AÖF DERS NOTLARINA HOŞ GELDİN!

Ders notlarına erişmek için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Ücretsiz Kayıt ol!

VİZE Sanat Tarihi Vize Ders Notu

Administrator
Yönetici
Mesajlar
255
Tepkime puanı
24
Puanları
18
SANAT TARİHİ

ÜNİTE – 1 TARİH ÖNCESİ VE İLK ÇAĞ’DA ANADOLU, MEZOPOTAMYA VE ESKİ MISIR SANATI

  • Giriş – Tarih Öncesi
  • Tarih, günümüzden yaklaşık5000 yıl önceMezopotamya’daSümerler tarafından kullanılan yazınınbulunmasıyla başlar. Yazıdan önceki dönem; “Tarih Öncesi”, yazının bulunmasından bugüne kadar gelen süreç ise “Tarih Çağları” olarak adlandırılır.
  • Tarih Öncesi Çağlar;
  • Taş Devri (M.Ö. 2.500.000-M.Ö. 5.500)
  • Maden Devri (M.Ö. 5.500-M.Ö.3000)
  • Maden Devri;
  • Bakır (Kalkolitik) Devri (M.Ö. 5.500-M.Ö. 3.000)
  • Tunç Devri (M.Ö. 3000-M.Ö. 1200)
  • Demir Devri
  • Tarih öncesi dönem insanlığın en uzun evresidir ve taş en temel üretim objesidir.
  • Taş Devri:
  • Paleolitik (Eski Taş) – Mezolitik (Orta Taş) – Neolitik (Yeni Taş) olmak üzere üçe ayrılır
  • Litos sözcüğünden gelen “litik” kelimesi, taş demektir ve bu sebeple bu dönem taş devri olarak bilinir.
  • Paleolitik (Eski Taş) Devri; ateşin bulunduğu ve insanların doğada bulduklarıyla yetindiği, üretimin olmadığı dönemdir.
  • Mezolitik (Orta Taş) Devri; insanların kalıcı ve mevsimlik yerleşime başlanan dönemdir. Gıda birikimine başlanmış, köpek evcilleştirilmiştir.
  • Neolitik (Yeni Taş) Devri; buzul çağların sona ermesinden sonra insanın yerleşik yaşama başladığı dönemdir.
  • Duvar resimlerinin en ünlüleri; Fransa’da Lascaux, İspanya’da Altamira mağaralarında bulunmuştur. Hayvan üslubu olarak nitelendirilen bu dönemde resimler av konuludur.
  • Resimler erkekler tarafından yapılmış olup, önce korktukları sonra da yararlandıkları hayvanları çizdikleri düşünülmektedir.
  • Taş Devri dönemine ait en eski anıtlar, neolitik döneme aittir. Bu anıtlar, dikilitaş veya menhir adını almakta ve anıtların atası sayılmaktadır.
  • Menhirlerden, dolmenler ve kromlekler doğmuştur.
  • Dolmen iki veya daha fazla dikilitaş üzerinde yatay taşların, kromlekler ise üç veya daha fazla dikilitaşın bir sunak çevresinde dairesel bir düzen oluşturmaktadır.
  • İngiltere’deki Stonehenge en iyi kromlek anıt grubuna örnektir.
  • Maden Devri;
  • Bakır kullanılması ile başlayan bu dönemde taş da kullanılmaya devam edilmiş ve bu ilk döneme“kalkolitik devir” denmiştir.
  • Son evrede ise demir keşfedilmiş ve kullanılmıştır.
  • Anadolu’da Tarih Öncesi ve İlk Çağ Sanatı
  • Anadolu’da tarih öncesi devirler, M.Ö. 1950’lerde Asurluların yazıyı getirmesi ile sona ermiştir.
  • Paleolitik (Eski Taş) Devri (M.Ö. 40.000-10.000):
  • En önemli yerleşim yerleri; Antalya çevresindeki Karain, Beldibi, Belbaşı, Alanya’daki Kadınini, Isparta’daki Kapalıin ve Hatay’daki Üçağızlı mağaralarıdır.
  • Mezolitik (Orta Taş) Devri (M.Ö. 10.000-9.000):
  • Taş ve kemik aletlerin çeşitlendiği görülmüştür.
  • Güneydoğu Anadolu’da Biris Mezarlığı, Söğüt Tarlası, Antalya’daki Öküzini Mağarası önemli yerleşim yeridir.
  • Neolitik (Yeni Taş) Devri (M.Ö. 9000-7.000)
  • Yerleşik köyler oluşmuş, tarıma başlanmış, hayvanlar evcilleştirilmiştir.
  • İlk kezkilden çanak çömlek üretilmiştir.
  • Bu dönem, “çanak çömlekli” ve “çanak çömleksiz” dönem olarak ikiye ayrılır.
  • Çanak Çömleksiz dönemin öne çıkan iki önemli gelişmesi;
  • Kolektif iş gücü gerektiren yapı ve buluntularla uzmanlık gerektiren taş ve boncuk yapımının olması
  • Tahıl üretiminin bazı yerlerde denenmesi ve hayvanlar üzerinde insan kontrolünün artması
  • Anıtsal boyutlardaki Urfa Nevali Çori’de ve Göbekli Tepe’deki steller ve tapınaklar, Konya ve Kapadokya’daki eserler, dönemin önemli yapılarıdır.
  • Çanak Çömlekli Neolitik Dönem, M.Ö. 7.000-6.000 arasında görülür.
  • Bu dönemi en iyi temsil eden yerleşme; Konya Ovası’ndaki Çatalhöyük’tür.
  • Diğer yerleşke alanları; Köş Höyük, Can Hasan, Bademağacı, Hacılar, Fikirtepe, Pendik, Elazığ ve Çayönü’dür.
  • Boğaya tapma inancı başlamıştır. İlerleyen dönemlerde ise “Tanrı Ana” inancı başlamıştır.
  • Kalkolitik (Bronz Bakır) Devri (M.Ö. 5.600-3.500)
  • Dönemin belirleyici öğeleri; yuvarlak planlı yapılar, mühürler, heykelcikler, boğa bezemeli kaplardır.
  • Dönemin yerleşim yerleri; Köşk Höyük, Hacılar, Alişar, Çamlıbel, Orman Fidanlığı, İkiztepe, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Malatya’dır.
  • Tunç Devri:
  • Kalay ve bakır karışımından elde edilen tunçtan adını alır. Kalkolitik devrin sonlarında görülür.
