AÖF DERS NOTLARINA HOŞ GELDİN!

Ders notlarına erişmek için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Ücretsiz Kayıt ol!

VİZE Toprak Bitkisi ve Bitki Besleme Vize Ders Notu

Administrator
Yönetici
Mesajlar
255
Tepkime puanı
24
Puanları
18
Toprak Bilgisi ve Bitki Besleme


  • Buzullar ve rüzgarlar, lös adı verilen toprak ana maddesinin oluşumunda görev yaparlar.
  • Volkan püskürmesi, toprak gözenekliğini artıran etmenlerden biri değildir.
  • Donma, çözünme, Bitki köklerinin toprakta çürümesi, Solucanların açtığı tüneller ve Şişme, büzüşme, toprak gözenekliğini artıran etmenlerdir.
  • İkincil mineral, toprak oluşumu sırasında kimyasal ve mineralojik özellikleri değişen mineralllerdir.
  • Sülfat, toprak çözeltisinde yaygın oranda bulunan iyonlardan biridir.
  • Lityum, Baryum, Stronsiyum ve Molibdat, toprak çözeltisinde yaygın oranda bulunan iyonlardan değildir.
  • Yükseltgenmiş demir bileşikleri, özellikle yarı kurak bölgelerde toprak renginin kırmızı veya kahverengi tonlarında olmasının nedenidir.
  • Bitkiye ve toprağa azot kazandıran Rhizobium adı verilen bakteri grubu bitki topluluklarından Baklagiller’in köklerinde yaşar.
  • Çok kumlu topraklarda, toprak yapısından söz edilemez.
  • B, topraktaki birikme horizonunun simgesidir.
  • Yüksek bitki besin maddesi yönünden zengin olması, allofanların özelliklerinden biridir.
  • Yağlar, toprak organik maddesinin yapı maddelerinden biridir.
  • Kireçtaşı, Kiltaşı, Dolomit ve Marn, toprak organik maddesinin yapı maddelerinden değildir.
  • Esneklik, killerden kaynaklanan önemli toprak özelliklerinden biri değildir.
  • Plastiklik, Şişme, büzüşme, Tamponluk ve Agrerat oluşturma, killerden kaynaklanan önemli toprak özellikleridir.
  • Kızışma, ahır gübresinin bir kenarda yığın olarak bekletilmesi ile içindeki elverişsiz asitlik, hastalık etmenleri, parazit yumurtaları vb. olumsuzlukların giderilmesini sağlayan süreçtir.
  • Kurşun kalem, kural olarak arazide kullanılan kalem türüdür.
  • Keseneklerin azalması, üst toprakta sıkışma sorununun olduğunu gösteren belirtilerden biri değildir.
  • Traktörün dönüş yerlerinde göllenme, Tekerlek izlerinin kaygan görünümü, Tarlada ürün boşlukları ve Düzensiz bitki gelişimi, üst toprakta sıkışma sorununun olduğunu gösteren belirtilerdir.
  • Azalan yüzey akışı, sıkışmış toprağın özelliklerinden biri değildir.
  • Artan hacim ağırlığı, Artan toprak direnci, Azalan gözeneklilik ve Azalan su tutma kapasitesi, sıkışmış toprağın özelliklerindendir.
  • Tohumların toprağa dokunma yüzeylerini artırmak, ilkbaharda ekimden önce son bir işlem olan tırpan çekilmesinin amacına hizmet eder.
  • Devirerek işleyen araçlar, toprakta en yaygın olarak kullanılan ilk sürüm araçları grubundadır.
  • Toprak işleme, ekim ve dikim ile birlikte en eski ve en yaygın tarımsal girdidir.
  • Yüksek oranda agrerat içermemesi, iyi bir tohum yatağında aranacak özelliklerden biri değildir.
  • Suyun toprağa girişine ve yeterli tutulmasına izin vermesi, Toprak havasıyla atmosferin gaz alışverişine olanak sağlaması, Köklerin ilerlemesine engel olmaması ve Tohumla toprak arasında yeterli dokunma yüzeyi bulunması, iyi bir tohum yatağında aranacak özelliklerdendir.
