Moderator
- Mesajlar
- 419
- Tepkime puanı
- 28
- Puanları
- 18
II. ÜNİTE
Yargıda İnsan Kaynağı, Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
Yargılama Faaliyetinin Süjeleri
Yargılama faaliyetinin süjeleri, yargılama faaliyetini yürüten hakimler, zabıt kâtipleri ve diğer yazı işleri görevlileridir. Medeni usul hukuku açısından Cumhuriyet Savcılarının dava açma hakları olmadığından, Cumhuriyet savcılarını bunlar arasında saymıyoruz.
1) Hakimler
Türk milleti adına yargı yetkisini kullanmak amacıyla kurulan mahkemelerde görev yaparlar. Hakimler, hakimlik mesleği dışında başka bir işle uğraşamazlar. Aslen ve sadece hakimlik görevini yapan hukukçulardan oluşurlar.
Hakimler, devletin sahip olduğu egemenlik yetkisini, vicdani kanaatlerine göre, gerektiğinde devlete karşı kullanırlar.
Adli ve İdari yargıda hâkimlik mesleğini düzenleyen temel kanun ( 2802 ) sayılı ( Hakimler ve Savcılar Kanunu )'dur. Bu kanuna göre mesleğe giriş için önce adaylık dönemi gereklidir. Adaylığa kabul için aranan koşulları taşıyanlar, katıldıkları yazılı ve sözlü sınavda başarılı olurlarsa ( hakim veya savcı adayı ) statüsünü kazanırlar. Bu evrede meslek öncesi eğitime tabi olurlar. Adaylık dönemi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olanlar ( hakim ) statüsünü kazanırlar.
2) Zabıt Kâtibi
Yargı personeli arasında yer alan zabıt kâtipleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu tarafından görevlendirilirler. Temel görevleri, görevlendirildikleri mahkemelerde ve mahkeme dışında hakim huzuruyla yapılan bütün işlemlerde hazır bulunmak, duruşmaları tutanağa geçirmektir.
3) Yazı İşleri Görevlileri
Yargılama faaliyetiyle ilgili kayıt, dosya tutma, yazışma, arşivleme ve benzeri birçok işi yerine getiren görevlilerdir. Bu personel Yazı İşleri Müdürünün sorumluluğu altında çalışırlar.
MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI
Mahkemelerin bağımsızlığını teknik anlamda hakimlerin bağımsızlığı olarak algılamak gerekir. Neticede kararı verecek olan hakimin kendisidir. Anayasada bu konu Mahkemelerin bağımsızlığı adı altında yer alsa da, ilk cümlesi ( hakimler görevlerinde bağımsızdırlar ) şeklinde başlamaktadır. Bağımsızlıkla hakimlerin, Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermesidir.
Anayasa'da mahkemelerin bağımsızlığından bahsederken,
"Hiçbir organın, makamın veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılması sırasında, mahkemelere veya hakimlere talimat veremeyeceğine";
"Görülmekte olan bir dava hakkında, Mecliste yargı yetkisinin
kullanılması ile ilgili soru sorulamayacağına, açıklama yapılamayacağına";
"Yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına
uymak zorunda olduğuna";
"Hakimlerin kanunda belirtilen hiçbir görevden başka bir görev alamayacağına" değinilmektedir.
Hakimlerin bağımsızlığından söz edebilmek için ayrıca, mesleğe kabul, tayin, terfi ve denetim işlerinin de bağımsız organlar tarafından yerine getirilmiş olması gerekir. Söz konusu bu görev Anayasa tarafından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ( HSYK ) verilmiştir.
HAKİMLİK TEMİNATI
Anayasamızda Mahkemelerin Bağımsızlığı'nı düzenleyen 138. maddeden hemen sonra, 139 ve 140. maddelerde hakimlik ve savcılık teminatına ilişkin bazı hususlara değinilmiştir.
Bu cümleden olarak;
hakimlerin ve savcıların azlolunamayacağı,
kendileri istemedikçe Anayasa'da belirtilen yaştan önce ( 65 yaş )
emekliye sevk edilemeyecekleri,
bir kadronun kaldırılmasıyla dahi olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından mahrum bırakılamayacakları,
mesleğe kabul, tayin, yer değiştirme gibi işlemlerin HSYK tarafından
yapılacağı, belirtilmiştir.