  • Anadolu’da; erken, orta ve geç olmak üzere 3 evrede ele alınır.
  • Tunç devrinin ilk aşamasında (erken), dört tekerli araba kullanımı görülür.
  • En önemli yerleşke; Çanakkale Troya-I yerleşmesidir.
  • Evler megaron (iki odalı ev) tipindedir.
  • İkinci evrede(orta), Batı ve Orta Anadolu’da kentleşme görülür. Eskişehir Küllüoba, en eski kent oluşumudur.
  • Anadolu’daki birçok merkez, Orta Tunç Devri’nde (M.Ö. 2.000-1.500) Prehistorik dönemden çıkmış, Protohistorik sürece girmiştir. Hattiler, bu dönemde yaşamıştır.
  • Anadolu’da İlk Çağ Sanatı
  • Anadolu’da M.Ö. 13. ve 14. y.y. arasında yaşayan büyük krallıkların temeli atılmıştır.
  • Hitit Uygarlığı
  • Kafkasya’dan M.Ö. 3.000’lerin başında göçmüşlerdir. Başkenti Çorum’daki Hattuşa (Boğazköy)’dır.
  • Anadolu’da anıtsal heykel sanatı, Hititler ile başlamıştır.
  • Kabartmalarda daha çok ilahi varlıklar, krallar, savaş sahneleri ve kutsal ziyafet sahneleri görülür.
  • Tanrıya içki sunmak (libation), ryton (dinsel sunu kabı) uygarlığın karakteristik ürün ve özelliğidir.
  • Urartu Uygarlığı
  • M.Ö. 9.-6. y.y. arasında Doğu Anadolu merkezli krallıktır. Merkezi Van Gölü ve çevresidir.
  • Sitadel (çevresi surları kuşatılmış saray, tapınak depo ve atölye içeren kale), Urartu mimarisinin en özgün tasarımıdır.
  • Kullanılan çanak çömleğin en önemli özelliği ise tek renkli, canlı ve parlak kırmızı renkte olmasıdır.
  • Frig Uygarlığı
  • Anadolu’daki Balkan kökenli uygarlıktan biridir. Midas döneminde (M.Ö. 695-675) güçlü bir krallıkve kültür oluşturmuşlardır.
  • En önemli yerleşke Gordion’dur (Sakarya ve Porsuk nehirlerinin birleştiği nokta).
  • Frig yerleşmelerinin diğer örnekleri; Kütahya, Afyon ve Eskişehir çevresinde Küçük Frigya denilen dağlık kesimdir.
  • Mimari; Megaron planlı yapılardandır. Ahşap işçiliği, özgün sanat dallarındandır.
  • Lidya Uygarlığı
  • Başkent Sardes’tir. Yerleşimi Neolitik Çağ’a kadar uzanır.
  • Parayı icat etmişlerdir.
  • Altın-gümüş karışımıelektron” madeninden basılan sikkeler olup, sikkelerde krallığın arması olan aslan başı bulunurdur.
  • Kral Kroisos (Karun) döneminde altın ve gümüş tercih edilmiştir.
  • Krem ve parfümlerin yayılmasını sağlayan “lydion” bir Lidya buluşudur.

  • Mezopotamya’da Tarih Öncesi ve İlk Çağ Sanatı
  • Mezopotamya, Yunanca “ırmaklar arasında” anlamına gelir.
  • Sümer, Akkad, Babil ve Asur gibi uygarlıkların günümüze ulaşan birleşik kültürünün de adıdır.
  • Mezopotamya’da Tarih Öncesi
  • Çakmaktaşı ve obsidiyenden yapılmış ilk taş aletlere rastlanır.
  • Mezolitik Devir için nüfusun arttığı ve köpeğin evcilleştirildiği söylenebilir.
  • Hayvan çeşitliliğinden dolayı “mikrolit” denen minik taş aletler ortaya çıkmıştır.
  • Hassuna kültürü, kerpiçli mimari yapının en geliştiği dönemdir.
  • Samarra Kültürü, orta Mezopotamya’da görülmüştür.
  • Halaf kültürü, Tanrı simgesi olarak boğanın kullanıldığı dönemdir.
  • Bu dönemin en yaygın buluntuları; ana tanrıça idolleridir.
  • Obeyd/Ubeid kültüründe yavaş dönen el çarkının kullanılması bir yeniliktir.
  • Mezopotamya’da İlk Çağ Sanatı
  • Sümer Uygarlığı
  • Dicle ve Fırat nehirleri arasında bilinen merkezi Uruk’tur.
  • Uruk (Warka) ‘daki “Beyaz Tapınak” zigguratların (tapınak) ilk örneklerindendir.
  • Geliştirdikleri “Çivi Yazısı”, üç bin yıl boyunca Akkad, Babil, Pers, Hitit ve Urartu gibi birçok toplumca kullanılmıştır.
  • Fenike kıyılarında geliştirilen alfabe yazısına öncülük etmiştir.
  • Akkad Uygarlığı
  • Asur ve Babil krallıklarının öncüsüdür. Merkezi Agade.
  • Krallar, “Evrenin Kralı” ve “Akkad Tanrısı” gibi unvanlar kullanmışlardır.
  • Akkad sanatı, saray ve kralın propaganda aracı olarak kullanılmıştır.
  • Asur Uygarlığı
  • Kuzey Irak ve Musul civarında yaşamışlardır.
  • Son başkentleri Ninive’nin yıkıldığı M.Ö. 612 yılına kadar varlıklarını korumuşlardır.
  • 1500 yıl devam eden Asur kültürü, Sümer döneminin devamı niteliğindedir.
  • Eski Asur Dönemi, Anadolu ile etkileşimin olduğu ticari dönemdir.
  • Anadolu yazı ile tanışmıştır.
  • Kayseri/Kültepe (Kaniş/Neşa), ticari yazışmaları içeren tabletin bulunduğu yerdir.
  • Asur kentinde inşa edilen İştar Tapınağı önemli eserlerdendir.
  • Yeni Asur Krallığı (M.ö. 1000-M.Ö. 612) Ön Asya’nın en güçlü devletlerindendir.
  • Sarayların girişlerinde Lamaşşu denilen heykeller olurdu.
  • Babil Uygarlığı
  • Güney Mezopotamya’da 1250 yıl varlığını sürdürmüştür.
  • En önemli kralları Hammurabi’nin yazdırdığı kanunlarla bilinir.
  • Orta Babil Krallığı, Kasitler’in adıyla da anılmaktadır.
