AÖF DERS NOTLARINA HOŞ GELDİN!

Ders notlarına erişmek için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Ücretsiz Kayıt ol!

Aöf Yargı Örgütü ve Tebligat Hukuku Ders Notları

Moderator
Mesajlar
419
Tepkime puanı
28
Puanları
18
Yargı Örgütü Hukuku ; Anayasa tarafından aynı zamanda bir yetki olarak nitelendirilmiş bulunan yargı fonksiyonunu konu edinen, bir fonksiyonu yerine getirmeyi üstlenmiş olan mahkemelerin, kuruluş ve görevlerini çalışmasına ilişkin dış koşulları, yargılama sürecinin işleyişine doğrudan veya dolaylı olarak katılan görevlilerin statülerini, görev ve yetkilerini belirleyen hukuk kuralları bütünüdür.
Temel Yargı Kolları; Anayasa Yargısı, Adli Yargı, İdari Yargı ve Uyuşmazlık yargısı olmak üzere dört bölümdür.
YSK ile Sayıştay da Anayasada yüksek mahkemeler arasında sayılmakla birlikte öğretide yargı fonksiyonunun yerine getirdiği kabul edilen iki yargı kolunda söz etmek mümkündür.
YSK, seçimlere ilişkin şikayetleri ve itirazları karara bağlamakla görevli ilçe ve il seçim kurulları ile bu kuralların kararlarını kesin olarak incelemekle görevli seçim yargısıdır.
Sayıştay, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlamakla görevli hesap yargısıdır.
Anayasa değişikliği yapan 6771 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarih 16.04.2017 itibariyle Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek idare mahkemesi ve Askeri mahkemeler kaldırılmıştır. Anayasa'da açıkça disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin kurulamayacağı ön görülmüş; ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalar bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabileceği kabul edilmiştir.
2017 yılı itibariyle Askeri İdari Yargı Türk Yargı Örgütü sisteminden çıkarılmıştır.
Genel Askeri Ceza, Askeri Disiplin Ceza her ikisi de sadece savaş zamanı isterlik kazanacak .
Anayasamız, kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiştir.
Yasama, TBMM
Yürütme, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu
Yargı, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yapılmaktadır.
Yasama, Genel soyut norm kayma, değiştirme ve kaldırmadır.
Yürütme Genel ve soyut normların belli kişi ve durumlara uygulanması
Yargı, Genel anlamda devletin hukuk düzeninin devam etmesi ve kişilerin sübjektif haklarının korunması amacını giden faaliyetlerdir. Bu faaliyet devlet için hem bir hak hem bir yükümlülüktür.
Yargı Fonksiyonu şekli(organik) ve maddi olmak üzere ikiye ayrılır.
Maddi anlamdaki ölçüt: Devletin fonksiyonlarının ifasında başvurulan işlemlerin içeriği, maddi niteliğidir.

Yargı Fonksiyonu hukuki uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık iddialarını kesin olarak çözümleyen ve karara bağlayan bir devlet fonksiyonudur.