Hakimlerin görevleriyle ilgili durumları, görevlerini tarafsız şekilde yapıp yapmadıkları, suç işleyip işlemedikleri, HYSK bünyesinde oluşturulan ( Teftiş Kurulu ) tarafından yapılır.
HAKİMLERİN TARAFSIZLIĞI
Hakimler görevlerini yerine getirirken, taraflardan hiçbiri ile çıkar ilişkisi, akrabalık, hasımlık gibi sebeplerle muhatap olmamalıdırlar. Bu durum onların tarafsızlığını etkileyebilir.
Hakimin ( Davaya Bakmaktan ) Yasaklılığı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı durumlarda hakimlerin tarafsız kalamayacaklarını belirterek, bunların var olması durumunda davaya bakan hakimin ( yasaklılık ) durumuyla karşılaşmasını kararlaştırmıştır. Hakim ile taraflar arasındaki sıkı bağlar yasaklılık nedeni olarak kabul edilmiştir. Aşağıda verilen durumlarda hakimler davadan yasaklıdır.
davanın kendisine ait olması veya doğrudan dava ile ilgili olması,
davanın eşi veya eski eşine ait olması
davanın kendi altsoyu veya eşinin altsoyuna ait olması
evlatlık bağı bulunan kişilerin davaları
üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısımlığı bulunması
nişanlısının davası
taraflardan birisine, vekil, vasi veya kayyım olması
Yasaklılık sebeplerinden herhangi birisinin olması durumunda, talep olmasa
dahi hakim re'sen çekilme kararı vermek zorundadır. Yasaklılık sebebi olmasına rağmen, taraflar hakimin davaya devam etmesini isteseler dahi, böyle bir istek kabul edilemez.
Hakimin Reddi
Hakim ile mahkemedeki taraflardan birisi arasında var olan ilişki, yasaklılık derecesinde olmasa bile, hakimin tarafsızlığını bozacağından şüphe edilmesi üzerine hakimin reddi istenebilir.
Şu hallerde hakimin reddi istenebilir:
hakim davanın taraflardan birine öğüt vermiş ya da yol göstermişse,
davada taraflardan birine veya üçüncü bir kişiye görüşünü açıklamışsa
davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmişse,
davanın, hakimin dördüncü dereceden dahi olsa yansoy hısımlarına ait olması,
dava sırasında taraflardan biri ile hakim arasında husumet mevcut ise,
Hakimin reddi ile hakimin yasaklılığı arasında önemli bir fark vardır. Hakimin yasaklılığı durumunda, hakimin kesin olarak tarafsızlığını koruyamayacağına inanılmaktadır, oysa hakimin reddi durumunda bu durum kesin olmamakla beraber bu konuda bir şüphe söz konusudur.
Ret Talebinin İleri Sürülmesi
Ret talebi hakim veya taraflardan birisi tarafından ileri sürülebilir. Bu talep en geç birinci duruşmada ileri sürülmelidir. Hakimin bu durumunu bilen taraflardan biri ilk duruşmada ret talebinde bulunmazsa, daha sonra bu talepte bulunamaz.3
Ret talebi şekle bağlanmıştır. Bu bağlamda talep dilekçe ile yapılabilir. Dilekçede talebin sebebi ve delilleri açıkça belirtilmelidir.
Ret talebi hakim tarafından geri çevrilebilir. Örneğin bu talep süresi içinde yapılmamışsa, gösterilen deliller yeteri kadar inandırıcı değilse ve davayı
uzatmak gayesiyle yapıldığı anlaşılmışsa, hakim bu talebi geri çevirir.
Ret Talebinin İncelenmesi
Ret talebi reddi istenen hakim dışındaki bir mahkeme veya hakim tarafından incelenir. Kural olarak talebin incelenmesine, reddi istenen hakim katılamaz. Ret talebinin incelenmesi sırasında delillerin tam olarak ispatlanması gerekmez. Şüphenin bulunması yeterlidir. Ret sebebinin muhtemel görülmesi ( yaklaşık ispat ) halinde ret talebi kabul edilir.
Ret talebinin kabulü halinde davaya bakan hakim davadan elini çeker başka bir hakim davayı yürütür. Reddi halinde ise hakim kaldığı yerden davaya devam eder.