  • Sanatsal olarak üretilen kudurrular önemli yer tutar.
  • Yeni Babil Krallığı, M.Ö. 625-M.Ö. 539 arasındaki Pers işgaline kadarki süreyi kapsayan dönemdir.
  • Babil şehrinin anıtsal kalıntıları bu dönemde Nabopolassar ve Nebukadnezzar tarafından yaptırılmıştır.
  • İştar Kapısı önemli eserlerdendir. Babil’in eski tanrısı Marduk’a ulaştığına inanılan bu kapı önemliydi.
  • Mimari açıdan Sümer gelenekleri sürdürülmüştür.
  • Eski Mısır Uygarlığı ve Sanatı
  • Eski Mısır Uygarlığı, yazının keşfi ile başlamıştır. M.Ö. 332 yılında Büyük İskender’in Mısır’ı ele geçirmesine kadar devam etmiştir.
  • Helenistik etkide kalan uygarlıkta, İsis Tapınağı’nın kapanması ile (M.S. 527-565) uygarlığın son izleri de silinmiştir.
  • 31 farklı sülaleden gelen firavun hanedanlıkları görülmüştür.
  • Mısır’la ilgili araştırmalar, 1799 yılında 3 dilde aynı metnin yazıldığı Rosette taşının bulunması, 1822’de J.F. Champollion’un bu yazıyı okuması ile aşama kaydetmiştir.
  • Eski Mısır’da, ölümden sonra yaşam inancı hâkimdi. Aşağı Dünya, Amenti olarak isimlendirilirdi. Ruhlar, burada Gerçek Salonu’nda yargılanacağına; Osiris ve Anubis tarafından günah ve sevapların ölçülen ruhların Aşlu (cennet) tarlalarına gideceğine inanılmaktaydı.
  • Mısır tanrıları çeşitli hayvan formları ile temsil edilmektedir. Çakal, doğan, timsah, dişi aslan, domuz ile figürlenen tanrılar, Ölüler Kitabı’nda yer alırlar.
  • Mısır Mimarisi
  • En görkemli yapılar, firavunlar için yapılan piramitlerdir.
  • Piramitlerden önce ölüler, mastaba adı verine yapılara gömülürlerdi.
  • Eski krallık Dönemi, Firavun Zoser ve mimari başbakan İmhotep tarafından Memphis’in güneyinde Sakkara’da mezar kompleksi inşa edilmiştir.
  • İmhotep, kireç taşını kullanmış ve gerçek anlamda piramidi inşa ederek mimariye iki büyük yenilik getirmiştir. Bu piramit, basamaklı piramit olarak adlandırılmıştır.
  • Giza ’da irili ufaklı 70 kadar piramit inşa edilmiştir. (Keops, Kefren ve Menkare tarafından)
  • Piramitler içinde en büyüğü 231 metre genişlik ve 146 metre yükseklik ile Keops Piramididir.
  • Piramitler, tapınak ve mezar odası olarak iki bölümden oluşur.
  • En eski tapınak Kraliçe Hatshepsut’ a aittir.
  • Tapınaklar, genellikle 3 bölümden oluşur;
  • Obelisklerin olduğu pilona (büyük kapı)
  • Peristile (avlu)
  • Pilon (rahip ve firavunun girebildiği oda)
  • Mısır Resim ve Heykel Sanatı
  • Resim, ölene ölümden sonraki hayatta kılavuzluk etsin diye yapılırdı.
  • Resim içindeki figürlerin belli bir hiyerarşisi vardır. Firavun merkezde ve daha büyük olarak boyutta olurdu. Erkek tenleri, kadınlarınkine oranla daha koyu boyanırdı.
  • Halk Sanatı olarak görülen heykelin en tanınmış örneği; bağdaş kurmuş vaziyette oturan kâtip heykeli ile bir elinde asa tutar vaziyette ayakta duran Şeyh El Beled heykelleridir.

  • ÜNİTE – 2 DOĞU VE UZAK DOĞU SANATI
  • Asya Kıtası; Kuzeyden Sibirya, güneyden İran ve Hindistan, doğusundan Çin (güneydoğusundan Hind-i Çin) toprakları ile sınırlanmaktadır.
  • Ural Dağları ve İstanbul Boğazı ile Avrupa, Süveyş Kanalı ile Afrika kıtasından ayrılmaktadır.
  • Asya uygarlıklarının sanatları; Ön Asya, Sibirya, Orta Asya, Doğu ve Uzak Doğu olarak abaca birkaç bölgeye ayrılarak incelenir.
  • İran Sanatı
  • Eski İran coğrafyasından günümüze gelebilen en erken tarihli eserler, Elam uygarlığına (M.Ö. 2300’lü yıllara) dayanmaktadır.
  • İran Sanatı; Eski İran ve İran-İslam Sanatı olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Eski İran Sanatı
  • Elamlılar (M.Ö. 3.000-M.Ö. 640) İran’ın ilk siyasi birliğini kurdular. Ardından gelen dönemler;
  • Med (M.Ö. 7. y.y. – M.Ö. 550)
  • Pers (M.Ö. 550-M.Ö. 330)
  • Selefkos (M.Ö. 331-M.Ö. 130)
  • Part (M.Ö. 247-M.S. 224)
  • Sâsânî (M.S. 224-651)
  • İran’ın bilinen en eski mimari eserini Med Kralı Kyaksares (M.Ö. 625-M.Ö. 585)’in Hemedan şehrinde yaptırdığı saraydır.
  • Selefkoslar devrinde İran sanatı, Eski Yunan sanatının etkisi girmeye başlar.
  • Eski İran Sanatı, Pers döneminden itibaren takip edilebilmektedir.
  • Pers dönemi Ahamenid sanatına Pers İmparatoru II. Kiros’un benimsediği Zerdüşt dini ile I. Darius’un resmi devlet dini haline getirdiği Ahura Mazda dini yön vermiştir.
  • Abadana: Eski İran hükümdarlarının taht salonlarına ve taht salonunu da içeren önü sütunlu sarayların adıdır.
  • Ateşgede: Zerdüşt tapınaklarına verilen isimdir.
  • Kerub: İnsan başlı-boğa vücutlu karışık yaratıklardır.
  • Fresk: Duvar sıvası üzerine daha yaşken toprak boyalarla yapılan resim.
  • İran – İslam Devri Sanatı
  • Arap İslam ordularının İran’ı fethinden (637-641) günümüze kadar geçen süreç, İran İslam devri olarak belirtilir.