  • Su, ısınınca genleşip, soğuyunca da büzülen bir element veya bileşik değildir.
  • Toprak, Organik madde, Cıva ve Çelik, ısınınca genleşip, soğuyunca da büzülen element veya bileşiklerdir.
  • İndirgenme, genellikle mikrobiyel etkinliklerle birlikte geçekleşen biyokimyasal nitelikli bir olaydır.
  • Ana materyal, toprak oluşumunun ilk aşamalarında sahip olduğu özelliklerin toprak üzerindeki etkisi daha belirgindir.
  • Bitki gelişiminin yavaşlamaya başlaması, toprak havasındaki oksijen kapsamının %10 düzeyinin altına inmesiyle meydana gelir.
  • Yukarıdan aşağıya doğru sıralandığında en üstteki horizonlarA simgesi ile gösterilir.
  • Yoğun toprak işleme, toprak yapısını bozan bir etmendir.
  • Kolloid yüzeylerdeki kalsiyum iyonları, Ekim nöbeti uygulaması, Donma, çözünme ve Organik yağlar, mumlar, toprak yapısını bozan etmenlerden değildir.
  • Toprak bünyesi, toprağı oluşturan kum, mil ve kilin % miktarlarını oluşturur.
  • Kıvam, basınç uygulandığında toprağın gösterdiği tepkidir.
  • pHmetre, toprak çözeltisinin reaksiyonunu ölçen aygıttır.
  • İlkbaharda bitki kökleri ve mikroorganizma etkinliklerinin hızlanması toprağın asitliliğini geçici olarak artırır.
  • Silisyum, taşkürede en yaygın olarak bulunan iki elementten biridir.
  • Toprak oluşum olaylarından Podzollaşma’da humus derinlerde de birikebilmektedir.
  • Dipkazan, sıkışmış alt toprağı gevşetmek için kullanılan bir araçtır.
  • Genç sürgünlerin yüzeye ulaşmakta zorluk çekmesi, yüzey kabuğunun en önemli zararıdır.
  • Ozmoz, besin maddelerinin yarı geçirgen kılcal kök hücresi duvarlarından bitkiye geçmesidir.
  • Toprakta organik madde kapsamının düşmesi Biyolojik bir sorunun işareti olarak değerlendirilir.
  • Cumhuriyet tarihinde Otlaklarda 41 milyon hektardan 13 milyon hektara düşerek büyük toprak kaybı yaşanmıştır.
  • Arazi kullanımında geometrik şekillerden Diktörtgen’in uygulanması iş verimini yükseltmektedir.
  • Ormana dökülen toprağın kaliteli olmasını izlemek, ormancının öncelikli görevlerinden biri değildir.
  • Toprak nemini korumak, Erozyonu önlemek, Topraktan gelebilecek hastalıkları önlemek, Toprağın yapısını ve verim gücünü korumak, ormancının öncelikli görevlerindendir.
  • Yüzey toprağı, bir kazı işleminde ayrı bir yerde korunup saklanması gereken toprak katıdır.
  • Akaçlama, toprakta artan tuzluluğun zararsız düzeyde tutulması için arazideki fazla suyun dışarı atılmasıdır.
  • C, toprak biliminde ana materyalin simgesidir.
  • Özgül iyon etkisi, bir iyonun toprak çözeltisinde gereğinden fazla bulunup olumsuzluklara yol açmasıdır.
  • Parsel indeksi, arazi toplulaştırmada ileride yer değiştirecek ve başka parçalarla birleştirilecek arazinin değerinin hesaplanmasıdır.
  • Birikme, taban suyundan kılcal yolla yükselen suyun getirdiği iyonların toprakta yığılmasıdır.
  • ABD bünye üçgeni, Türkiye’de toprak bünyesini belirlemek için genellikle kullanılan yöntemdir.