Yargıda İnsan Kaynağı, Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
Yargılama Faaliyetinin Süjeleri
Yargılama faaliyetinin süjeleri, yargılama faaliyetini yürüten hakimler, zabıt kâtipleri ve diğer yazı işleri görevlileridir. Medeni usul hukuku açısından Cumhuriyet Savcılarının dava açma hakları olmadığından, Cumhuriyet savcılarını bunlar arasında saymıyoruz.
1) Hakimler
Türk milleti adına yargı yetkisini kullanmak amacıyla kurulan mahkemelerde görev yaparlar. Hakimler, hakimlik mesleği dışında başka bir işle uğraşamazlar. Aslen ve sadece hakimlik görevini yapan hukukçulardan oluşurlar.
Hakimler, devletin sahip olduğu egemenlik yetkisini, vicdani kanaatlerine göre, gerektiğinde devlete karşı kullanırlar.
Adli ve İdari yargıda hâkimlik mesleğini düzenleyen temel kanun ( 2802 ) sayılı ( Hakimler ve Savcılar Kanunu )'dur. Bu kanuna göre mesleğe giriş için önce adaylık dönemi gereklidir. Adaylığa kabul için aranan koşulları taşıyanlar, katıldıkları yazılı ve sözlü sınavda başarılı olurlarsa ( hakim veya savcı adayı ) statüsünü kazanırlar. Bu evrede meslek öncesi eğitime tabi olurlar. Adaylık dönemi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olanlar ( hakim ) statüsünü kazanırlar.
2) Zabıt Kâtibi
Yargı personeli arasında yer alan zabıt kâtipleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu tarafından görevlendirilirler. Temel görevleri, görevlendirildikleri mahkemelerde ve mahkeme dışında hakim huzuruyla yapılan bütün işlemlerde hazır bulunmak, duruşmaları tutanağa geçirmektir.
3) Yazı İşleri Görevlileri
Yargılama faaliyetiyle ilgili kayıt, dosya tutma, yazışma, arşivleme ve benzeri birçok işi yerine getiren görevlilerdir. Bu personel Yazı İşleri Müdürünün sorumluluğu altında çalışırlar.
MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI
Mahkemelerin bağımsızlığını teknik anlamda hakimlerin bağımsızlığı olarak algılamak gerekir. Neticede kararı verecek olan hakimin kendisidir. Anayasada bu konu Mahkemelerin bağımsızlığı adı altında yer alsa da, ilk cümlesi ( hakimler görevlerinde bağımsızdırlar ) şeklinde başlamaktadır. Bağımsızlıkla hakimlerin, Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermesidir.
Anayasa'da mahkemelerin bağımsızlığından bahsederken,
"Hiçbir organın, makamın veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılması sırasında, mahkemelere veya hakimlere talimat veremeyeceğine";
"Görülmekte olan bir dava hakkında, Mecliste yargı yetkisinin
kullanılması ile ilgili soru sorulamayacağına, açıklama yapılamayacağına";
"Yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına
uymak zorunda olduğuna";
"Hakimlerin kanunda belirtilen hiçbir görevden başka bir görev alamayacağına" değinilmektedir.
Hakimlerin bağımsızlığından söz edebilmek için ayrıca, mesleğe kabul, tayin, terfi ve denetim işlerinin de bağımsız organlar tarafından yerine getirilmiş olması gerekir. Söz konusu bu görev Anayasa tarafından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ( HSYK ) verilmiştir.
HAKİMLİK TEMİNATI
Anayasamızda Mahkemelerin Bağımsızlığı'nı düzenleyen 138. maddeden hemen sonra, 139 ve 140. maddelerde hakimlik ve savcılık teminatına ilişkin bazı hususlara değinilmiştir.
Bu cümleden olarak;
hakimlerin ve savcıların azlolunamayacağı,
kendileri istemedikçe Anayasa'da belirtilen yaştan önce ( 65 yaş )
emekliye sevk edilemeyecekleri,
bir kadronun kaldırılmasıyla dahi olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından mahrum bırakılamayacakları,
mesleğe kabul, tayin, yer değiştirme gibi işlemlerin HSYK tarafından
yapılacağı, belirtilmiştir.