  • Mimari
  • Devrin ve İran’ın ilk camisi Muhammed İbn-i Haccac tarafından Kazvin Cuma Camii’dir. 786 yılında Harun Reşid zamanında eski plan üzerinden onarılmış, Selçuklu Sultanı Melikşah zamanında büyütülmüştür.
  • Sengbest Aslan Cazib Türbesi (1028), Ribat-ı Mahi (1019-1020) kervansarayı, Gazneliler’in İran’da yaptıkları ender yapılardandır.
  • Gazneli mimarisinin ana bezeme malzemesi, alçı ve tuğladır.
  • Revak: Kemer sıraları ile oluşturulmuş, üstü örtülü mimari birimlerdir.
  • Hülagü Han zamanında Orta Asya ve Çin’den getirilen mimar ve sanatkârlarla İran mimarisinde yeni bir dönem açılmıştır.
  • Timurluların İran’daki medrese yapılarını dört eyvanlı Hargird Gıyasiyye Medresesi (1438-1445) temsil eder.
  • Karakoyunlu hükümdarı Cihan Şah zamanında inşasına başlanan Tebriz Gök Mescit (1465-1466) camisinin inşaatı Akkoyunlular devrinde tamamlanmıştır. Adını duvarlarındaki mavi çini kaplamalarından alır. Bu yapı ile eyvan ve açık avlu uygulaması ortadan kalkmış, kubbe örtülü bir mekândan oluşan kapalı cami yapısı ortaya çıkmıştır.
  • Safevi Hükümdarı I.Abbas’ın İsfahan’da yaptırdığı içi ve dışı çini kaplı olan Mescid-i Şah Camii’dir.
  • Resim – Minyatür Sanatı:
  • İran’a minyatür sanatını 8. y.y. ‘dan itibaren bu bölgeye gelen Uygur ressamları getirmiştir.
  • Moğol döneminin bilinen ilk minyatürlü Farsça el yazması 1295 tarihinde İlhanlı devrinde Tebriz’de hazırlanmıştır.
  • Gazan ve Olcaytu Han dönemlerinde İran’da minyatür sanatını geliştirmiştir.
  • Karakoyunlular devrinde, 1440-1470 yılları arasında birçok yazma eserin minyatürü yapılmıştır.
  • Safevi devletinin minyatür merkezi Tebriz’dir.
  • Timurlu devrinin ünlü nakkaşı; Kemaleddin Bihzad’dır.
  • Şah Abbas devrinin nakkaş ve hattatlarından Rıza Abbasi, karakterlerini halktan seçmiştir.
  • Seramik-Çini Sanatı:
  • Seramik merkezleri; Nişabur, Semerkant, Rey ve Save ‘dir.
  • 10.-11. y.y. arasında kırmızı hamurlu seramikler üretilmiştir.
  • Safevi devrinde, yeniden sır altı tekniğinde çiniler üretilir. Ana bezeme motifibitkiseldir.
  • Maden Sanatı:
  • İran-Arap devrinin maden işçiliğinde güçlü Sâsânî etkisi görülür.
  • Büyük Selçuklu devrinde dönemin ana malzemesi altından yapılmış bilinen tek eseri bir şarap kabıdır.
  • Hint Sanatı
  • Hint uygarlığına ait eserler M.Ö. 6. y.y. ‘dan bu yana takip edilebilmektedir.
  • Hintlilerin en eski diniBrahmanlıktır. Bu dinin; Vedizm, İlk Brahmanizm ve Neo Brahmanizm olarak üç aşaması bulunur.
  • İlk devrin kutsal kitabı; Veda ‘dır.
  • M.Ö. 8. y.y. ‘da ortaya çıkan ilk Brahmanlık sadece Brahma’yı ilah kabul eder.
  • Rahipler, savaşçılar, halk ve sanat adamları olmak üzere insanlar üç sınıfa ayrılmak suretiyle kast sistemi kurulmuştur.

  • Mimarlık:
  • M.Ö. 500 ‘lü yıllardan İranlıların, M.Ö. 330 ‘lu yıllarda Büyük İskender’in Hindistan’ı işgal etmesinin ardından Hint sanatına İran ve Eski Yunan etkileri girmiş ve Yunan-Hint üslubu doğmuştur.
  • Hint mimarisi; Yunan-Hint üslubu, Brahmanlığa ait mimari, Hint-İslam mimarisi ve Modern Hint mimarisi olmak üzere başlıca dört devire toplanarak incelenmektedir.
  • Brahmanlığa ait mimari, 16. y.y. ‘a kadar etkili olmuş, bu yüzyıldan sonra giderek azalmış ve 18. y.y. ‘da sönerek kaybolmuştur.
  • Yani Brahmanlığa ait mimari eserlerde; Kuzey ve Doğu Hindistan üslubu, Cayna/Merkezi Hindistan üslubu ve Dravid/Güney Hindistan üslubu olmak üzere üç farklı üslup görülür.
  • Kuzey ve Doğu Hindistan üslubunda, Sikra olarak adlandırılan piramit biçimli yüksek mabetler inşa edilmiştir.
  • Budacılığa ait manastır ve mabet türleri;
  • Yer altına
  • Normal toprak zemin üzerine
  • Kayalara oymak suretiyle üç türde yapılmıştır.
  • Asoka devrinin abidevi sütunlarla yer altına yapılmış, M.Ö. 250’li yıllara tarihlenen manastır ve mabetleri Budacılığa ait en erken tarihli yapılardır.
  • Budacılığa ait önemli eserler; Allah-Abad, Delhi, Ajunta, Nassick, Ellora, Karli ve Bhaja şehirlerinde bulunur.
  • Kaya içlerine oyulmuş mabetlerin en ünlüleri; Ajunta Mabetleridir (M.Ö. 150-M.S. 7. y.y.) (Diğer ismi: Şaytiya).
  • Manastırlar; kayaya oyulmak ve zemin üstüne inşa edilmek suretiyle iki türde inşa edilmiştir.
  • Stupa: Buda’ya ait eşyaların korunduğu dairesel tabanlı bir kaide üstünde yükselen silindirik gövdeli kubbe örtülü, kutsal makamlara Stupa denilmektedir.
  • Hint-İslam Devri Sanatı
  • Gazneliler’in Hindistan’da devlet kurdukları 963 yılından İngilizlerin 1857’de Hindistan’ı almalarına kadar geçen süreçte ortaya konulan mimari eserlerle ifade edilir.
