teknik okullarda teknisyenleri yetiştirirken iş güvenliği teknisyenlerini programını almalıdır
6-Kazalardan sonra ortaya çıkan sorunlar: günümüzde dünyada işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin temel düşünce ; daha başlangıçta kaza olasılıklarını ve sağlık sorunlarını gidermek