  • Toprak oluşumunun ve özellikle mikrobiyel etkinliklerin en gelişmiş üst horizonlarıA simgesi ile gösterilir.
  • B3horizonu, çoğu zaman toprakta hiç bulunmaz. Birikme ürünleri, ana materyal ile karışmış olup, topraktan ana materyale bir geçiş horizonudur. Kimi zaman BC simgesiyle gösterilir.
  • Mantar, mikorizalar canlılarına örnektir.
  • Oksijen ve Silisyum, taşkürede en yaygın olarak bulunan iki elementtir.
  • Ham petrol ürünleri, toprağa organik madde kazandırmak için uygulanan organik atıklardan biri değildir.
  • Kan tozu, Boynuz tozu, Deniz yosunları ve Öğütülmüş kemik, toprağa organik madde kazandırmak için uygulanan organik atıklardandır.
  • Böğürtlen, hafif asitli ortamı seven bitkilerden biridir.
  • Pancar, Pamuk, Yonca ve Arpa, hafif asitli ortamı seven bitkilerden değildirler.
  • Gümüş, toprak çözeltisinde yaygın olarak bulunan iyonlardan biri değildir.
  • Sülfat, Kalsiyum, Magnezyum ve Sodyum, toprak çözeltisinde yaygın olarak bulunan iyonlardandır.
  • İç Anadolu, tuzlu toprakların yaygın oluğu bölgemizdir.
  • Serin ve bol yağış, toprakta podzollaşma için gerekli olan iklim koşullarıdır.
  • Sülfat, toprakta yaygın olarak olarak bulunan bir anyondur.
  • Solucanlar, toprak yapısına en fazla katkı yapan canlı grubudur.
  • Solma noktası-Tarla kapasitesi, toprakta bitkilerce alınabilir su miktarının alt ve üst sınırına ilişkin kavramlardır.
  • Hacim ağırlığı, sulama, gübreleme gibi girdilerin hesabı için toprak özellikleri arasındaki bilinmesi gereken bir özelliktir.
  • Glomalin, mikorizaların salgıladığı değerli bir salgıdır.
  • Kil taneleri’nin gözlenmesi için X-ışın kırınımı tekniğinden yararlanılır.
  • Renginin koyu olması, humusun temel özelliklerinden biridir.
  • Jips, toprakta sodyum zararının azaltılması için başvurulan maddelerden biridir.
  • Toprağın egemen rüzgar yönüne dik işlenmesi, rüzgar erozyonuna karşı korunma sağlar.
  • Solarizasyon, toprak yorgunluğunun giderilmesi için başvurulan yöntemlerden biridir.
  • Ortamda yeterli su bulunmasına karşın bitkilerin bu sudan yararlanamaması, fizyolojik kuraklıktır.
  • Vermikest, solucanlarla kompostlaştırılan yiyecek artıklarıdır.
  • Devirerek işleme, bahçenin kol gücüyle bellenmesi işlenmesidir.
  • Üst gübre kullanımı, topraklarda aşırı tuzun yıkanıp uzaklaştırılmasını engelleyen ögelerden biri değildir.
  • Çevresel sorunlar, Yeterli hacimde yıkama suyunun olmayışı, Çıkış ağzı bulunmaması ve Yüksek maliyet, topraklarda aşırı tuzun yıkanıp uzaklaştırılmasını engelleyen ögelerdendir.
  • Çok hafif asit-nötr arası, tarımı yapılan kültür bitkilerinin çoğu için en elverişli pH aralığıdır.
  • Kiltaşı, bir tortul kayaçtır.
  • Granit, Gabro, Bazalt ve Diyorit, tortul kayaçlardan değillerdir.
  • Yağışın bol, sıcaklığın yüksek olduğu tropikal bölgelerde, yaşlı topraklar çok daha yaygındır.
  • Furda yapılı bir toprakta kümeleşmiş toprakların büyüklüğü yaklaşık olarak, fındık büyüklüğünde’dir.
  • A1horizonu, güneşin, yağmurun, tozun, rüzgarın toprakla buluştuğu toprağın en dinamik katmanı olarak adlandırılan horizondur.