  • Gazneli Kutbiddin Aybey’in Delhi’de yaptırdığı Cuma Camii en ünlüsüdür.
  • Peşaver ’den (Gandhara) gelen erken tarihli heykellerde Yunan etkisi bulunmaktadır.
  • Buda’nın hayatından kesitlerin tasvir edildiği Ajunta Mabedi Freskoları, Hint resim sanatının önemli eserleridir.
  • Kişmir ve Pencab bölgelerinin altın ve gümüş, Tanjor bölgesinin kakmalı bakır işleri ünlüdür.
  • Hind-i Çin Sanatı
  • Myanmar, Tayland, Singapur, Kamboçya, Malezya ve Vietnam’ı kapsayan bölge için Hind-i Çin denilmektedir.
  • Tarihte Laos, Kamboçya ve Vietnam’ı tanımlamak için kullanılır.
  • Mezhepsel kurallara bağlı olarak üç, yedi ya da dokuz sütunlu olarak, dini kaide ve kurallara uyularak mimari yapılar yapılmıştır.
  • Feng-Shui: İki bin yıl boyunca Çin ve Çin kültüründen beslenmiş milletlerde rüzgâr ve su bilimine verilen addır. Feng Shui uzmanına sormadan ne ev, ne mezar yeri belirlenebilir.
  • Pitogram: Bir eşyayı, bir objeyi, bir yeri, bir işleyişi, bir kavramı yazı-resimle temsil eden grafik semboldür.
  • Hind-i Çin’de ilk kale yapısınınM.Ö. 250’li yıllarda inşa edildiği sanılmaktadır.
  • Hind-i Çin’de heykeltıraşlık daima dinin emrinde olmuştur.
  • Hind-i Çin’nin tunç, bakır ve bakır alaşımlarından yapılmış eserleri çok eskilerden bu yana takip edilebilmektedir. Ünlü Vatlai Çanı ve Kidiem Tenceresinin tarihin en erken dönemlerinde yapıldığı sanılmaktadır.
  • Çin Sanatı
  • 1927 yılında Pekin’in yakınlarındaki bir mağarada bulunan ve Pekin Adamı olarak adlandırılan insan iskeleti, 400.000 ile 500.000 yıl önce bu coğrafyada ateş yakan, basit aletler yapan ve bugünkü insan türüne en yakın bir insan türünün yaşadığını göstermiştir.
  • 20. y.y. başlarına kadar Çin tarihi, bir bakıma Çin hanedanlıklarının tarihidir.
  • 1911’de gerçekleşen ulusal devrimle Mançu Hanedanlığı ile birlikte İmparatorluk dönemi ve monarşi bitmiş, Cumhuriyet devri başlamıştır.
  • 1945-49 arası gerçekleşen kanlı bir iç savaşın arından 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
  • M.Ö. 2600’lü yıllarda hükümdar olan mitolojik imparator Hoang-Ti’nin eşi imparatoriçe She-Ling-She ipliğin dokumacılıkta kullanılabileceğini bulmuştur.
  • Arkeolog Profesör Gong Decai araştırmalar sonucunda Çin’in Henan bölgesinde yürütülen kazılarda, günümüzden 8500 yıl öncesinde ipek kullanıldığını gösteren kanıtlar ortaya çıkarmıştır.
  • Ying-Yang: Dişi unsur Ying ile erkek unsur Yang’dan oluşan iki evrensel güç ve bu iki gücün etkileşiminin dengede olma halini temsil eden bir semboldür.
  • M.Ö. 543-M.Ö. 483 yılları arasında yaşadığı anlaşılan Buda öğretilerinin Çin’e M.S. 1. y.y. ‘da ulaştığı kabul edilirse de Çin’de M.Ö. 2. y.y. ‘dan itibaren Budist toplumlara rastlanmaktadır.
  • Lamaizm: Budizm’in değişmiş şekli olarak Tibet kaynaklı bu din 14. y.y. ‘da gelişmiştir.
  • Çin’in ilk sur duvarı M.Ö. 657’de Zou Beyliği tarafından yaptırılmıştır.
  • Sepet Örgü (Dal Örgü): Duvarın ana kuruluşunun ağaç dallarından oluşturduğu, arada kalan boşlukların çamur ve kil ile doldurulduğu, arada kalan boşlukların çamur ve kil ile doldurulduğu, ardından duvarın sıvanmak suretiyle tamamlandığı duvar örgü tekniğidir. Özellikle Neolitik dönemde tüm dünyadan uygulanmıştır.
  • Qin Hanedanlığı (M.Ö. 221-M.Ö. 206) dönemine tarihlenen Xian’ın yakınlarındaki Li Dağı’nın eteklerinde bir kazı ile Qin Huang Shi Di Anıt Mezarı ve Terra Kotta Ordusu, Çin mezar mimarisi ve heykel sanatı açısından çok değerlidir. Mezardaki en önemli bulundu grubunu terra kotta savaş arabaları oluşturmaktadır.
  • Çin Resim Sanatı 7 dönemde incelenir;
  • Budacılık Öncesi (M.Ö.2000-M.S. 250)
  • Budacılığın Çin’e girmesinden Thang Hanedanlığının başlangıcına kadar geçen süre (M.S.250-618)
  • Thang Hanedanlığı (M.S.618-960)
  • Sung Hanedanlığı (M.S.960-1278)
  • Yunen Moğol Hanedanlığı (1260-1368)
  • Ming Hanedanlığı (1368-1643)
  • Tsing Hanedanlığı (1643’den günümüze)
  • Çin maden sanatı denildiğinde ilk önce Tunç işçiliği akla gelir.
  • Kuzey Çin’den M.Ö. 2000’li yıllara tarihlenen Gansu seramikleri adı altında tanımlanan Neolitik Çağın kırmızı hamurlu seramikleri ele geçmiştir.
  • Japon Sanatı
  • Japonya, Hokkaido, Hondo ve Kuyşu’dan oluşan 3 büyük ada ve çok sayıdan adacıktan oluşan bir ada ülkesidir.
  • Adalara ilk yerleşenlerin M.Ö. 8000 yıl öncesinden başlayarak Kuzey Asya’dan geldikleri sanılmaktadır.
  • Budizm’in 538 yılında Japon adalarına girişiyle Japon tarihinin başladığı kabul edilir.
  • Japon Tarihi; Japon tarih öncesi dönemleri ve Japon tarihi dönemleri olarak 2 evrede incelenir.