Yargı fonksiyonu 3 aşamada gerçekleşir.
1- Hukuk düzeninin ihlal edilmiş olması
2-İhlalin gerçek olup olmadığının tespiti
3-Bu ihlalin giderilmesi ve bozulan hukuk düzeninin yeniden kurulması için müeyyide yaptırım uygulanması.
Yasama, yargı ya da yürütmenin uyuşmazlık çözme faaliyetleri arasındaki esas farkın işlemin yapılış şeklinde yani 'bilimsel ölçüt'te kendisini gösterir.
YARGI FONKSİYONU ; Bağımsız ve tarafsız mahkemelerin yasal usuller uygulayarak hukuki uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık iddialarını kesin olarak çözme ve karara bağlama fonksiyonudur.
Devletin hukuk devleti olanilmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekleştirilmesi için yargı fonksiyonu, yasama ve yürütme fonksiyonlarının bütünüyle dışında kalmak zorundadır.
Anayasamızda da yargının yasama ve yürütme organı karşısında ki bağımsızlığını sağlamak amacıyla
-Mahkemelerin Bağımsızlığı ilkesi
-Hakimlik teminatı ilkesi düzenlenmiştir.
-Mahkemelerin Bağımsızlık İlkesi
Hakimlerin yürütme ve yasama organları karşısında bağımsızlığını koruyabilmek ve hiçbir baskı etki altında kalmadan hukuka ve vicdanlarına göre karar vermelerini sağlayabilmek amacıyla hiç bir organ makam mercii veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Hakimler ve Savcılar idari görevleri yönünden ADALET BAKANLIĞI'NA bağlıdır. Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin görevler hariç sadece gözetim hakkına sahiptirler.
Görülmekte olan bir dava hakkında TBMM'de yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
HAKİMLİK TEMİNATI
-Hakimler azlonulamazlar.
-65 yaşından önce emekliye sevk edilemezler.
-Aylık ve ödeneklerden ve diğer özlük haklarından yoksun bırakılamazlar.
Adli yargı ve idari yargı hakim ve savcılarının
-mesleğe kabul edilme
-atanma ve nakil
-geçici yetki verilmesi
-yükseltme ve 1. sınıfa ayrılması
-kadro dağıtılması
-meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verilmesi
-disiplin ceza uygulanması
-görevden uzaklaştırılması gibi bütün özlük işleri hak karar verme yetkisi HSK' ya verilmiştir.
HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU
-13 üyeden oluşur.
-2 daire halinde çalışır.
-Kurulun başkanı Adalet Bakanıdır.
-Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir.
-Kurulun 3 üyesi 1. sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş Adli yargı Hakim ve Savcıları arasından Cumhurbaşkanınca
-3 üyesi Yargıtay üyelerinden,
-1 üyesi Danıştay üyelerinden,-
3 üyesi yüksek öğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden en az bir öğretim üyesi ve en az birinde avukat olması zorunludur.
-HSK Üyeleri 4 yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir.
KURUL: Başkanlık, Genel Kurul, Daireler ve Hizmet Birimlerinden oluşur. Kurulun hizmet birimleri, Genel sekreterlik ve teftişkuruludur.
Genel Sekreter; 1. Sınıf hakim ve savcılardan kurulun teklif ettiği üç aday arasından kurul başkanı tarafından atanır.
Türk hukukunda mahkeme kurma görevi TBMM ' ye aittir.
Tabii hakim(doğal yargıç) ilkesi : yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hakimine tabi hakim denir. Tabii hakim ilkesini karakterize eden unsurlar öncedendik ve kanuniliktir.
Tabii Hakim İlkesi;
-Kişilerin hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını mümkün kılmak
Bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde yargılanma hakkında güvenceye almak
-Yargıya güveni sağlamak
-Yürütmenin yargıya müdahalesini önlemek
Kuruluş ve çalışma biçimlerine göre mahkemeler;
-Tek hakimli ve çok hakimli olmak üzere ikiye ayrılır.

Tek Hakimli Mahkemeler; Sulh Hukuk, Asliye Hukuk ve Asliye Ceza mahkemesidir
Çok Hakimli(Toplu) Mahkemeler; Asliye Ticaret M., Ağır Ceza, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi
Yargı sistemine ilişkin derecelendirmede bulundukları yere göre mahkemeler
-İlk derece mahkemeleri
-İkinci derece mahkemeler(İstinaf)
-Üst derece mahkemeler
İLK DERECE MAHKEMELER
Bir davayı ilk evrede gören ve karara bağlayan yargı yerleridir. Uyuşmazlıkların maddi ve hukuki yönlerini inceleyen mahkemelerdir. İlk derece mahkemesine aynı zamanda bidayet, vakıd ve hüküm mahkemeleri de denir.
İlk derece mahkemelerine örnek olarak; Sulh Hukuk Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi,Ağır Ceza Mahkemesi , İdare ve Vergi mahkemeleri örnek olarak verilebilir.
İKİNCİ DERECE (İSTİNAF) MAHKEMELERİ
Konusu uyuşmazlığın maddi ve hukuki yönünün tekrar incelenmesi olan istinaf kanun yoluna başvuru mercileri olup ilk ve üst derece mahkemeleri arasında yer alır. Örnek olarak Bölge adliye mahkemesi verilebilir.