  • Solucanlar, organik atıkları deşenler, yüzey toprağını kazanlar ve derin toprakta gece çalışanlar, olmak üzere 3 ana grupta toplanan canlılardır.
  • 6,5 - 7, fosfor bileşiklerinin bitkilere en yararlı olduğu pH aralığıdır.
  • Killerin, tamponluk, plastiklik, agrerat oluşturma ve şişme-büzüşme gibi özellikler en yaygın özellikleridir.
  • Kaolinit, bilinen en yaygın, 1:1 tipi kil mineralidir.
  • Tuzları yıkayıp ortamdan uzaklaştırmak, toprakta aşırı tuzluluğu gidermenin en ekonomik yoludur.
  • Radyoaktif atıklar, toprağın betonla kaplanıp gömülmesini gerektirir.
  • Azot kayıplarının artması, toprak sıkışmasının yol açtığı zararlardan biridir.
  • Normal gübreleme isteği analizleri için yapılacak bir örneklemede yaklaşık olarak 1 kg toprak örneği alınır.
  • Jipsli topraklarda bitki besin maddelerinden Kalsiyum eksikliğine rastlanmaz.
  • Organik atıkların solucanlarla kompostlaştırılması yoluyla, vermikompost(vermikest) elde edilir.
  • Maden atıklarının döküldüğü toprak, bitkiler için zehirli bir toprak olabilir.
  • Tuzlar, buharlaşma oranının yağışlara göre çok yüksek olduğu, dışarı akıntısı olmayan alanlarda birikir.
  • Uzun süre susuz kalan toprakta bitkilerin solmasına, kalıcı solma noktası denir.
  • Hidrometre yöntemi ile toprağın, Toprak bünyesi(tekstür) özelliği ölçülür.
  • Toprak oluşumunun, köklerin ve mikroorganizmaların en yoğun olduğu horizonlarA simgesiyle gösterilir.
  • Değişebilir katyon, Killerin yüzeyinde tutulan katyondur.
  • Yüzeyi uzun süreli kapatan, güçlü bitki örtüsü kurmak, su erozyonuna karşı alınacak önlemlerden biridir.
  • Kültürel işlemler, Tarımsal NanoBiyoteknolojininbileşenlerinden biri değildir.
  • Biyoteknoloji, Biyoloji, NanoTeknoloji ve Fizik, Tarımsal NanoBiyoteknolojinin bileşenlerindendir.
  • Magnezyum, bitkiye yeşil renk veren klorofil moleküllerinde merkez atomu olarak yer alır.
  • Klor, bitki kökleri ile alındıktan sonra Simplast hücresel yapı ile iletim borularına taşınır.
  • Kloroz, bitki besin elementi noksanlıklarında yapraklarda gözlenen sararmalara verilen genel bir addır.
  • Fitosiderofor, mugineik ve avenik asitler gibi protein olmayan amino asit formundaki yapılardır.
  • Neubauer Saksı Denemesi Yöntemi, topraktaki alınabilir P ve K miktarını belirlemeye yarayan yöntemdir.
  • J.B. vanHelmont, bitki besleme alanında ilk ölçüme dayalı deneysel çalışmaları yapmıştır.
  • Fiğ, yeşil gübrelemede kullanılan bitkilerden biridir.
  • Domates, Biber, Ispanak ve Maydanoz, yeşil gübrelemede kullanılan bitkilerden değillerdir.
  • Algler, güneş enerjisinden yararlanan ve fotosentez ile besin maddesi üretebilen en ilkel canlılardır.
  • Toprakta birbirine paralel katmanların her birinehorizon denir.
  • Ozmoz yoluyla bitki kökleri suyu alır.
  • Bitkinin büyük çoğunluğu stomalardan olmak üzere buhar halinde su kaybetmesinetranspirasyon denir.
  • Aktif alınım, metabolik etkinlikler sonucunda enerji harcayarak bünyeye iyonların alınması ve biriktirilmesidir.
 
Üst