  • Japon mimarisi 7. yy’dan itibaren takip edilmekte olup, önceki dönemler bilinmemektedir.
  • Binalara Shimunei ve Miya gibi adlar verilmiştir.
  • Yashiki denilen Japon evlerinin hemen hemen hepsinin uçları yukarı kalkık çatıları bulunmaktadır.
  • Heykeltıraşlık, Budacılık ile gelmiştir. Çin ve Hindistan’dan gelen ilahların heykelleri yapılmıştır.
  • İlk Budacı heykelleri ağaçtan oyularak yapılmıştır.
  • Tören ve ayinlerde maske kullanıldığı için insan yüzü biçiminde maske oymak, Japonya’da bir sanat haline gelmiştir. Kyoto ve Nara mabetlerinde bulunan 9, 10 ve 11. y.y. lara ağaçtan oyulmuş maskeler bulunmuştur.
  • 17. y.y. ‘ın en büyük maske sanatçısı Deme Jioman’dır.
  • Japonya’da resim, Çin’de olduğu gibi yazı sanatından gelişmiştir.
  • Japon resimlerinde ışık, gölge ve perspektif yoktur.
  • Kakemono ve Makimono olarak iki tarz resim bulunur.
  • 9. y.y. ’da Seko ve Tokyo’da seramik atölyeleri kurulmuştur.
  • Avrupalılar, Japon seramiklerini 1868 ihtilali, Paris ve Viyana sergilerinden sonra tanıyan Avrupalıların gösterdikleri Satsuma porselenleri Tokyo atölyelerinde imal edilmiştir.



  • ÜNİTE – 3 YUNAN VE ROMA SANATI
  • Yunan Sanatı
  • Arkaik, Klasik ve Helenistik olmak üzere üç evrede incelenir.
  • Arkaik Dönem (M.Ö. 7.-6. y.y)
  • Mimari alanda ilk kez temel yapı formları ve uygulamaları çıkmıştır.
  • Yunan kentleri; agora, stoa, ihtiyarlar meclisi, şehir meclisi, konser salonları, spor salonları, tiyatrolar ve çeşitli kamu binalarından oluşurdu.
  • Tapınaklar ve kutsal alanlarakropoliste yer almaktaydı
  • İlk anıtsal tapınaklar bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  • Ana malzeme; kireç taşı, mermer ve pişmiş toprak kiremitler kullanılmıştır.
  • Kamu binalarının yapımında Dor, İon ve Korinth düzenleri temel alınmıştır.
  • Dor ve İon düzeninin oluşumunda erken dönem tapınaklarının etkisi vardır.
  • Dor düzenine örnek; Basilika ve Artemis Tapınağı gösterilir.
  • İon düzenine örnek; Efes Artemis, Hera, Didyma Apollon ve Sardes Artemis Tapınakları örnek gösterilebilir.
  • İon düzeninin Dor düzeninden farkı; kutsal alanın iki sıra sütun ile çevrelenmesidir.
  • Heykele ait ilk örnekler bu dönemde görülür.
  • Katı görünümlü ve cepheden tasvirli genç kız ve erkek heykelleri öne çıkar. Bu heykeller adak niteliği taşır.
  • Heykelde Girit, Attika ve İonya olmak üzere 3 ekol görünür.
  • Girit ekolünde daha iri yapılar ve katı bir duruş varken diğer ekollerde yumuşak hatlar görülür.
  • En erken tarihli heykeller; kuroslardır. Frontal ve simetrik görünümleri vardır. Kore heykelleri de benzer özellik taşır.
  • Mimari plastik ise ilk kez Geç Arkaik dönemde (M.Ö. 525-490) görülür.
  • Kabartmalarla süslenmiş en erken yapı Prinias Tapınağı Frizidir.
  • Klasik Dönem (M.Ö.490-330)
  • Bu dönemde sanat zirvesine ulaşılmıştır.
  • Mimaride ideal oran arayışına girilmiştir.
  • Dor ve İon düzenleri standartlaşmıştır.
  • Model şehir olarak Atina seçilmiştir.
  • Dönemin özelliklerini yansıtan eser; Parthenon Tapınağıdır. Ana malzemesi mermerdir. İktinos ve Kalikrates tarafından yapılmıştır.
  • Akropoldeki İon düzenindeki yapılar; Athena Nike Tapınağı ve Erechteion.
  • Athena Tapınağı geleneksel sanat anlayışından farklıdır. Mnesikles tarafından yapılmıştır.
  • Dönem sanatının Anadolu’ya yansıması anıt mezarlar ile olur. Nereidler Anıtı ve Kral Mausolos’un anıt mezarı buna örnektir.
  • Korinth düzeninin temel öğesi olan sütun başlığı bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  • Bu dönemde heykel sanatı doruk noktasına ulaşır.
  • İdeal ölçülerdeki insan vücutları ve yüz işlenimi dönemin başlıca özelliğidir.
  • Dinamizm ortaya çıkar. İlk kez bu dönemde vücut üzerine ideal oranlar geliştirilmiştir.
  • Dönemin en önemli eseri; Aigina Aphaia Tapınağı Alınlıklarıdır. Troyn Öldürenler Heykeli de bu döneme aittir.
  • Dönemin diğer eseri; Ludovisi Tahtıdır.
  • Olympia Zeus tapınağı, klasik dönem eserlerinin oluşumunda etkin bir role sahiptir.
  • Hareket halinde beden çizimi konusuna örnek; Myron’un Diskopol heykelidir.
  • Dönemin öne çıkan ismi; Phedia’tır. Ana malzeme olarak altın ve fildişini kullanır. Parthenon tapınağı, eseridir.
  • Bu dönemde oranlar, matematiksel formüllere dayanır. Bunu ilk uygulayan Polyklleitos’tur. Oranı 1/7’dir.
  • Zafer Tanrıçası Nike heykelini; Paionios yapmıştır.
  • Dönem sanatçılarından Praxiteles, hikâye niteliği taşıyan heykeller yapmıştır. Vücuda “S” biçimini kazandırmıştır.
  • Geç Klasik Dönemin en önemli eseri ise Mausolos’un anıtsal mezarıdır.
  • Helenistik dönem (M.Ö. 330-30)
  • Korinth düzeni ön plana çıkar
  • Dini mimaride atlarlar bağımsız bir biçim kazanmıştır. En önemlisi; Zeus atlarıdır.
  • Geometrik ve matematiksel tasarım anlayışı ilk kez bu dönemde uygulanmıştır.