Hakimlerin görevleriyle ilgili durumları, görevlerini tarafsız şekilde yapıp yapmadıkları, suç işleyip işlemedikleri, HYSK bünyesinde oluşturulan ( Teftiş Kurulu ) tarafından yapılır.
HAKİMLERİN TARAFSIZLIĞI
Hakimler görevlerini yerine getirirken, taraflardan hiçbiri ile çıkar ilişkisi, akrabalık, hasımlık gibi sebeplerle muhatap olmamalıdırlar. Bu durum onların tarafsızlığını etkileyebilir.
Hakimin ( Davaya Bakmaktan ) Yasaklılığı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı durumlarda hakimlerin tarafsız kalamayacaklarını belirterek, bunların var olması durumunda davaya bakan hakimin ( yasaklılık ) durumuyla karşılaşmasını kararlaştırmıştır. Hakim ile taraflar arasındaki sıkı bağlar yasaklılık nedeni olarak kabul edilmiştir. Aşağıda verilen durumlarda hakimler davadan yasaklıdır.
davanın kendisine ait olması veya doğrudan dava ile ilgili olması,
davanın eşi veya eski eşine ait olması
davanın kendi altsoyu veya eşinin altsoyuna ait olması
evlatlık bağı bulunan kişilerin davaları
üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısımlığı bulunması
nişanlısının davası
taraflardan birisine, vekil, vasi veya kayyım olması
Yasaklılık sebeplerinden herhangi birisinin olması durumunda, talep olmasa
dahi hakim re'sen çekilme kararı vermek zorundadır. Yasaklılık sebebi olmasına rağmen, taraflar hakimin davaya devam etmesini isteseler dahi, böyle bir istek kabul edilemez.
Hakimin Reddi
Hakim ile mahkemedeki taraflardan birisi arasında var olan ilişki, yasaklılık derecesinde olmasa bile, hakimin tarafsızlığını bozacağından şüphe edilmesi üzerine hakimin reddi istenebilir.
Şu hallerde hakimin reddi istenebilir:
hakim davanın taraflardan birine öğüt vermiş ya da yol göstermişse,
davada taraflardan birine veya üçüncü bir kişiye görüşünü açıklamışsa
davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmişse,
davanın, hakimin dördüncü dereceden dahi olsa yansoy hısımlarına ait olması,
dava sırasında taraflardan biri ile hakim arasında husumet mevcut ise,
Hakimin reddi ile hakimin yasaklılığı arasında önemli bir fark vardır. Hakimin yasaklılığı durumunda, hakimin kesin olarak tarafsızlığını koruyamayacağına inanılmaktadır, oysa hakimin reddi durumunda bu durum kesin olmamakla beraber bu konuda bir şüphe söz konusudur.
Ret Talebinin İleri Sürülmesi
Ret talebi hakim veya taraflardan birisi tarafından ileri sürülebilir. Bu talep en geç birinci duruşmada ileri sürülmelidir. Hakimin bu durumunu bilen taraflardan biri ilk duruşmada ret talebinde bulunmazsa, daha sonra bu talepte bulunamaz.3
Ret talebi şekle bağlanmıştır. Bu bağlamda talep dilekçe ile yapılabilir. Dilekçede talebin sebebi ve delilleri açıkça belirtilmelidir.
Ret talebi hakim tarafından geri çevrilebilir. Örneğin bu talep süresi içinde yapılmamışsa, gösterilen deliller yeteri kadar inandırıcı değilse ve davayı
uzatmak gayesiyle yapıldığı anlaşılmışsa, hakim bu talebi geri çevirir.
Ret Talebinin İncelenmesi
Ret talebi reddi istenen hakim dışındaki bir mahkeme veya hakim tarafından incelenir. Kural olarak talebin incelenmesine, reddi istenen hakim katılamaz. Ret talebinin incelenmesi sırasında delillerin tam olarak ispatlanması gerekmez. Şüphenin bulunması yeterlidir. Ret sebebinin muhtemel görülmesi ( yaklaşık ispat ) halinde ret talebi kabul edilir.
Ret talebinin kabulü halinde davaya bakan hakim davadan elini çeker başka bir hakim davayı yürütür. Reddi halinde ise hakim kaldığı yerden davaya devam eder.