ÜST DERECE MAHKEMELERİ
İlk ve ikinci derece mahkemelerin hüküm ve kararlarını kanun tarafından öngörülmüş bulunan yollara başvuru üzerine sadece hukuka uygunluk ya da hem hukuka hem de vakıflara uygunluk yönünden doğruluğunu denetlemeye yönelik yargı yerleridir.
Görmeyi üstlenmiş oldukları uyuşmazlıkların niteliklerine ya da tarafların statülerine göre mahkemeler genel görevli ve özel görevli olmak üzere ikiye ayrılır.
1- Genel Görevli Mahkemeler: Bakacakları işler belirli kişi ve konulara göre sınıflandırılmamış, aksi belirtilmiş olmadıkça aynı yargılama hukuku disiplininin uğraş alanına giren her türlü işe bakan mahkemelerdir. Örneğin; Sulh Hukuk, Asliye Hukuk,Asliye Ceza, Ağır Ceza..
2-Özel Görevli Mahkemeler: Belirli kişiler ya da meslek mensupları arasında çıkan uyuşmazlıklara veya belirli türdeki uyuşmazlıklara bakmak üzere kurulmuş mahkemelerdir. İş Kadastro Çocuk Mahkemeleri gibi..
Yargı Örgütü kuruluşu bakımından iki büyük sistemden oluşur.
1-Anglo-Sakson ülkelerinde uygulanan YARGI BİRLİĞİ
2- Almanya-Fransa-İtalya gibi kara avrupası ülkelerinde uygulanan YARGI AYRILIĞI sistemidir.
-Yargı birliği sistemiİ İngiltere, ABD,Kanada,Avustralya,Güney Afrika gibi COMMON LAW ülkelerinde uygulanır.
COMMON LAW SİSTEMİ: Kamu hukuku özel hukuk ayrımı yoktur. Hukuk bir bütündür, adli ve idari yargı olarak ikiye bölünmemiştir.
YARGI AYRILIĞI SİSTEMİ: Bu sistemde kamu hukuku-özel hukuku ayrımı vardır. Ve özel kişilere ayrı hukuk devlete ayrı hukuk uygulanır. Adli yargının dışında birde idari yargı mevcuttur.
-Türkiye'de yargı örgütü bakımından kabul edilen sistem yargı ayrılığı sistemidir.
Dört temel yargı kolu mevcuttur.
1-Anayasa mahkemesi ve Anayasa yargısı
2-Yargıtay ve Adli yargı
3-Danıştay ve İdari yargı
4-Uyuşmazlık mahkemesi ve Uyuşmazlık yargısı
SAYIŞTAY
Kanun tarafından belirlenen kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla yükümlüdür.
-Türkiye'de anayasa yargısı 2. Dünya savaşından sonra yapılan 1961 Anayasası ile anayasa hukukumuza girmiştir.
-Anayasa yargısı bazı değişikliklere birlikte 1982 anayasasında korunmuştur.
-Anayasa yargısının temelini oluşturan ilk ilke;Hukuk devleti ilkesidir. İkinci ilke ise Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesidir.
ANAYASA MAHKEMESİ
Türk hukukunda ilk kez 1961 Anayasası ile kurulmuştur. Anayasa mahkemesi 15 üyeden oluşur. Cumhurbaşkanı; 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 3 üyeyi Yüksek öğretim kurulundan, 4 üyeyi üst kademe yöneticilerinden seçer.
Anayasa mahkemesine seçilebilmek için; 56 yaşını doldurmuş olmak, Yüksek öğretim kurumları öğretim üyelerinin prof ve doçent unvanını kazanmış olmaları, Avukatların en az 20 yıl fiilen avukatlık yapmış olmak, Üst kademe yöneticilerinin en az 20 yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış ve yüksek öğrenim görmüş, birinci sınıf hakim ve savcıların adaylık dahil en az 20 yıl çalışmış olması şarttır.
-Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından 'gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile 4 yıl için bir başkan ve iki başkan vekili seçilir.
-Anayasa mahkemesi üyeleri; asli görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.
-Anayasa mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez.
-Anayasa mahkemesi üyeliği; bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden, görevini sağlık sorunları bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.

*Anayasa mahkemesinin temel görevi anayasaya uygunluk denetimi yapmaktadır (Norm Denetimi).
Anayasa mahkemesi norm denetim görevini; Soyut ve Somut Norm denetimi olmak üzere iki değişken yoldan yerine getirir.
-Soyut Norm Denetimi(İptal Davası Yolu): Anayasada belirtilen bazı organların bir kanun aleyhine doğrudan doğruya Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmaları ile gerçekleşen denetimdir. Bu durumda kanunun uygulandığı somut bir olay veya dava yoktur. İptal davası açma hakkı Cumhurbaşkanı'na TBMM üye tam sayısının en az beşte biri tutarındaki milletvekiline ve iktidar ile Ana muhalefet partisi meclis gruplarına tanınmıştır.
Kanun ile Anayasa'da yapılan ilgili değişiklikler yürürlüğe girdikten sonra Cumhurbaşkanı kararnamesi veya içtüzüğü Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 60 gün sonra düşer. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açma süresi 10 gündür.
-Somut Norm Denetimi:Somut norm denetimine, ancak kanunlar veya kanun hükmünde kararnameler konu olabilir. Anayasa mahkemesi işin kendisine gelişinden başlamak üzere 5 ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu sürede açıklanmaz ise mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde, haklı bir mazeret nedeniyle süresi içerisinde başvurmayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde ve mazeret delilleriyle başvurabilir.
 
Üst