  • Museion ve Apollon heykeli günümüze kadar ulaşmamıştır ama dönem özelliğini yansıtan eserlerdir.
  • Heykelde bol kıvrımlı elbiseler, zor duruşlar ve ifade ön plandadır. Duygular heykele dâhil edilmiştir ki bu Helenistik Barok Dönemi olarak adlandırılır.
  • Dönem sanatçılarından Lysippos, 1/7 oranını 1/8’e çıkarmıştır.
  • Dönemin önemli eseri; Laokoon Heykel Grubudur.
  • Roma Sanatı
  • Cumhuriyet ve imparatorluk olmak üzere iki ana döneme ayrılarak incelenir.
  • Cumhuriyet döneminde Etrüsk ve Yunan kolonilerinin etkisi görülür.
  • Mimaride cepheler ön plana çıkar.
  • Tapınak mimarisinde Etrüsk etkisi görülür. Bunun ilk örneği; Jüpiter Tapınağıdır.
  • M.Ö. 2. y.y. ‘da ise tapınak mimarisinde Yunan etkisi görülür.
  • Kubbe tasarımları ile mimarlık tarihinde bir ilk yapılmıştır.
  • Kamu binalarının mimarisi cumhuriyet döneminde şekillenmiştir.
  • Anfitiyatrolar (Amphi) ilk olarak Pompei Anfitiyatrosu ve Collesium’da karşımıza çıkar.
  • Anfitiyatrolar, Giza piramitlerinden sonra yapılan en büyük sosyal işlevli yapılardır.
  • Roma mimarlığına özgü bir başka yapı da circuslardır. En büyüğü Circus Maximus’tur.
  • En erken tarihli bazilikalar ise Amilia ve Lulia Bazilikalarıdır.
  • Tiyatro binalarında sahne yüksekliği dikkat çeker. İlk örneği; Marcellus Tiyatrosudur.
  • Korinth düzenine sıkça başvurulmuştur.
  • Heykel ve kabartmada 4. y.y. öncesinde Etrüsk ve Yunan etkileri görülür. Eserlerin başında; Apollon Heykeli ile Remus ve Romulus heykelleri gelir.
  • İmparatorluk döneminde heykeller propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Agustus’un Primapora heykeli buna örnektir.
  • İmparatorlukta rastlanan Yunan eserleri; Odysseia hikâyesi heykel grubudur. İmparatorun isteği ile yapılan bu eser çağ açısından bir ilktir.
  • Devasa heykeller de politik gücü yansıtma ve otorite kurma açısından kullanılması da ilktir. Örneği; Aurelius ‘un bronz heykelidir.
  • Roma sanatının en başarılı alanlarından olan portre, cumhuriyet döneminde ağırlık kazanmıştır.
  • Cenaze törenlerinde yapılan balmumu masklar portrenin gelişimine katkı sağlamıştır. En parlak dönemi, 2. y.y. ‘ın ikinci yarısında görülür.
  • Paullus’un Zafer anıtı, kabartma sanatının en erken tarihli ilk örneğidir.
  • Gerçekçi ve canlı kabartma üslubunun en ünlü örneği; Ara Pacis’tir.
  • Resim de daha çok duvar resimleri ve mozaiklerde ön plana çıkmıştır. Pompei ve Herculaneum’da çıkartılan duvar resimleri birer örnektir.
  • Samnit Evi; Roma’ya özgü, alçı ve renkli boyalar ile mermer taklidinde yapılan süslemelere ait bilinen en önemli örnektir.
  • M.Ö. ‘den sonra derinlikli mimari işlenmeye başlar. İlk Örneği; Grifonlar Evi’dir.
  • Bocoraele ve Misterler Villası, Roma sanatını genel anlamda yansıtan eserlerdir.
  • M.S. 79’dan sonra mozaikler ön plana çıkar. Roma mozaiğinin en erken tarihli ve en önemli eseri Pompei Büyük İskender Mozaiğidir.
  • M.S. 2.-3. y.y. larda mozaikte zirve yaşanmıştır. İmparator Hadrianus ’un sarayında bulunan mozaikler döneme örnektir.


  • ÜNİTE – 4 BİZANS SANATI
  • Bizans İmparatorluğu, 324 yılında Konstantinopolis’in inşası ile başlamış, 1453 İstanbul’un fethiyle son bulmuştur.
  • Bizans’ta sanat; Roma, Helenistik Dönem, Hristiyanlık ve diğer kültürlerin etkisiyle gelişir.
  • Bizans sanatı, kendi içinde Erken, Orta ve Geç olmak üzere üç döneme ayrılır.
  • Erken Bizans Dönemi:
  • 4. ve 7. y.y. ‘ın ortalarını kapsar.
  • Geç Antik, Erken Hristiyan ve Iustiniaus Dönemi olmak üzere kendi içinde ayrılır.
  • Hristiyanlığın Roma-Yunan kültürüne adapte edilişini kapsar.
  • Eserler, Roma Sanatı etkisindedir.
  • Bizans’ın egemenlik alanını genişletmesiyle Iustiniaus Dönemi başlar.
  • Orta Bizans Dönemi:
  • Isavrian Hanedanlığının etkin olduğu bir dönemdir.
  • Dönemin başlarında İkonaklazma etkisi görülür. Bu evre, “karanlık dönem” olarak adlandırılır.
  • Geç Bizans Dönemi:
  • PaleologoslarDönemi olarak da bilinir.
  • İstanbul’un Latinlerden alınıp Türklere geçmesine kadarki süreyi kapsar.
  • Bizans Sanatında Mimari:
  • Dönem şehirleşmesi iki grupta incelenir: Roma Dönemi ve Öncesinde: İstanbul Kara Surları, Milion Taşı, Mese ve Forum Boris, Çemberlitaş, Yılanlı Sütun, Obelisk, Kıztaşı, Gotlar Sütunu, Teodosis Zafer Takı örneklerdendir.
  • İmparator, Özel ve Piskoposluk olmak üzere saraylar üçe ayrılmıştır. Saray örneği: Büyük Saray, Blakherna.
  • Sayfiye sarayları da görülmüştür. (Örnek: Marmara, Iukundianae, Rhegion ve Brias Sarayları)
  • Ev mimarisinde Roma geleneği devam ettirilir.
  • Dönem mimarisini anlatan eser; Notitia Urbis Constantinopolitanne.
  • Dönemde İnsula tipi evler görülür.
  • 7. y.y. ‘dan sonra atriumdan cumbalı salonlara geçilmiştir.
  • Sarnıçlarla sağlanan su ihtiyacı bu dönemde tesislere dönüşmüştür.
  • Bozdoğan, Gümüşpınar ve Keçigerme su kemerlerine örnektir.
  • Yerebatan ve Binbir Direk, sarnıçlara örnektir.
  • Zeuxippos Hamamı, hamam yapılarına örnektir. Nika ayaklanması ile yıkılmıştır.
  • Erken Bizans Döneminde dini mimari ile ilgili görülen ilk eser; Dura Europos’taki kiliseye çevrilen evdir. Avrupa’da ise ilk örnekleri “katakomp”lardır.
  • 6. y.y. ‘ın sonlarında kiliselerin temel yapısını, Bazilikalar oluşturmuştur.
  • Dönem Bazilikaları 4’e ayrılır: Ahşap Örtülü, Tonoz Örtülü, Kubbeli ve Transeptli Bazilikalar.
  • Roma Salvator Kilisesi, tarihlenebilir ilk bazilika örneğidir.
  • Üç Nefli Bazilika örnekleri; Beyaz Manastır Kilisesi ve Akheiropoeitos Bazilikalarıdır. Bu türün en önemli örneği ise Ayasofya Kilisesi’dir.
  • Transeptli Bazilika örnekleri; Aziz Demetrios Kilisesi, Phlippi Bazilikası.
  • Karanlık dönemdehaç şemalı yapılar görülmektedir. (İznik Koimesis ve Nea Kilisesi –tarzın İstanbul’daki ilk örneği-)
  • Başkent dışında uygulanan sekiz destekli tip planıyla yapılan eserler, bu yapılardan kubbe tromp ile geçirilmiştir. Kara Tipi ve Ada Tipi olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Kara Tipine örnekler: Hosisos Lucas Manastırı Katholikonu, Lykodemou Kilisesi, Dapne Manastırı Katholikonu.
  • Ada Tipine örnekler: Nea Moni Manastırı Katholikonu.
  • Mistra tipine örnek ise: Hodegetria kilisesi
  • Tonozlu Bazilikalara örnek: Kato Panagia Kilisesi.



  • Bizans Dönemi Resim ve El Sanatları:
  • En erken fresko örnekleri: Duro Europos’taki Kilise ve Roma Katakomplarıdır. Anadolu’da bilinen ilk örneği ise İznik-Elbeyli’deki hipojenede ve Efes-Yamaç evlerinde görülür.
  • İstanbul’da Erken Bizans Dönemindeki ilk örneği Büyük Saray’dadır.
  • S.Apollinare in Nuova Kilisesi’ndeİncil hikâyelerine geniş yer verilmesi bir yeniliktir. İsa’nın Çilesi tasvirine yer verilmiştir.
  • Anadolu dışında Aziz Demetrios ve Angeloktistos Kilisesi mozaikleri erken dönem antik resim örneğidir.
  • Orta Bizans Dönemi’nde anıtsal resim alanında Makedonya Rönesans’ının etkileri görülür.
  • İsa’nın Göğe Yükseliş tasviriSelanik Ayasofya Kilisesinde ilk kez tasvir edilmiştir.
  • 11. y.y. mozaik sanatının en güzel örnekleri: Hosios Loukas ve Nea Moni Kiliselerinde bulunur.
  • İstanbul’da 12. y.y.’a ait tek mozaik örneği; Ayasofya Kilisesindedir.
  • Orta Bizans Dönemi Anadolu’sunda fresko örneklerini barındıran en önemli merkez; Kapadokya’dır.
  • Kapadokya dışındaki fresko örnekleri; İsa ve Yediler Manastırı Mağaraları, Ohri Ayasofya Kilisesi.
  • Laskarislere ait fresko örneği; İznik Ayasofya Kilisesi.
  • İsa, Meryem, Azizler ve Azizlerin yaşamlarının canlandırıldığı taşınabilir resim levhalarına ikona denir.
  • İkonaların öncüleri; Ahşap levha üstüne ankostik, daha sonra tempera tekniği ile yapılmış Genç Antik Çağ Mısır Mumyalarıdır. 6. y.y. ‘ın ikinci yarısı ile birlikte yaygınlaşmıştır.
  • Erken Bizans Dönemine ait ilk ikonalar; Azize Katherina Manastırı’nda görülür.
  • El yazmaları: Dini, tarihi, kronikler, imparatorluk fermanları ve bilimsel el yazmaları olarak beşe ayrılır. Günümüze daha çok resimli el yazmaları ulaşmıştır.
  • Erken Dönem örnekleri; Dioskorides’in Meteria Medica eseri, Cotton, Rossano, Sinop ve Rabula İncilleri.
  • Orta Bizans Dönemi el yazmaları örnekler; Mezmur Kitabı, Paris Mezmuru, Yeşu Rulosu, Ioannes Skylitzes Kroniği, 8 nolu Oktateukh.
  • Bizans Dönemi Maden Sanatı:
  • Altın, gümüş, fildişi, cam ve ipek kullanılan eserler lüks objeler olarak anılır.
  • Altın süs eşyalarında, gümüş ise hediyelik eşyalarda kullanılır.
  • Makedonya dönemi zamanında mine tekniği ile maden üretimi yapılmıştır.
  • Bizans Dönemi Seramik Sanatı:
  • Sırlı seramikler ticarette, sırsız seramikler ise günlük hayatta kullanılmıştır.
  • Erken Bizans Döneminde daha çok kırmızı astarlı seramikler kullanılmıştır.
  • 11. y.y.’a kadar üretilen polikrom kaplarda İslam ve Doğu sanatının etkileri görülür.
  • 12. y.y. ‘dan sonra dönemi yansıtan insan figürlerine rastlanır.
  • Fildişi işçiliği, Erken Bizans Döneminde gelişmiştir. Roma döneminde süslemede kullanılmıştır.
  • Erken Bizans Dönemi fildişi işçiliği örneği; Maksiminaus Katedrası’dır.
  • Cam sanatında altın sandviç tekniği ile üretilen eserler önemlidir.
  • Anamur, Antakya ve Metropolis önemli cam üretim merkezleridir.
  • Tekstil ürünlerinde dinsel motiflere az rastlanır. En nadir örneği, Meryem’in Müjde Dokumasıdır.
  • En önemli ipek üretim merkezi İstanbul’dur.





 
Üst